Lanetlenen hiçkimse zafere ulaşmamıştır
Meleklerin ve insanların lanetine uğrayan kişi veya kişiler, Allah’ın da lanetine uğradığı için, ne yaparsa yapsın, neyle uğraşırsa uğraşsın, zafere ulaşması veya başarı elde etmesi mümkün değildir.
İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar lanetlenen, kıyamete kadar da lanetlenecek olan hiçbir kişi veya kişiler, nihai noktada elde etmek istediklerini elde edemeden yaptıklarının bedelini ödeyerek bu dünyayı terk etmişlerdir ve edeceklerdir.
Terörün her türlüsü Allah’ın, insanların ve meleklerin lanetine uğramıştır. çünkü terör içinde; “kin, öfke, kan, gözyaşı”, dışında hiçbir şey barındırmaz. Gözleri kandan başka bir şey görmez, kulakları kin ve öfke dışında her şeye kapalıdır.
Terörün dini veya inandığı başka kutsalları yoktur. çünkü; kin, öfke, vahşet, kan ve gözyaşı, içinde hiçbir değer yargısı barındırmaz. Kilitlendikleri tek hedef vardır; “öldürmek, yıkmak, yok etmek, parçalamak, yutmak ve yok etmek.”
Memleketimizin başı beladan kurtulmuyor bir türlü. Ne zaman azıcık istikrara yaklaşsak, yıllardır “değişmeyen senaryolar” “değişen oyuncularla” sahneye konuluyor ve biz kimi zaman ateşli, kimi zaman ateşsiz terör filmlerini çaresiz seyrediyoruz.
Yirmi üç yıldır süren PKK terörünü dağda bitirmek çok zor değildir oysa. İsteyince bitirilirdi, Türkiye savaşa girmemiş bir ülke değildir. Girdiği savaşlardan da zaferle çıkmıştır. Ordumuz bugün dünyanın en büyük ordularındandır ve en güçlü silahlara sahip bir ordudur.
Türkiye ve halkı için elini taşın altına koymayan birtakım çevreler, bu milletin değer yargılarıyla çatışan ve bir türlü barışmayan, barışmak da istemeyen, devlet ve millet kaynaşmasını yıllardır engelleyen, milletin moral seviyesini sıfıra indiren, halkı korkuya, endişeye, şüpheye gark ederek, teröre prim verenler, terörün böylesine ayyuka çıkmasına sebep olmuşlardır.
Bu olup bitenlere rağmen halkımız, kendi rantları uğruna teröre prim vermekten asla çekinmeyen çevrelerin oyunlarına rağmen, Ak Parti hükümetini ikinci kez iktidara getirerek gerekli mesajını vermiş ve devlet millet kaynaşmasını büyük ölçüde gerçekleştirmiştir.
Eğer bugüne kadar devlet millet kaynaşması sağlanabilseydi, 23 yıldır devam eden bu terör belasını hiç yaşamamış olacaktık. İmtiyazları uğruna, rantları uğruna, kişisel kaprisleri uğruna, küçük azınlık kaymak tabakanın dışındaki toplumun bütün kesimleri arasına nifak sokulmasaydı, barış ve huzur ortamı, bir kısım medya ve diğer iletişim araçlarını kullanılarak bozulmasaydı ve halkın akl-ı selim düşünmesi, birbirini anlaması, birleşmesi, dayanışması biraz olsun sağlanmış olsaydı, bugün daha farklı bir konumda olabilecektik.
Yüzyıllardır bir arada yaşamayı bilmiş, kimsenin ırkına, dinine, diline bakmadan barış içinde yaşayan bir imparatorluğun devamı olarak, içeride ve dışarıda barış sağlayamıyorsak, kendisini millete ve devlete karşı sorumlu hisseden herkes ciddi bir muhasebe yapmalıdır.
“Ne muhasebesi” diyenler için şunu tekrar etmelidir. Devlet millet kaynaşmasını engelleyen çevrelerin fitneciliği, Haçlı ruhuna hizmet eden ve bu ruhun dirilmesi için kaynak aktaran dış ve iç güçlerin desteği, devlet millet kaynaşmasına engel olmuş ve zaten bu fırsatı bekleyen terör de azdıkça azmış ve canlar yakarak ocaklar söndürmüştür.
Başta muhalefet partileri olmak üzere, topluma karşı kendisini sorumlu hisseden ve “menfaatsiz vicdan muhasebesi” yapabilen bütün kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin başında bulunanlar ve üyeleri, terör konusunda hükümeti veya ilgilileri eleştirmek yerine, birlik ve beraberlik mesajları vermeli ve mesajın gereğini de yapmalıdır.
Gün laf üretme günü değildir. Gün ülkesini ve milletini seven herkesin, maddi manevi emek harcama günüdür. Elbet bu emek ve gayret, Allah’ın, meleklerin ve insanların lanetine uğramaktan korkanlar içindir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.