Güçlü insan öfkesinin esiri olmaz
Günümüzde sevgi, saygı, sabır, hoşgörü, merhamet gibi değerler zayıfladığı için fertler patlayama hazır birer bomba haline geldiler. Hakkaniyet ölçüleri gelişmeyen kişiler küçük sarsıntıda karşı tarafa büyük yıkım ve tahribat vermekten kaçınmıyorlar. O yüzden hemen her fırsatta dile getirdiğimiz şiddet ve nefretin önüne geçme imkânı bulamıyoruz.
Bugün toplumun hemen her kesiminde yoğun bir öfke patlamasının olduğunu görmekteyiz. Sokağa çıktığınızda saç başa kavga eden erişkinlerle karşılaşırsınız. Ve sevginin pozitif getirilerinden bahsettiğiniz çocuğunuza, sudan sebeplerle birbirlerine ağza alınmayacak hakaretler savuran bu kişilerin bu eylemlerini açıklamakta güçlük çekersiniz. Çünkü çocuğunuzun zihnindeki erişkin öfkesini kontrol edebilen olgun bir kişidir. Böyle durumlarda ne yapacağınızı bilemez hale gelirsiniz. Çocuğunuz sorar:
Babacığım bu amcalar neden kavga ediyorlar?
Neden küfrediyorlar?
Sen küfretmenin kötü bir şey olduğunu söylememiş miydin?
Çocuğunuzun sorduğu sorular karşısında duraksar ve evet bu amcalar doğru bir davranış sergilemiyorlar biz onlara bunun yanlış olduğunu anlatabiliriz demekle yetinirsiniz.
Günümüzde öfkenin neden olduğu bireysel ve toplumsal felaketlerle (öldürme, yaralama, intihar, depresyon, vs.) hemen her saat her dakika karşılaşmaktayız. Fakat öfkenin kontrolü için yapılan çalışmalar kayda değer bir başarı gösteremiyor. O nedenle toplumdaki suç oranını azaltma ve huzurlu bir topluma doğru adım atma noktasında cılız kalıyoruz.
Öfke bütün kültürlerde negatif bir duygu olarak görülmüş ve iyileştirilmesi için çareler aranmıştır. Oysa yüce dinimiz İslam, kişinin duygularını denge üzerine kurması yönünde telkin ve tavsiyelerde bulunur ve bu konuda yön gösterir. Hz. Peygamber güçlü kişi rakibini alt eden pehlivan değildir güçlü kişi öfkesini yenen kişidir buyurmuş ve öfkenin kontrol edilmesi gereken bir duygu olduğunu vurgulamıştır. Yani kişi duygularını kontrol altında tutup, insani ilişkilerinde olması gereken ölçüyü sağladığı sürece güçlü bir mümindir.
Öfke kontrolünün sağlanabilmesi için kişinin öncelikle hakkaniyet ölçülerine riayet etmesi ve olayın sonuna odaklanın ortaya çıkacak zararın hesabını yapabilmesi gerekir. Aksi takdirde öfkenin bedelini tek başına ödemek zorunda kalabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.