Fenerbahçe , bir hafta önce Antalya ’da teknik direktörünün yaptığı oyuncu değişikliği sonucu eldeki sağlam bütün santrforlarını kaybedince Kasımpaşa karşısına çok ama çok değişik bir oyun kurgusu ile çıkmak zorunda kalıyordu. Bu, en önde santrfor diye adlandırdığımız oyuncudan mahrum kalınacağı için İspanya’nın Barcelona ekibi gibi orta alanla birlikte en önde oynayacak oyuncuların sürekli yer değiştirerek pas trafiğini yoğunlaştırmak, uygun ortamda da kaleye şut atmak üzerine kurulu düzendir. Ve de bizde hemen hemen hiç bir takım tarafından bugüne kadar bırakın böyle bir kadroyu sahaya çıkarmak, uygulamasına bile cesaret edilememiştir. Hani belki de genç Ahmet oynatılamaz mıydı diyecek olursanız da, Kasımpaşa’nın son maçlardaki performansı ürkütmüş olabilirdi.

Peki, ne oldu? Fenerbahçe’de başta Guiliano olmak üzere Dirar, Alper çok da olmasa, Atıff, zaman zaman İsmail ama çokça Şener’in katılımıyla bizlere tam olmasa da Barcelona takımından esintiler sundular. Sousa da ara sıra bu trafiğin içinde görülmedi değil... Mehmet topal ise arkadaki stoperlerin sigortası olmak görevinden hemen hemen hiç sapmadan oynadı. Bu oyun planı içinde elinde kaçıncı sınıf olduklarını pek anlamak mümkün olmayan siyahi oyunculardan kurulu Kasımpaşa kalecisini de yaktı diyebiliriz. Kenardaki teknik adam ise bence maçın en uyuşuk seyircisi idi. Elindeki siyahi oyuncu ağırlıklı kadronun karşısında topla oynamayı becerebilen ve dolaşarak oynayabilen bir takım olduğunu sanki hiç fark etmedi. Bu hoca bundan önceki son dört maçtaki rakipleriyle oynuyor sandı. Yani alabildiğine genişleyip, dikine uzayarak... Böyle olunca da dörtlük oluverdi. Tabii ki Fenerbahçe’nin özellikle ilk yarıda sağ kenardan getirip kale içine bıraktığı toplara dokunan olsaydı, yeni bir tarihi skor ortaya çıkabilirdi.

Şimdi asıl yere gelelim... Şimdi Jenssen’in cezası bitiyor... Diğer santrforlardan VanPersie yedek soyunmuştu. Soldado da iyileşecektir. Acaba tipik uç adamlı oyuna mı dönülecek ki bu pas trafiği zor çıkar. Yoksa yeni bir diziliş ve oyun modeli izlemeye devam mı edeceğiz? Asıl önemlisi mi? Topal-Sousa ikilisinin bozulmasının nelere mal olduğu sanırım anlaşılmıştır. Tabii ki bu ikiliye şiddetle karşı çıkan spor medyasının ünlü otoriteleri, yorumcuları ne der bilemem...