Bu caniler kimin eseri?
Hemen her dakika elinde bir bıçak, eşinin peşinden koşan cani bir kocanın görüntülerine şahit oluyoruz. Teknoloji hızla ilerliyor, insanoğlu artık uzayda yaşam olup olmadığını tartışıyor. Ekonomik refah, bilimsel keşifler ve teknoloji insanoğlunun işini kolaylaştırıyor ve büyük bir rahatlık sağlıyor. Fakat insan yanımızı geliştirecek bir katkıda bulunamıyor. Zira bunun için bizi fıtratımızla uyumla hale getirecek değerlerin davranışlarımıza yerleşmesi ve burada hayat bulması şarttır.
Toplumun eğitim düzeyi yükseliyor fakat ilginçtir suç oranı da aynı oranda artıyor. Eşleri tarafından şiddete maruz kalan kadınlar, doğal olarak mahkemeye koşuyor ve boşanma dilekçesi veriyorlar. Fakat nedense bu durum şiddet yanlısı kocanın gururunu kırıyor, kendini yenilgiye uğramış bir pehlivan gibi hisseden koca bıçağı alıp eşinin peşine düşüyor.
Ülkemizde kadın olmanın büyük zorlukları var. Evinizden çıkarken yakınlarınız size “Gelinlikle gittin, kefeninle çıkacaksın” derler. Bu ifade ile “maruz kaldığın şiddet ne olursa olsun kocanın yanından ayrılmayacaksın” mesajıdır verilen. Eşinin zayıflığını ve çaresizliğini fırsat bilen cani koca daha ilk günden başlar şiddete. Fakat kadının bunu yakınları ile paylaşma hakkı yoktur. Çünkü ona ağzından kanlar boşalsa dahi, kızılcık şerbeti içtim diyecek ve hiçbir derdini kimseye anlatmayacaksın denmiştir. O yüzden kadın yaşadığı zulmü hep gizli tutar, kimselere bir şey anlatmaz, bin bir güçlükle yaşamını sürdürmeye çalışır.
İnsanlarımızın sadece söylemleri değil eylemleri de şiddet yanlısı kocadan yanadır. Cani koca bunu fırsat bilip kadına uyguladığı şiddetin dozunu gün geçtikçe biraz daha arttırmaktadır. Kadın sonunda dayanamaz ve her şeyi göze alarak evi terk edip mahkemeye başvurur. Fakat bu kez ailenin baskı ve dayatmalarına bir de insanların kem nazarları eklenir. Neden boşandın, kocadır döver de sever de sabretmeliydin, çocukların için katlanmalıydın demeye devam ederler. Kadın kendi ayakları üzerinde durmaya çalışırken beklenmedik bir günde kocasının tuzağına düşer ve sokak ortasında bıçaklanarak can verir.
Gücü kaba kuvvetle ilişkilendiren ve karşı tarafa yapılan zulmü bir üstünlük olarak gören ebeveynlerin büyüttüğü çocuklar geleceğin zalim koca ve ilgisiz babaları olarak toplumdaki yerlerini alıyorlar. Günümüzde bu canilerle ilgili ağır cezalar uygulanıyor, kadınları korumaya yönelik önlemlere her gün bir yenisi ekleniyor. Fakat şu ana kadar kalıcı bir çözüm bulunmuş değil. Zira çocuklarına adalet yerine yanlı olmayı öğreten aileler bu canileri beslemeye ve desteklemeye devam ediyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.