Günümüz Müslümanları Resulûllahın Veda Haccı’nda sarf ettiği şu ifadeleri anlamış olsalardı bugün, kibir, tefrika, kabilecilik, bencilleşme ve yalnızlık gibi malum sorunların hiç biri sokağımıza dahi uğrayamazdı. Zira Resulûllah kuşatıcı bir ifade ile bütün müminleri aynı şemsiye altında toplanmaya davet etmiştir:

“Ey insanlar! Dikkat ediniz! Rabbiniz tektir! Babanız aynıdır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, kırmızının siyasa, siyahın kırmızıya hiçbir üstünlüğü yoktur. Şüphesiz bunlar Allah-u Teâlâ katında kimseye üstünlük ve kibir taslamaya vesile olacak şeyler değildir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız. Hepiniz bir ölçü içindeki birbirine eşit buğday taneleri gibisiniz. Hiç kimsenin kimseye din ve takva dışında üstünlüğü yoktur…”

Kabileciliğin yaygın olduğu bir çağda İslam , kullandığı evrensel dili ile insanların vicdanlarını harekete geçirmiş ve onları adalet ekseninde birleştirmiştir. Zira İslam, konumu, dili, rengi ne olursa olsun fertlere ikinci sınıf insan muamelesi yapılmasını tasvip etmez, onları dünyevi konumlarına göre değil eylemlerine göre değerlendirir.

Peki, günümüzde kendilerini dindar muhafazakâr kimseler olarak tanımlayan kişiler Resulûllahın, “Kişi kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe bizden değildir” sözünün neresinde yer almaktalar acaba? Müslüman halklar fiziki olarak birbirlerine yakın olsalar da duygusal anlamda kopmakta ve ayrışmaktalar. O nedenle İslam kardeşliğinin yeniden inşasına ve İslami değerlerin kitabi bilgilerden fertlerin gönüllerine ulaşmasına ihtiyacımız var.

İslam kardeşliğinin güçlenmesi durumunda kazanımlarımız ne olur?

İslam kardeşliğinin tesisi, fertleri birbirlerine düşüren mezhep ve meşrep çatışmasını ortadan kaldıracaktır.

İslam kardeşliğinin tesisi, yoksulla zengin arasındaki mesafeyi kıracak ve yoksulluk sorunu büyük oranda çözüme ulaşacaktır.

İslam kardeşliğinin tesisi, modern kültürün bulaştırdığı, kibir, yalnızlık, bencilleşme ve anlam boşluğu gibi sorunların çözümünü kolaylaştıracaktır.

İslam kardeşliğinin tesisi, fertlerin kendilerini daha iyi hissetmelerine ve peşinde koştukları mutluluğa daha kolay yoldan ulaşmaları için imkân olacaktır.

İslam kardeşliğinin tesisi, hızla yükselen şiddet ve kontrolsüz öfke sorununun iyileşmesine katkı sağlayacaktır.

İslam kardeşliğinin tesisi, fertlerin kalplerini yumuşatacak ve onları birbirlerine yakınlaştıracaktır.

İslam kardeşliğinin tesisi, sadece toplumsal bazda değil, devletler bazında da siyasi ve iktisadi bağları güçlendirecek ve onları dışarıdan gelecek saldırılara karşı daha dayanıklı kılacaktır.

İslam kardeşliğinin tesisi, çocuklarımızın zihinlerini çalarak onları illegal örgütlerde kullanan küresel kapitalizmin bu hain planlarını suya düşürecek ve bizi bize kırdıramayacaklar.

İslam kardeşliğinin tesisi, Resulûllahın buyurduğu gibi inananları birbirlerine kenetleyecek ve yeryüzünde vuku bulan zulmün ortadan kaldırmalarını sağlayacaktır.

“Siz¸ insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder¸ kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız.” (3/Âl-i İmrân¸ 110).