Milli Takım, yine bir maç önceki kadrosunda yedi futbolcuyu değiştirerek sahaya çıktı Hırvatlar karşısında... Tabii ki kafalar karıştı. Ama en azından savunma dörtlüsü hiç tartışmasız bir önceki Ukrayna yenilgisininki kadar aciz ve tuhaf değildi. Kaan sağ, Caner ise solda görev alarak en azından Fenerbahçe’nin yedeklerinden daha fazla randıman verebilecek nitelik ve formda idiler. Orta alanda Alman liginin son haftasında haftanın karmasına seçilen Nuri vardı. Hakan Çalhanoğlu asıl yerine oturtulmuş, partneri ise topla iyi çıkan Oğuzhan olmuştu. Arda ve Cenk değişerek kanatları oluştururlarken Burak uç adamı idi. Bunlardan Arda›nın oynayacak hali yokken diğer iki eleman onun görevini de yapmaya çalıştılar. Taaa ki 70. dakikada Emre Mor oyuna girene kadar. Emre çok mu iş yaptı? Hayır, ama en azından top tuttu, rakip çıkmasını zorlaştırdı.

Bu on bir, bir öncekinden daha mı iyi oynadı? Hayır! Ama en azından topu bizde tutmaya daha yatkın idiler. Özellikle de savunmadaki dörtlü bir öncekinden tartışılamayacak kadar iyi idi. Orta alanda ise çok farklı değildik ama yine de Tolga ve Ozan’a göre topa daha fazla sahip olabildik. Yani teknik kapasitemiz bu bölgede artmış, zenginleşmişti.

Bu kader maçını kazanarak iddiamızı sürdürdük diyebiliriz. Ama bu maçı da iyi analiz etmemiz gerekir. Tek bir pozisyona girmeden maç kazandık. Rakip ise tam bize narkoz vermişken tuttu Mazurkiewic’i oyuna alarak bize hem savunmada yerleşim kolaylığı sağladı, hem de kendilerinin orta alanlarını zaman zaman fazlalaştırma şansını yok etti. Biz de bundan yararlanıp oyunun son bölümlerinde öne daha rahat çıkabildik.

Gol mü? Oğuzhan’ın, “Yeter be bir sut atalım” hırsı ve azminden patladı. Kalecinin önüne çeldiği topa Cenk çok net bir plase yaptı ve tabela değişti. Bu gol belki de bizi en azından baraj maçına taşıyabilir. Şu anda grup üçüncüsüyüz.

Teknik direktör Lucescu acaba bu iki maç sonrası bizim takımın hangi oyunculardan, genel olarak, kurulacağını kestirmiş olmalıdır. Kimlerin kalıp kimlerin gidebileceğini artık, sakatlıklar hariç, belirleme kolaylığı doğmuştur. Şimdi sessiz ve derinden gitmenin zamanıdır.