Türkçe yılında “agresif” olalım!
Bu sene “Türk dili yılı”, farkında olan var mı bilmem!
Aslında fark edilmeyecek gibi değil. Gazetelerde yer alan haberler, köşe yazıları, televizyon konuşmaları... farkındalığın zirve yaptığını gösteriyor.
İşte birkaç haber:
İstanbul’da bir belediyemiz, Darbeye Direnen Kalemler kitabı yayınlamış, bizim de yazımız var. Onun “lansman” toplantısı yapılmış!
İstihbarat kurumu yeniden düzenlenecekmiş, Cumhurbaşkanlığına bağlı bir güvenlik “director”ü olacakmış!
“Alaçatı'da bu sezon yeni bir beach açıldı, açılır açılmaz da Çeşme'nin en popüler adreslerinden biri olup çıktı.”
“Tuzlama hareketiyle tüm dünyada bilinen steakhousecu Nusret Gökçe, 'Narcos'taki konuk oyuncu rolü için yapım şirketine 1 milyon lira ödediği öne sürüldü.”
“THY, Almanları çıldırttı. THY’nin Berlin’deki Tegel havalimanına verdiği ilan Almanları çıldırttı. Bild gazetesi, ‘İstanbul’daki lounge’ımız bazı havalimanlarından büyük’ sloganıyla hazırladığı ilan ‘küçük düşürücü’ buldu.”
“Bora veya uluslararası adıyla Khan füzeleri ile Türkiye bir üst segmente çıktı.”
Bir köşe yazısından:
“Yani PKK istese bile Rakka operasyonunu askıya alamaz. Çünkü DEAŞ ile doğrudan temas var, operasyonun askıya alınması demek DEAŞ’ın ofansa geçmesi ve PKK/YPG/SDG’nin kontrol ettiği alanlara saldırması demek.”
Esasen örnek bol... Dilde batı kaynaklı kelimelere rağbet (vatandaşın anlayıp anlamamasın mühim değil), Tanzimat züppeleri döneminde bile bu ölçüde değildi. O zaman yerli yersiz Fransızca kelimeler kullanmak “entellektüellik” sayılırdı. Şimdi ne sayılıyor bilmiyorum.
Şunları da bilmiyorum: “Tanıtım”a neden “lansman” diyoruz? “Müdür”e “direktör” dersek daha afili mi olur? “Kumsal”a plaj demeye alışmıştık, “beach” de nereden çıktı? Steakhouse, pişmiş etin kiloyla satıldığı lokanta. Türkçesi et lokantası! “Loung” bekleme salonu veya istirahat odası değil mi? Segmentle neyin derecesini ölçüyoruz? Ofansa geçmek savunmaya geçmek olmasın?
Diyeceksiniz ki bunlar gazeteci makulesi; dil mil takmazlar, kolaylarına geleni yaparlar veya kendi yabancı dil bilmişliklerini sergilerler...
“Siz resmî ağızlara bakın, devletin üst kademesine kulak verin. Cumhurbaşkanımızın konuşmalarını dinleyin.” diyenler olacaktır.
Tabii devlet bir taraftan Türk dili yılı ilan ederken, yetkililer dil konusunda daha hassas olurlar. Öyle mi gerçekten? Bunun gerçek olmasını temenni ederken, örnekler de gelmeye başladı. İşte genç Enerji Bakanımızın konuşması:
“Yılın son çeyreğinde sondaj gemimizi devreye alacağız. 2018 yılında da ilk sondajımızı yapacağız. Akdeniz’de petrol ve gazda daha agresif olmak zorundayız. Petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerimizde hem karada hem de denizde daha aktif olacağız...”
“Bu konuşmada “sondaj”a mı taktın, “agresif”e mi?” diyen çıkabilir.
Sondaj yerine “iskandil”i kullanın desem, artık yaygınlaşmış.
“Agresif”e gelince…
“Agresif” iç kamuoyu için kullanılmışsa psikolojik bir anlam yüklenir, çok üzerinde durulmayabilir. Eğer dışarıya karşı kullanılmışsa hiç hoş değil! Bir bakan saldırgan olacağız, mütecaviz olacağız demez!
Öyle olacaksa bile, daha faal olacağız, daha etkin olacağız, daha müessir olacağız…
“Daha aktif olacağız” bile denilebilirdi!
İyi ki Türk dili yılındayız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.