Avara kasnak bir kurum: TDK!
“Avara kasnak” deyimi TDK sözlüğünde yok. Ol sebepten açıklamasını bizim Büyük Türkçe Sözlük’ten aktaracağız: “Bir işe yaramayan, bir sonuca ulaşmayan faaliyet.” İşte DilKurumu son yıllarda böyle faaliyetler yapan bir kurum. Mesele para pul meselesi değil, hatta devlet kurumu olup olmamak meselesi de değil.
Paran var, pulun var, binan var, imkânın var, üstüne üstlük devlet kurumusun…Fakat zerre miskal tesirin yok!
Herşeyin vasatı, yetersizi, niteliksizi…Bir dergi çıkarıyorlar, piyasanın sıradan dergileri hizasında. Bu kaynakla, bu imkânla bu dergi ve bundan mutlu olan yöneticiler.
Dil Kurumu’nu kuranlar onu bir “dernek” olarak kurdular. Fakat devlet katında itibarını yüksek tuttular. Cumhurbaşkanı bu Kurumun “koruyucu genel başkanı” idi. CHP iktidardan düşünce DP’ye muhalefet eden kurumlar arasında yer aldı. Buna rağmen devlet, kurumun imla kılavuzunu ve sözlüğünü dolaşımda tuttu. Türkçeyi yıkma faaliyetlerine CHP döneminde olduğu gibi Demokrat Parti döneminde de devam etti. Darbe dönemlerinde el üstünde tutuldu. Bir tek 12 Eylülcüler Dil Kurumu’ndan hazzetmediler. Tarih Kurumu ile birlikte devlet bünyesine aldılar. O gün bugündür Dil Kurumu bir daha eski gücüne ulaşamadı.
Dil devriminin kurumu olan TDK, arapça ve farsçadan geçen kelimelerin tasfiyesini iş edinmişti. Günlük hayatımıza da giren birçok kelime, bilhassa da dinî çağrışımları bulunanlar, bu mantıkla tasfiye edildi. Ders kitaplarından çıkarılan kelimeler bir süre halk arasında kullanılsa bile, yeni okur yazar nesilin sözlüğünden çıktı. Bu işlem hâlâ devam ediyor. Son olarak yapılan müfredat değişikliği sırasında bol miktarda bu tür kelimeler yer alıyor.
Türkçenin asıl meselesi, doğu dilleri ile değildi. Dil Kurumu’nun 1980’den sonra batıdan gelen istilaya karşı tavır geliştirmesi gerekiyordu, bu savsaklandı. Bugün binlerce, on binlerce latince kaynaklı kelime dilimize girdi, önemli bir kısmı da günlük dilimize mal oldu. Hele resmî kurumların, devletin bu yabancı kelimelere itibar etmesi, kanunların, yönetmeliklerin bu kelimeler yerli yersiz kullanılarak yazılması, üniversitelerin türkçeyi boşlayıp yabancı dillere meyletmesi, işi içinden çıkılmaz hâle getirdi.
Bu süre içinde TDK sanki yoktu!
Dil Kurumu’nun bu konularla ilgili fikri olmaz mı? Demek ki yok, varsa da açıklamayı maslahata uygun bulmuyorlar.
Mesela şu beklenirdi: Devlet kurumu olarak devlet metinlerini yabancı kelimelerin istilasına karşı tavır geliştirebilirdi. Meclis, Bakanlıklar, Belediyeler üzerinde bir otorite oluşturabilirdi.
Bunun düşünüldüğü bile şüpheli.
Bu sene Türk Dili Yılı ilan edildi ya, bekledik ki TDK aslanlar gibi kükreyecek, türkçenin mücadelesini yapacak.
Ne yapacak mesela? Milli Eğitim 4. sınıftan itibaren ingilizceye geçti. Bu utanılacak bir uygulama. Dil Kurumu’ndan ses yok!
Bu kararı duyduğu an kurum başkanının koltuğundan fırlayıp Milli Eğitim Bakanlığı önünde Türkçe nöbetine durması gerekirdi!
Milli Eğitim Bakanlığı çocuklarımıza artık en uydurma türkçe ile batı diller ikarması binr dille kitap yazdırıyor. TDK bu konuda da bir şey yapmadı. Hangi birini sayalım? Say say bitmez.
Nihayet “bazı yabancı sözcüklere yeni karşılıklar belirlemişler!” Geç de olsa, iyi bir iş diye düşündük.
“Petrol”e “yer yağı” demişler!
Beyler, petrol artık değiştirilmesi güç bir kelime; gülünç olmayın. Ayrıca biz petrol demeden önce “neft” diyorduk. Yine neft derdik. Azeriler başta olmak üzere bütün Türkiler öyle diyor. Onlardan rusçaya da geçmiş. Devlet kurumları petrol yerine neft demeye başlasa idi, çok şey değişirdi. Ayrıca “yer yağı” yeni değil. Ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca 1965’te bu isimde bir şiir kitabı yayınladı.
Haberde çok fazla bilgi yok, beş altı kelimeden ibaret. Bunların bir kısmı henüz günlük dilde yaygınlaşmamış. Belki tutturulabilir. Doğalgaz karşılığı “yer gazı” da güzel, fakat bu kadar yaygınlaşmış bir kelimenin yerine nasıl geçebilir?
Bunun bir tek yolu var: Mesela Devlet Doğalgaz Piyasası Kanunu çıkarmış. Bundan sonra devlet “doğalgaz” yerine “yergazı” derse ergeç kelime yerleşir, yoksa muhal!
Ben Dil Kurumu’ndan son zamanlarda dilimize persenk olmuş performans, lansman, kiosk, director… gibi kelimeleri kullanımdan düşürücek bir hareket beklerdim. Bu kelimelerin türkçe karşılıkları var, hatta “kiosk”ün esası türkçe: Köşk!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.