Numan Kurtulmuş’la olur mu?..
“Milli Görüş hareketinin, yeni bir Genel Başkan, yeni bir kadro ve tabii söylem ile seçim başarısı elde edebileceği” zeminine yerleşen yazılarımız müspet-menfi eleştirilere muhatap olmuştu.
•
Numan Kurtulmuş’un “Tek aday”lığının kesinleştiğini kamuoyuna duyuran gazeteci olarak, soruların da adresi haline gelmiş bulunuyoruz.
“Bu iş Kurtulmuş’la olur mu?..”
“Kurtulmuş, yeni bir soluk, yeni bir hareket getirebilir mi?..”
“Saadet, Kurtulmuş’la yerel seçimlerde başarılı olabilir mi?..”
“Kurtulmuş yeterli mi?..”
“Karizmatik mi?..”
Vesaire vesaire…
Bu tür sorular geliyor daha ziyade.
“Kişi” değil…
“Kadro” ve “sistem odaklı” yaklaşımları tercih ederdik de…
Karşımızdaki; Türkiye’nin gerçeği.
•
Herkes biliyor ki;
İktidara kimin geleceğinin ya da hangi partinin patlama yapacağının tayininde, lider cazibesi, tavrı, edası, karizması fevkalade belirleyici.
Partisini sırtlayıp bir yerlere taşıyacak olanın,
fazla entelektüel olması gerekmiyor…
Cana yakın olsun, halkın değerlerini paylaştığını göstersin, heyecan versin, bize benzesin…
Satışı da iyi olsun.
Lider,
“Sokaktaki ortalama insandan” derin izler taşımalı.
“Çoban Sülü” imajı bir zaman iş yapmıştı.
“Kasketli Ecevit” de öyle.
Merhum Özal gibi; “Bir defa delmekten bir şey olmaz” dediğimiz olmuştur değil mi, bizim de…
Erdoğan “Kasımpaşa”lı…
Kasımpaşa’da yaşayan da “normal yurdum insanı.”
Demek oluyor ki;
Sokağı tam olmasa da büyük ölçüde yansıtmalı, lider dediğimiz.
“Net”lik önemlidir…
“Flu” adamlar iş yapmaz…
Ya da “fazla” iş yapmaz…
Genel Başkan son derece aktif olmalıdır;
Deniz Baykal-Devlet Bahçeli misali “Gavur dağından ötesi” ve “Bolu dağından berisiyle” ilgilenmeyen “ANKARAVÂRİ” adamlara gıcık olur!..
Fazla hesaplı- kitaplı hareket eden, “ölçülü, tartılı, milimetrik” konuşan politikacıları sevmez.
Lider dediğin risk almasını bilecektir;
Canı, sokaktaki vatandaşınkinden daha tatlı olmayacaktır.
En azından, daha tatlıymış görüntüsü vermeyecektir.
•
İdeal lider tipinden bahsetmiyorum.
“Kurtulmuş”la ilgili soruların da “ideal” değil, “seçim başarısına” götürebilecek bir “genel başkan” arayışına karşılık geldiğini tahmin etmek zor değil.
Birçok özelliği ile muasırlarına fark attığını düşündüğüm Erbakan Hoca, Milli Görüş’ün “Tabii Lideri” olarak bir alanı tamamen doldurmuş durumda…
Mesele şu:
Sayın Kurtulmuş, “Yeni bir heyecan verecek, motivasyon sağlayacak” bir Genel Başkan olabilir mi?..
Bu soruya, sıraladığımız beklentiler ışığında karşılık verecek olursak, Kurtulmuş’un işinin hiç de kolay olmadığı hemen ortaya çıkar.
Recep Tayyip Erdoğan gibi gerçekten de “karizmatik” ve birçok özelliği ile “oyları çekme gücüne sahip” bir liderle mindere çıkmak kolay değil.
Erdoğan çok güçlü…
Ve açıkça gözüküyor ki; Kurtulmuş’un başarısı büyük ölçüde “Erdoğan’a giden Milli Görüş oylarını” çekebilmesine bağlı.
Kurtulmuş’a, “Malûm güçlerle iyi geçinmenin önem ve faydasından” bahsedecek birtakım tipler olacaktır…
“Reel politik” denilen, her yana yarayabilir de; Milli Görüş gibi “alternatif düzen” vaat eden bir hareketin buradan “ekmek” çıkartması mümkün değildir.
Numan Kurtulmuş, kadrosuyla beraber; “Yeni Bir Dünya” hedefine denk düşen bir “duruş” sergileyebilecek mi?..
Esas mesele budur…
Ben, Kurtulmuş’un bunları “yapabilecek” bir isim olduğunu düşünmek istiyorum.
Kurtulmuş’un başarılı olması; sadece Milli Görüşçülerin değil, öyle inanıyorum ki bütün Türkiye’nin hatta Dünya’nın yararınadır.
Farkındaysanız;
İktidar partisi, bir süredir yalpalamakta…
Dün Meclis’te ziyaret ettiğim bir iktidar önde geleni, “yalpalamalardan” bahis açıldığında; “Muhalefetsizlikten” şikâyetçi oldu uzun uzun…
CHP ve MHP genel başkanlarının “acz” içinde kalışlarına dair örnekleri sıraladıktan sonra;
“Sayın Kurtulmuş siyasete hareket getirirse bize de hareket gelir” dedi.
Evet;
Öyle olur…
Kurtulmuş siyasete hareket getirirse eğer,
İktidar partisi, “Yeni Anayasa” çalışmalarını, kaldırdığı raftan indirme ihtiyacını hisseder büyük ihtimalle…
İhtiyaç sahibi yoksul öğrencilerin özel eğitim almasına imkan verecek yasa, A. N. Sezer tarafından “veto” edildiğinde şiddetli tepki gösteren iktidar partisinin; Cumhurbaşkanı değişiminin üzerinden bunca zaman geçtiği halde, “sözkonusu düzenlemeyi bile” gündeme getir-e-memiş olduğunu hatırlatanlar, bu “atalet”in ancak bir “karşı hamle” sayesinde giderilebileceğini savunuyorlar!..
“Nasılsa alternatifimiz yok” düşüncesi, yerini “Belli olmaz”a bırakırsa, bu yeni durum iktidar partisine de diğerlerine de yarar!..
Dolayısıyla;
Ülkesini seven herkes, Numan Kurtulmuş’un başarılı olmasını dilemelidir.
Etrafımda gördüğüm kadarıyla, meselenin “dilek” tarafında herhangi bir sıkıntı yok.
Kurtulmuş “tarafında” da sıkıntı olmazsa…
Sayın Genel Başkan Adayı;
“fazla mütereddit”, “fazla hesapçı”, “düşük yoğunluklu”, “düşük profilli” değil de…
“Aktif”, “dinamik”, “cesur” ve “kararlı” bir “Genel Başkan” portresi çizebilirse…
Başarılı olmaması için bir sebep göremiyorum.