Kemal Belgin

Kemal Belgin

Güneş’ten büyük hata...

Güneş’ten büyük hata...

BİZİM futbolda olduğu kadar, başkalarında da “O takıma karşı şansımız tutmuyor” gibilerinden, şansın her ögede etkili olabildiği bir durum söz konusudur. Bu, Beşiktaş’ın şampiyon olduğu sezonlarda bile Kasımpaşa’ya deplasman oyunlarından hep puan kaybettiği biçimindedir. Bu son maçta da öyle oldu.

Beşiktaş, bu zor deplasman oyununa son maçtaki kadrosu ile çıktı. Bu bir doğru idi. Bunun yanı sıra Beşiktaş’ın yedek kulübesine bir baktığımızda yedek olarak Lens, Negredo, Medel, Adriano, Necip gibi çok üst düzey oyuncuları da görebiliyorduk. Daha Atiba yoktu ki, o rahatsızlanmıştı. Demek ki, Beşiktaş, Kasımpaşa’ya göre daha üst düzey bir kadroya sahipti. Buna karşılık bir kaç sezonluk önemli oyuncularına kaybetmiş Kasımpaşa, sessiz sedasız çok iyi transferler yapmıştı. Bu da teknik direktör ve yönetici marifeti idi.

Beşiktaş’ın 2-1’lik galibiyeti ile gidilen soyunma odasından dönüşte hiç bir değişiklik yoktu her iki takımda da... Bu, oyunun planlandığı gibi gitmesi anlamı taşıyordu. Yani fark açılmamıştı. Bu, her an oyunun skor tabelasında değişiklik yapabileceği anlamı da taşıyordu. Hava çok sıcaktı. Nem aşırı idi. Bu da her iki takımın dakikalar ilerledikçe tempo kaybedebileceği demekti. Bundan kim yararlı çıkabilirdi sizce? Tabii ki Beşiktaş... Zaten Şenol hocanın takımı ikinci yarı düdüğünden az sonra topa sahip idi. Devamlı top dolaştırılıyor, rakibin o topu kapması için de efor harcaması gerekiyordu ki, bu da Beşiktaş’ın avantajı demekti. Arada bir Oğuzhan’ın taşımaya çalıştığı Talisca’nın araları sızma hareketleri, Cenk’in dolaşması vardı. Balbel ve Querasma yavaş yavaş yorgunluk alametleri veriyorlardı. Ama her şeye rağmen pozisyon kısırlığı çekilse bile top hep Beşiktaş’ta idi.

Aaa o da ne? 74. dakikada Oğuzhan yerini Medel’e, Quaresma da Lens’e bırakıyordu. Yani Beşiktaş forması içinde hiç oynamamış oyunculara... Ve de çabuk oynama isteği olan, öne taşınmaya hevesli oyunculara... Bu şu demekti: “Ey Kasımpaşa, artık sana boş sahalar sunacağım, gel beni yen...” Nitekim ikinci yarıda o ana kadar kendi sahasında Beşiktaş’ı karşılamaya çalışan Kasımpaşa baktı ki rakibin blokları arasındaki bağlar yavaş yavaş gevşemeye başladı, oyuna gitti ve o kaza golünü buldu. Kaza çünkü Trezeguet’in vuruşu belki de Fabri’nin soldan auta gidecekti ama ceza alanı yayı üzerinde hareketlenen Kasımpaşalı’nın dizine çarpıp ters köşeden gol oldu.

Babel’in 85. dakikada çıkıp yerine Negredo’nun girişi ise daha önceki değişikliklerde yapılan hatanın tamirine yetmedi. Pardon unutuyordum; Kasımpaşa’nın ikinci golünde Trezeguet topu aldığında Beşiktaş’ın ön libero düzeni bozulduğundan oralarda kimse yoktu. Düne kadar Şenol hocanın korkaklığını dile getirenler acaba bu cesurca yapılmış oyuncu değişikliklerini nasıl yorumlayacaklardır? Öyle ya üç puan indi mi bir puana...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi