Tudor yanlışına fark!
GALATASARAY, Kayserispor’a karşı ligin ilk en farklı yenilgisini tattırdı. Tabii ki bu sonucun perde arkasında çok önemli bir oluşum vardı. O da Kayserispor’un Rumen hocası ile Galatasaray karşısına Tudor’un Galatasaray’a geldiği ilk günlerdeki büyük yanlışı ile çıkması idi. Yani Kayserispor, kim bilir belki de, ilk defa bir resmi oyunu üçlü defans oynamaya kurgulanmıştı. Acaba bu Rumen hoca da Tudor’un ilk günlerindeki gibi bir hayal peşinde mi? Şayet öyleyse sonu hüsran olur, ben şimdiden yazayım da...
Galatasaray’a gelelim. Maç akşamı spor programlarında, hemen ertesi günü gazetelerde bu maçın futbolu ve sonucu ile bağlantılı yorumların hep şu noktada birleştiğini duydum ve okudum; “Şampiyonluğun en büyük favorisi Galatasaray’dır. Bu takım siler süpürür... Öf be, ne takım izledik...” Bu yorumlar son yılların tipik spor basını yorumlarıdırlar. Peki, gerçek nedir?
Galatasaray karşısında yeni bir takım olmasına rağmen, yukarıda da değindiğim gibi 3-5-2 hastalığına yakalanmış bir rakip buldu. Böylece Gomis daha önceki hazırlık maçlarında çektiği gibi bir kıskaç edilmiş durumda kalmayacaktı. Rakibin kanatları birer oyuncu üzerine kurgulandığından kenardan gelebilecek bütün organize ataklar gol getirebilir, daha doğru bir deyişle pozisyon hazırlayabilirdi. Kayserispor’un bu kurgusu orta alanda belki de bir kalabalık oluşturabilirdi ama oraya da kenar oyuncusu gibi rol alıp orta alanı zenginleştiren Tolga görevlendirilmişti. Tabii ki Tudor bu tür Kayseri oyununu en iyi kendisi bildiği için tedbirlerini almıştı. Savunmada Galatasaray, bir türlü ikilenemeyen rakip forvet karşısında rahat edecekti. Ama bir sıkıntı vardı hâlâ süren... O da yan toplarda çizgi kalecisi veya gelişen kontralara iyi çıkan Muslera’nın kalesinde bekleyişi idi. Nitekim tek Kayserispor golü de böyle oldu.
Peki, Galatasaray takımını bu galibiyetten sonra bendeniz nereye yakıştırır değil mi? Maicon, sanırım Serdar ile daha iyi uyumlu... Mariano etkili bir bek... Hatta Linnes bile ters ayağına rağmen iyi bir arka kanat durumuna geliyor. Fernando iyi yer tutuyor, yardımlaşıyor. Belhanda klas, NDaye biraz daha değişik oynamaya zorunlu kalıyor. İşte bu orta alanın ileri topla giden iki elemanı Belhanda ve NDaye yüzünden Tolga çaktırmadan dördüncü eleman yapılmış. Solda başladı gibi ama onu oradan hiç top taşırken gördünüz mü? Rodrigues tipik kanat adamı. Zaten öyleydi de... Hele hele 3-5-2’nin zaafları ile karşı karşıya kalınca da daha etkili oldu.
Özetle Galatasaray iyi oyunculardan kurulu bir yeni takım. Daha Feghuli gelecek. Sanırım o zaman Tolga görev almaz... Ya da Rodrigue ile nöbetleşe oynarlar. Ancak karşılarında bir daha 3-5-2 oynamayacak takım bulunmazsa, Tolga kenarda kalır gibi...
Tekrar vurgulamakta yarar vardır. Galatasaray kaliteli oyuncular aldı. Hele hele Gomis... Ama karşısında da 3-5-2 ile intihara kalkışmış bir Kayserispor vardı. Ben derim ki, iyi basan, saha kapatan bir rakip karşısında Galatasaray’ı daha net analiz edebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.