Beşiktaş’tan zaferler dizisi!
Evet, başlıkta bir şey anlatmaya çalıştım. Şunu; birŞampiyonlar Ligi grubundan lider olarak çıkmak zordur. Ama bunu şu ana kadar hiç yenilmeden başarabilmek daha da zordur. Hele hele bu bir Türk takımı ise... Ama yönetimi ve teknik direktörüyle ve tabii ki futbolcularıyla bu zafer tamamen Beşiktaş ’a aittir... Biraz daha ileriye gideyim mi? Onun bunu yenmesi veya dış malum yardımlarla elde edilmiş bir başarı değildir bu...
Beşiktaş, Porto maçına bir beraberliğin yetebileceği bir avantajla çıktı. Ama maç boyunca böyle bir avantanın saplanmasını göstermedi. Kadro tam da benim ideal dediğim gibi idi. Orta alanda Atiba’nın özelliklerini sergileyebilmesi için Tolgay sigortası vardı sahada... Gökhan ile Adriano savunmanın kenarlarında, ortasında Pepe -Tosiç ikilisi vardı. Talisca en son adam Cenk’in arkasında idi. Ama koca oyunda sadece golü atarak kendini hatırlattı bizlere... Quaresma ve Babel’in kanatlardaki görevlerini değişerek kullanmaları da işe yaradı diyebiliriz. Çünkü rakibin arka kenarları karşılarında adam değişimi olduğunda az da olsa şaşırırlar... Bu sayede de oralardan hem öndeki, hem de arkadaki kanat adamlarımızla çok atak yapabildik. Erken denilebilecek zamanda gelen gol aslında işe de yaramadı değil. Beşiktaş bu golden sonra temposunu arttırdı, daha fazla adamla hücuma gitmeye kalkıştı. Tolgay müthiş bir performans göstererek bu süreçte Atiba’ya destek olup ani atak yenmemesinde baş rolü oynadı. Ve de devre biterken Cenk’in büyük bir maharetle çalıp getirdiği topu boş kaleye Talisca bıraktı...
Asıl yer mi? Beşiktaş ikinci yarının büyük bir bölümünde topu kendinde tutabildi. Öne, arkaya, sağa, sola pas yaparak rakibin moralinin bozulmasından büyük rol oynadı. Rakip artık yavaş yavaş inancını kaybetmeye başladı diyebiliriz o süreçte... Sadece Medel’in hatalı dokunuşunda bir tehlike yaşandı.
Evet, Beşiktaş bir tarih yazdı. Hem kendi defterine, hem de bizim ülkenin futboldefterine... Bu arada Şenol Güneş ’i bir türlü teknik direktöre benzetemeyenlere bunun da yeni bir ders olabileceğini söyleyeyim. Tabii alabildilerse bu dersi... Artık teslim olup özür dilesinler derim... Göklere tırmandırdıkları hocalar şimdilerde acaba ne yapıyorlar? Dahası da göklerden nerelere kadar inip yok oldular? Haaa az kalsın unutuyordum; Beşiktaş’ta Militunoviç hariç, pahalı kaç oyuncu var acaba? Bir de şimdiye kadar bu Şampiyonlar Ligi’nden 50 milyon avro girmiş kasaya... Yani bizim parayla yaklaşık 250 milyon... Hani kulüplerini çok iyi yönettiklerini iddia edenler var ya, onlara ders olsun diye belirttim...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.