Cumadan Sonra Sünnet Kılınmasına Engel Olmak Büyük Bir Zulümdür
CAMİLERDE Müslümanların sünnet ve nafile namaz kılmalarını engellemek bir zulüm değil midir? “SayınMüslümanlar cumanın iki rekat farzını kıldıktan sonra sakın başka namaz kılmayın” demek yanlış değil midir?.. Elbette zulümdür ve yanlıştır.
Yazıklar olsun ki, bazı taşra şehirlerimizde böyle zulümler ve yanlışlar sergileniyor.
Türkiye halkının ezici ekseriyeti Hanefî ve Şafiî mezheplerine/fıkıhlarına bağlıdır.
Hanefî Müslümanlar için en güvenilir, muteber, sahih ilmihal/fıkıh kitabı merhum ÖmerNasuhi Bilmen hazretlerinin telif ve tasnif ettiği “Büyük İslâm İlmihali”dir. Bu muhterem zat, Halifelik zamanında Fatih sahn medresesinde okumuş, imtihan vermiş ve geçerli bir icazet almıştır. Kendisi bir bakıma Hatemü’l-fukahadır.
Bakınız Büyük İslâm İlmihali’nde Cuma namazından sonra kılınan namazlar nasıl anlatılıyor:
“Cumanın iki rekat farzı cemaatle cehren edâ olunur. Bu farzdan sonra da yine öğlenin ilk dört rek’at sünneti gibi cumanın son dört rek’at sünneti kılınır. Bundan sonra da Zuhr-i âhir adıyla dört rek’at daha namaz kılınır ki; buna dair ileride malumat verilecektir. Bunu müteakip de sünnet-i vakit niyetiyle tam sabah namazının sünneti gibi iki rek’at namaz daha kılınır.” (Büyük İslâm İlmihali, 1985 baskısı, s.161)
Şimdi birtakım adamlar kalkmışlar, “Hayır cumadan sonra namaz kılınmayacaktır” diye diretiyor.
Böyle bir diretme Müslümanların din, ibadet, vicdan hürriyetine vurulan bir darbedir.
İnsan Allah’a ibadetle emr edilmiştir. Namaz ibadetin, kulluğun başıdır. Farz, vacib, sünnet mutlaka kılınmalıdır. Bunlardan başka nafile (tatavvu) namaz kılmak da çok iyi bir şeydir.
Cuma namazından sonra dört rekat zuhr-i âhir namaz kılmak lazımdır. Çünkü zamanımızda İmam-ı Kebir veya Emîrü’l-mü’minîn yoktur, onlardan beratlı ve icazetli Cuma imamları ve hatibleri yoktur. Zuhr-i âhiri kılmakta yarar vardır.
Sultan Abdülhamid zamanında bu namaz kılınmasa da olabilirdi, bu devirde mutlaka kılınmalıdır.
Son gerçek Halife Sultan Abdülhamid’tir. Ondan sonraki Halifeler sûrî halifedir. Çünkü güç ve iktidar onların elinde değil, bir kısım Dönme, Farmason, dinsiz olanJön Türk şakilerinin elindeydi.
Farz olsun, Sünnet olsun, nafile olsun namaz nurdur.
Müslümanları, beytullah olan camilerin içinde namaz kılmaktan men etmek, “kılmayın, kılınması gereksizdir” gibi sözler sarfetmek ne büyük bir beyinsizlik ve insafsızlıktır.
Bu zulmü kimler yapıyor?
Kendilerini Selefî olarak tanıtan, aslında Vehhabî olanlar yapıyor.
Tabakat-ı fukahanın en alt derecesi olan müftülüğe bile ehil olmadıkları halde müctehidlik taslayanlar yapıyor.
Dinde reform, yenilik, değişiklik isteyenler yapıyor.
Tarihselciler yapıyor.
Aklı başında bir ehl-i sünnet hocası kesinlikle böyle saçmalıklar yapmaz.
Sevgili Müslümanlar!.. Cuma namazının farzından sonra, Büyük İslâm İlmihali’nde yazılı olan zuhr-i âhir namazını mutlaka kılınız. Sünnetleri kılamasanız bile onu terk etmeyiniz.
Camilerde cumanın farzından sonra namaz kıldırmamak isteyen zalimlerle yasal sınırlar içinde mücadele ediniz.
YaRabbi!.. Ne günlere kaldık...Eskiden dinsizler, kâfirler namazı engellemek istiyorlardı, şimdi bu zulmü birtakım Müslümanlar yapıyor.
Cuma namazından sonra sünnet ve zuhr-i âhir namazlarını kılmayanları kılmaya teşvik edeceklerine, kılmamaya teşvik ediyorlar. Hattâ kılmamaları hususunda zorluyorlar. Allah’ım bize akıl ve fikir ver.
PKK’yı Onlar Kurdurttu
1. PKK’yı Kürtler kurmadı. Ermenistan’ın, Kripto Ermenilerin, İsrail ve ABD’nin yardım ve desteğiyle kuruldu.
2. Bir ara, sözde PKK ile mücadele etmesi için islâmî bir Kürt teşkilâtı kurdurdular, sonra vakti gelince onu kan içinde boğdular.
3. PKK ile Ergenekon arasında çok yakın bağlar vardır.
4. PKK’yı kurduttular... Bitirtmediler...Sürdürdüler...
5. PKK’nın gölgesinde ve tozu dumanı içinde yüz milyarlarca dolarlık uyuşturucu, silâh ve ticareti ve kaçakçılığı yaptılar.
6. Öcalan onların adamı idi. Onu kullandılar. Hareketin başına onu geçirdiler.
7. PKK terörü esnasında öldürülen 30 bin kişiyi (rakam doğru mudur?) hepsini PKK öldürmemiştir.
8. Kuzey Irak’taki büyük ve güçlü Kürt aşiretleri Türkiye’den yanaydı. İsrail’in, Haçlıların, Siyonist ve emperyalistlerin yönlendirmesi ile o aşiretlerle birlikte hareket etmediler, başlangıçta hiçbir kıymetleri olmayan Barzani ve Talabani ile işbirliği yaptılar, onları palazlandırdılar, bugünkü hale getirdiler. Onlara devlet başkanı muamelesi yaptılar.
9. Güneydoğudaki Kürt kökenli halkı devletten soğutmak için her habaseti yaptılar.
10. Binlerce Kürt köyünü boşalttılar, bağlarını bahçelerini tahrip ettiler, halkını perişan vaziyette sürdüler.
11. Kürtlere düşman muamelesi yaptılar, kimine insan pisliği yedirdiler.
12. Kürt köylüleri dinlerine bağlı idiler. Türklerle Kürtler din kardeşliği bağı ile barış içinde yaşıyordu. Oralardaki medreseleri, tekkeleri söndürdüler, dindarlığı baltaladılar, ateizm ve fısk tohumları ektiler.