Geçen yazımızda sormuştuk:

“Asıl ve önemli olan şudur; bu ülkede carî sistem İslam değildir. Biz ise öyle olmasını isteyerek "İslam ve ümmet" diyoruz. Türkiye'de İslamî hareketin gelişmesi ve nihaî hedefine ulaşması için mücadele ediyoruz.

Burada tartışma konusu şudur. Bir başka ifadeyle bize şunu soruyorlar: "İslam Partisine izin vermeyen bu sistemde bizim kendi İslam devlet ve medeniyetimizi inşa davamızın bir siyasi ayağı olacak mı?"

Sormasalar ilgilenir miydik? Belki, bilemem. Çünkü bu nihayet Müslümanların derdidir, ilgilenmemiz gerekir. Biz de ilgilendik. Madem soruyorlar, biliyorsak bir cevabımız olmalı herhalde. Bilmiyorsak susabilirdik. Ama araştırmak ve öğrenmek kaydıyla tabi. Yoksa bizi ilgilendiren bir konuya kör ve sağır kesilemeyiz.

Her neyse, işte cevabımız:

“Evet, vardır.”

Arkasından elbette şu soru gelecek:

“Öyleyse nedir?”

Cevaben deriz ki, insanın olduğu yerde farklı fikirler muhakkak olur. Bu meseleye gelince, bu ülkede Müslümanlar arasında bu konuda üç görüş vardır: 

1- Parti ve siyaset çağın cihat şeklidir, onsuz olmaz.

2- Batıl sistemlerde siyaset ve partiler şirktir, bir netice de doğurmaz. Öyleyse bu abes ve günah işlerden kaçınmalıyız.

3- Siyaset ve partiler ana davamız ve hedefimiz değildir. Ancak İslam Davamız için dinimize yakın bir parti olursa veya bize bazı hizmetler sunma ve zararlardan koruma karşılığında uygun bir partiyle anlaşma yapılırsa, davamıza ulaşmada o parti bir araç olarak kullanılabilir.

Bu üç görüşü üç kelimede özetleyebiliriz:  Evet. Hayır. Belki.

Siz hangi görüştesiniz bilemem, ama sevgili okuyucularım benim hangi görüşte olduğumu sizler biliyorsunuz. Çünkü daha önceleri bunu epeyce yazmıştım. Özetlersek, şahsen fiili politika yerine doğrudan İslam’ı tebliğ için, davet ve irşat için, eğitim ve öğretim için çalışmayı seçtim. Bunun için fiilî politikayla uğraşmadım, uğraşmama kararı aldım. Ama iyi niyetle onu dine hizmet etmek ve ettirmek için kullananları da desteklerim.

Burada birinci ve ikinci görüşte olan kardeşlerimize bir çift sözümüz var, inşallah tevazu gösterir dinlerler, inşallah akıllarına yatar da alırlar. Umut işte, neden olmasın?

Konuya gelecek yazıda girelim inşallah.