Ceylin aramızdan ayrılalı çok vakit olmadı. Onu oyunların engin dünyasından koparan caniler bizimle aynı havayı solumaya devam ederken o yaşamının en güzel döneminde hayata veda etti.

Çocukça hayalleri vardı Ceylin’in. Umutları olacaktı hayata dair. Fakat zihinlerimizde sadece dramatik bir hikâye ve soluk bir resim kaldı.

Bazen başımı avuçlarımın içine alıp düşünüyorum. İnsan iyilik varken neden kötülüğe meyleder? Evrende üst bir konuma sahip olan insan nasıl olur da kötülükten keyif alır hale gelir? İleri sürülen gerekçe ne olursa olsun bir insanı katletmenin hiçbir mazereti olamaz, olmamalıdır.

Uzmanlar insanda doğuştan kötülük potansiyelinin olduğunu ve geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerin ve olumsuz aile yaşantısının ise bu durumu tetikleyebileceğini söylüyorlar. Tarihin ilk başlangıcında kardeşini katleden Kabilin takipçilerini yaşamın her döneminde görmekteyiz. Bu kişiler sevgi ve merhametten o kadar yoksunlar ki, bir insanı katletmeye onun yaşamla bağını koparmaya haklarının olduğuna inanacak kadar ileri gidebiliyorlar.

Kernberg katillerin genellikle kendilerini yüksek bir konumda değerlendirdiklerini ve insanlarla çıkar odaklı ilişkiler kurduklarını söyler. Ağırlıklı olarak antisosyal kişilik bozukluğuna müptela olan bu kişilerin büyük çoğunluğunun anne yoksunluğu ile büyüdükleri, ergenlik sürecinde ise sosyalleşemedikleri ve baba tarafından şiddete maruz kaldıkları, sevginiz ortamlarda büyüdükleri, insanlarla kopuk yaşadıkları tespit edilmiştir. Kendilerini yetersiz ve değersiz hisseden katiller başkaları üzerinde kontrol kurma eğilimi taşıyorlar. Yakınları ile ilişkilerinde empati kuramıyorlar, merhamet, vicdan, masumiyet, suçluluk ve sevgi gibi temel duyguları geliştirme noktasında cılız kalıyorlar. Uzmanlar katillerin ruh tahlilini yaparak, olayın sebep ve sonucunu anlamaya çalışıyorlar. Fakat ileri sürülen gerekçe ne olursa olsun akıl ve irade gibi iki önemli değere sahip olan insanın bir insanı katletmesi için hiçbir sebep yoktur olmamalıdır. Bu nedenle ortaya koyulan hiçbir mazeret büyük mahkemede bu kişilerin yargılanmalarına mani olamayacaktır. O nedenle kimse kendini kandırma yoluna gidip, işlediği cürme bir mazeret bulma çalışmasın. Zira kimsenin hakkı kimsede kalmayacaktır. Bu böyle biline…