Pazarlık!
Yazı için ekranın karşısına oturduğumda, hani pazar keyfi vardır ya, o durumda mıydım? Hayır! Her şeyden önce Bodrum ve çevresinde meydana gelen ve hâlâ artçılarıyla devam eden deprem bir hayli canımı sıkmıştı. Şükür ki can kaybı olmamıştı. Ülkem bir deprem ülkesi. Bu nedenle alabileceğimiz bütün önlemleri almamız gerekiyor. Sonrası Allah’ın takdiridir. Devamla, Filistin’de meydana gelen vahşet de canımızı sıktı, hatta acıttı. İsrail’in aklını başına toplaması gerekiyor. Hele hele 1939’dan 1945’e kadar yaşadıklarını hatırlayarak...
Neyse biz spora dönelim dedim. Yaşadığı elim olaydan sonra Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, kendisine yardımcı olarak Mehmet Özdilek’i atadığını açıkladı. Yani Beşiktaş forması altında yıllarca Şifo Mehmet olarak izlediğimiz kişiyi... Şifo Mehmet düne kadar nerelerde teknik direktörlük yaptı? Var mı ciddi şekilde hatırlayan? Ve epeyce bir zamandır da hiç bir takımda çalışmadı. Haa hayır işlerinde hep ön plana çıktı, bakın ona diyecek yok, hatta alkışlar. İşte bizim ülkede en üstten aşağıya geçişin bir türlü doğru şekli yakalanamadı. En üst düzeye çıkan teknik adamlar yanlarında nedense, bir dönem bile «İşte benim mirasım» dedirtecek uygulamalarda bulunmadılar. Bana söyler misiniz; Terim hoca ile Denizli hocanın kendilerinden sonra birilerini bize sunduklarını? Yoktur. Yani benden sonra tufan... Oysa Almanya bu mirası devretme işinin bir numaralı patronu olurken, birçok ülkede de zaman zaman bu doğruya rastladık. Peki, bizde hiç mi olmadı? Olmaz mı? Ama ne yazık ki bir yabancı yerliye devretti koltuğu. O da Sepp Piontek idi... Koltuğu da Terim hoca devraldı. Neyse hayırlı olsun diyelim...
Dedik ya günlerden pazar diye... Maç da yok. O halde daha esneyerek yazalım. Galatasaray’ın durumu ortada... Ben de diyorum ki, o yönetimde Metin Oktay, Suat Mamat, Turgay Şeren gibi yıldızlarla beraber top koşturmuş, diş doktoru, Kadıköy eski Belediye başkanı Cengiz Özyalçın dostum hiç mi fikir ortaya koymaz? O yönetimdeki, Nasuhi hariç, kralına bu futbolu öğretir Dr. Cengiz... En azından Tudor’a da akıl hocalığı yapabilir. Neyse, Allah daha başka facialardan korusun!
Fenerbahçe’de ise yeni bir bek var. İsla bunun adı... Bu Gökhan Gönül ne adammış be, Şener, Van Der Wiel falan derken bir üçüncü bek... Şu UEFA Avrupa Ligi eleme maçı geldi çattı. Acaba Fenerbahçe’deki yönetici ve teknik adamlar takımda hâlâ santrfor olduğunu mu sanıyorlar? Herkes alacağını aldı. Zaten kupa maçları da başladı. Hatta bazı ülkelerde ligler de... Hani deseler ki, yahu istediğimiz zaman adam alırız, o da olmaz, çünkü UEFA kılıcı sallanıyor tepelerde... Neyse deyip keselim...
Beşiktaş ise hâlâ Cenk›le Pektemek›in üzerine kimi alacağına dair karar veremedi. Bir bakarsınız şampiyon takım ligi de, Avrupa Kupası›nı da bu ikili ile sürdürür. Ne mi olur? Her maç “Ah Aboubakar” diye diz dövülür. Beşiktaş’ın izleme komitesi bugüne kadar iyi işler yaptı. Ancak bu defa biraz gevşek davranmış anlaşılan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.