Bu çocuklar ne zaman büyüyecekler?
Toplumumuzda “ana kuzusu” dediğimiz erkeklerin durumu, Psikanalist Dr. Dan Riley’in “Peter Pan Sendromu” ile birebir örtüşüyor. Bu soruna müptela olan erkekler, yaşları kaç olursa olsun büyümeye karşı direnç gösteriyor ve eşlerini annenin bir uzantısı olarak görüyorlar. Ana kuzusu erkekler, insanlarla iletişim kurmakta zorlanıyor, sorumluluk almaktan kaçınıyor ve duygularını ifade etmekte güçlük çekiyorlar.
Günümüzde anne babalar çocuklara sorumluluk vermekten kaçınıp, onları cam fanusta hapsetme yoluna gittikleri için sadece erkek çocuklar değil kız çocukları da büyüyemiyor.
Eskiden çocuklar ailenin hayatına doğrudan katılır ve buradan edindikleri bilgi ve deneyimlerle olgunlaşırlardı. 10 yaşında bir çocuk kardeşinin bakımını üstlenir, anneye yardımcı olur, öz bakımını yapar ve aile ile bir bütünlük içinde yaşardı. Çocuk küçülen giysilerini kardeşine verir ve oyuncaklarını onunla paylaşırdı. Çocuk ailenin dışında değil içinde hatta tam ortasında yer alır ve hayatı burada tanırdı. Aile içi ilişkiler vasıtasıyla çocuğun empati ve fedakârlık duyguları gelişme ikanı bulurdu. Günümüz ebeveynlerinin çocuklardan tek bekledikleri şey ise mevkii ve başarı. Onları hayatla tanıştırmak yerine dışarıda tutuyorlar. 18 yaşında bir genç odasını toplamıyor, kahvaltısını annenin hazırlamasını bekliyor, ailenin sorumluluğunu paylaşmıyor, hayatı başıboş bir eğlenceden ibaret görüyor. Yaşamı sadece başarıdan ibaret gören çocukların empati duyguları gelişmiyor. Bu çocuklar sevmeyi bilmedikleri gibi sevildiklerini de hissedemiyorlar. Dış dünyaya açıldıklarında ise her şeyin başarı olmadığını görüyorlar fakat kırılan kanatlarını doğrultup uçmayı başaramıyorlar. Fedakarlık, empati ve paylaşım gibi değerleri geliştiremedikleri için yalnızlığa mahkum oluyorlar. Kariyer yapıyor ve büyük paralar kazanıyorlar fakat büyüklerin tabiriyle adam olamıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.