Evet, Trabzonspor, yani Türkiye Ligi’ni altı defa şampiyon olarak bitirmiş, Milli Takıma sayısız oyuncu vermiş, yani büyükler sınıfına girmiş bir firma... Belki bu firma son yıllarda zirve mücadelesi verememiş ama o fiyakasından hiç bir şey kaybetmemiş... Hatta öylesine ki, mükemmel bir stada kavuşturulmuş devlet tarafından...

İşte bu tip firmalar bizim ligde kendilerinden çok aşağılarda bulunan, hatta lige yeni çıkmışlar karşısında böylesine bir futbol felaketi yaşamamışlardır. Üç Büyükler diye adlandırdıklarımız arasında geçen bazı maçlarda bu çok şaşırtıcı sonuçlar alınmıştır ama onlar da yukarıda tarif etmeye çalıştığım rakipleri karşısında böyle facialar yaşamamışlardır.

Mesele nedir? Trabzonspor takımı bir hafta önce Fenerbahçe karşısında hem de kendi sahasında dağılan ve maçı 4-1 gibi ciddi bir farkla kaybeden Alanyaspor karşısında iki harika golle 2-0 öne geçiyor. Sonrasında da bir penaltı ile durumu 3-0 yapıyor. Yani artık Alanyaspor için her şey bitmiştir ama ufukta tarihi bir hezimetle yenilmek durmaktadır. İşte tam bu sırada WernerLowe denen üstat santradan aldığı topu götürüp gol yapmıştır. Olsun, yapsın... Devre bitmiştir. Alanyaspor’un hocası ki, bizde daha önce de çalışmıştır, oyuncularına altı-yedi farklı yenilgiden sakınmalarını söylemektedir soyunma odasında...

Sonra mı? Haydaaaa, maç bir anda 3-3 oluyor... Trabzonspor’un teknik direktörü kenarda tıpkı Başakşehirspor ve Fenerbahçe maçlarında olduğu gibi uyumaktadır. Ne yerinde oyuncu değişikliği vardır, ne de oyuna daha 3-2 olduğunda bir müdahale... Ama aynı teknik adam bir şeyin farkında değildir. Karşı takımda bu defa uyuşuk veya formsuz veya kalitesi tartışılır bir uç adamı yoktur. Bu defa Warner Lowe gibi bir süper star vardır. Ve o durumu 4-3 yapacaktır. Ve de maç böyle bitecektir.

Hep derim, hep yazarım; teknik adamın iyisi maçı iyi izleyen, değişiklikleri saatine bakmadan yapandır. Maçı planlarsınız ama düdük çaldığında çok şeyin değişmiş olduğunu görebilirsiniz. Bazen 5. dakikada, bazen de 85. dakikada değişiklik yapmak gerekir. Ama özellikle kulübede uyumaya asla izin vermezler. Ve sizi daldığınız rüyadan böylesine tarihte yaşanmamış bir skorla uyandırıverirler.