Kemal Belgin

Kemal Belgin

Lucescu, Şekip Bey ve de Şenol hoca!

Lucescu, Şekip Bey ve de Şenol hoca!


Yukarıdaki başlıkta üç büyük kulübümüzün son günlerde içinde, kenarında dolaşan isimler yer alıyor. Açalım mı?
 
Mircea Lucescu, yani Rumen teknik direktör ülkemizde görev aldığı Galatasaray ve Beşiktaş’ta büyük başarılar elde etmiştir. Her iki kulübü de lig şampiyonu yaparken, Avrupa Kupaları’nda da büyük başarılara taşımıştır onları. Hele hele Galatasaray’daki ikinci sezonunda, kulüp tarihinin belki de en zayıf takımı ile yola çıkmış, lig şampiyonluğunun yanı sıra, Şampiyonlar Liginde ilk gruptan çıkmış, ikinci grupta ise Liverpool, Barcelona ve Roma’ya beş maçta yenilmemiş, son oyunda ofsayt golle yenilerek çeyrek finalden olmuştur. Tabi ki ilk sezonunda da aynı kupada çeyrek final oynama başarısını göstermiştir. Burada dikkat çeken nokta, o dönemde bu kupada grup maçları iki aşamada oynanıyordu. Yani iş daha da zordu. Sonra Beşiktaş’ta 100. yıl şampiyonluğu ve ardından da 17 maçta namağlup olunmasına rağmen iç ve dış mihraklarca şampiyonluğunun elinden alınması. Bu hoca için  şimdilerde Galatasaray’da sportif direktör yolunu deniyor. Hoş hoca daha başka bir hedefteyim dese de, acaba Tudor korkutulmak mı isteniyor? Galatasaray şayet o bildiğimiz Galatasaray ise Tudor’u hemen değiştirir, Lucescu bir yana, yepyeni, deneyimli bir hoca bulur. Pardon unutmadan; Lucescu demiş ki, “Bu oyunculara nasıl bu paraları verip de alıyorsunuz...” Eeee hoca işler değişti. Sen Galatasaray’da iken cebinden 3 milyon dolar vermiştin oyuncularına. Sonra geri almıştın da... Şimdi devir çok ama çok değişti.
 
Şekip Bey konuşuyor!
Hani şu şike davasında bizim federasyon tarafından suçlu bulunup bir yıl hak mahrumiyeti alan Fenerbahçe’nin hukukçusu Şekip Bey var ya... Hah işte o Şekip, son Yüksek Divan Kurulu toplantısından, yine eski genel sekreterlerden Köksel Özbek›in sorularına öfkelenip, “Biz burada ismi verilmesi layık kişileri atlamayıp onların adlarını tesislere veriyoruz” şeklinde konuştu. Şekip Bey; başkanınıza sorsanıza veya eski genel sekreterlerinizden Vedat Olcay›a, Fenerbahçe Burnundaki tesisler yıkılıp yenisi inşa edildiğinde kapıya ilk olarak hangi tabela asılmıştı? Yıkılırken, «Fenerbahçe, Faruk Ilgaz Sosyal Tesisleri» yazıyordu. Yenisine önce sadece Fenerbahçe Tesisleri yazıldı. Sonra bendenizin uyarısı üzerine rahmetli büyük başkanlardan Faruk Ilgaz ismi yeni tabela yapılıp eklendi. Ama Sosyal kelimesi asla yazılmadı... Acaba neden?
 
Beşiktaş›ta Şenol hoca, “Başkan git derse Milli Takım›a giderim. Yoksa benim görevim şimdi burada. Hiç de ayrılmak istemiyorum. Çünkü yapacak çok işimiz var daha...” şeklinde konuştu. Bu ne demek hocam? Şayet Milli Takım için evet ise, istifa eder gidersin. Yok, hayır, hep Beşiktaş ise “Milli Takım için başka arkadaşların isimleri gezdirin orta yerde” diye biraz da kinayeli konuşursun. Öyle değil mi, öğretmen hocam?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi