Beşiktaş, rotasyon kurbanı!
Batı’nın bazı alışkanlıkları veya kendilerine göre doğruları bize uymaz be... Öteden beri bunu yazar söylerim. Ama hemen hemen her konuda... Hele hele futbolda... Bizim teknik adamlar nedense bu yanlış yoldan dönmeyi bir türlü beceremediler. Son olarak da Abdullah Avcı’nın Avrupa maçından önce bizim ligde rakibi karşısına dokuz, evet tam dokuz oyunculuk rotasyonla çıkıp devrildiğini hatırlarsınız sanırım...
Son darbe de Beşiktaş ’a vuruldu. Yani rotasyon denilen, “Onu bunu saklayalım, asilleri yedeklerle değiştirip bir sonraki maça daha diri çıkalım” politikası Gençlerbirliği teknik direktörü Mesut Bakkal tarafından fena cezalandırıldı. Ne yaptı Bakkal? Takımı topun arkasına hem de tam olarak yığdı. Böylece Beşiktaş’ın öndeki elemanlarıyla pas alış verişi, araya toplu topsuz kaçışları engellenmiş oldu. Eh kenarda da Cenk’le Lens olunca bu kalabalığı kenarlara açma şansı da yok olunca Beşiktaş bloke edildi. Yani aşağıya doğru sınıf kaybeden takım oldu. Ankara ekibi de kazandığı veya ikram edilen topları zaman zaman kenarlara, zaman zaman ortaya doğru çabuk kullanarak kontra şansı yakaladı. Bu arada Vedat Muriç denen oyuncuyu kutlarım. Bütün kontralara kendini gösterdi, kalesine yöneltilen bütün hava toplarına stoperlerinden daha fazla katıldı.
Evet, Beşiktaş’ın en etkili silahları Quaresma ve Babel kenarda kalınca, hani tık nefes olunup yolda yürüyemez ya insan, aynen öyle duruma düştü Beşiktaş... Ve 15. dakikada golü yedi... Ve koca bir ilk yarı Beşiktaş’ın çaresizlikten kendi yarı alanında, geri dörtlüsü ve Atiba ile Oğuzhan’ın pas kepazeliği ile geçti. Ben buna neredeyse yarım saatlik yalan pas şovu diyorum.
Sonra mı? Baktım Şenol hoca, “Yahu biz ligde de üst üste üçüncü şampiyonluğu kovalıyoruz” diyerek aklını başına toplamış ve Cenk’i yerine alıp, Quaresma ile Babel’i de sahaya sürmüştü. Hatta hatta Oğuzhan’ı alıp Tolgay’ı oyuna ikinci golü yedikten sonra sokarak bir yanlışını daha düzeltmeye kalkmıştı. Ama kontradan gelen ikinci golle artık maç zora iyiden iyiye girmişti. Quaresma rakibin sol kanadını çökertirken bir de penaltı yaptırıyordu. Golü de yine Cenk atacaktı. Ama Babel’in oyuna girdikten daha iki dakika sonra atılacağı kimin aklına gelirdi ki? Bir önemli noktaya daha dikkat çekmek isterim. Quaresma ve Babel milli takımlarının son maçlarında oynamamışlardı. Yani bu maçı da bir tanesi neredeyse hiç oynamamış, diğeri de sadece 45 dakika olarak bitiriyordu. Yani Monaco’ya kadar maç kabiliyetlerini kaybedeceklerdi. Yahu böyle rotasyon olur mu hiç? Bence asıl önemli nokta neresi biliyor musunuz? Medel, Negredo ve Lens diye üç adet bavul alınmıştı büyük transfer diye...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.