Bu Sözler Çok Ağır be Bacım 2
Bugün din düşmanları FETÖ bahanesiyle dine ve millete gönüllü hizmet eden cemaatler ve tarikatlara savaş açmışlardır. Siz onlarla nasıl aynı safta bu aziz insanlara vurursunuz?
Mesela CHP sözcüsü Tezcan diyor ki: “Yargıda yeniden bir cemaat siyaset, tarikat siyaset ittifakının köşe taşlarının döşenmeye başladığını görüyoruz. Dünden itibaren HSYK'nın oluşumunda tıpkı 2010'dan sonra olduğu gibi Ak Parti iktidarının cemaatlerle ilgili ittifakının yeni dönemde de aynı kararlılık ama aynı aymazlık içerisinde devam ettiğini ibretle izliyoruz.( http://www.hurriyet.com.tr/chpli-tezcan-yargida-yeniden-bir-cemaat-siyas-40453680)
Hemen söyleyelim, cemaatler masum değiller. Hata etmez değiller. Dolayısıyla eleştirilmez de değiller. Biz bu konuda üç kitap yazdık, henüz bastıramadık. Tamam, eleştirelim, onlardan faydalansınlar da daha iyi olsunlar. Ama bu söylem eleştiri değil ki? Allah aşkına hangi cemaat mensubu üstadına, liderine, şeyhine tapıyor bu ülkede?
“Ama ben FETÖ’yü kasdettim” diyemezsiniz. Çünkü söze “hiçbir cemaatin hiçbir şeyhine, efendisine tek kelime tapınma bulamazsınız” diye başlamış ve genelleme yapmışsınız. Olur mu kardeşim? Neden bizim kalbimizi kırarak incitiyorsunuz?
Nedir sizin “cemaat” dediğiniz?
İster din, ister fikir, ister ibadet, ister tarikat, isterse siyaset için olsun, bir araya gelen ve başlarında bir büyük bulunduran topluluktur cemaat. Buna göre FETÖ nasıl bir cemaat ise, tarikatlar da, Büyük Doğu, Diriliş, Nurcular, Hareketçiler de bir cemaattir. Hatta bir yerde Milli Görüş, Ülkücüler, Nizamı Alem Alperenleri vs. de bir cemaattir.
Şimdi soruyorum, Büyük Doğu cemaati Necip Fazıl’a taptı mı? Dirilişçiler Sezai Karakoç’a, Hareketçiler Nureddin Topçu’ya, Milli Görüşçüler Necmettin Erbakan’a taptılar mı? Veya Necip Fazıl şeyhi Abdulhakim Arvasi’ye, Nurettin Topçu mürşidi Abdulaziz Bekkine’ye, Necmettin Erbakan üstadı Mehmet Zahid Kotku’ya taptı mı? Bütün bunlar Allah Teâlâ’dan başkalarını ona ortak koşan ve tapan müşrikler midir?
Yok değilse, onlar da sizin gibi her rekatta “iyyake na’budu” diyorlarsa, bu nasıl bir üsluptur kardeşim?
Anadolu’nun doğusunda batısında yüzlerce hoca, alim, mürşit, şeyh, Kemalist devrimlere karşı yasak olmasına rağmen kendilerini tehlikeye atarak din için millet için medrese açtı, tekke açtı, yurt yuva kurdu, gençlere ilim okuttu, halka edep ve terbiye vermek için didinip durdu. Allah Teâlâ’nın izniyle, lütuf ve keremiyle bu hizmetler vesilesiyle millet dinini unutmadı veya büsbütün kaybetmedi. Her şehirde bir veya birkaç efendi millete can verdi, ruh üfledi. Kimse onlara tapmadı. Sadece sevdiler, dinlediler, nasihatlarına uydular, Allah rızası için hayırlı emirlerine itaat ettiler. Böyle böyle bugünlere gelindi.
Aslında bunu sizlere uzun uzun anlatmayı zait görür, haya ederiz. Umarım siz de bu ağır sözlerinizden haya eder, hizmet eden efendilerden özür dilersiniz.
Bu kadar yoğun gündem ve dertlerimiz varken bakar mısınız zamanımızı niçin neye harcıyoruz!