Kuds-i Şerif Hakkında
KUDÜS Müslümanların üçüncü kutsal şehridir. İslam dünyasının Kudüs üzerinde inkar edilmez hakları vardır. Kudüs öncelikle bir İslam şehridir.
Kudüs Hıristiyanların da kutsal şehridir.
Kudüs Musevîlerin de kutsal şehridir.
Kudüs üzerinde Hıristiyanların ve Musevîlerin de dinî hakları vardır.
Kudüs, Filistin denilen ülkenin merkez şehridir.
Türkiye’nin, Kudüs üzerinde “mânevî” hakları vardır. Bu manevî haklar, Lozan andlaşması ile kalkmamıştır.
Filistin ve Kudüs öncelikle Filistin halkının yurdudur.
Anti-siyonist Yahudilerin gözünde, Siyonizm ve İsrail Tevrat’a aykırıdır.
Onlara göre Siyonizm bir küfür ideolojisidir.
Yine onlara göre, Yahovaya ve Tevrata iman eden hiçbir Yahudi İsrail devletine itaat etmemelidir, onun aleyhinde bulunmalıdır.
Hazret-i Ömer devrinde miladî 636 yılında feth edilişinden, 1917’de İngilizlerin eline geçinceye kadar (88 yıllık Haçlı işgali çıkartılırsa) Kudüs 1201 yıl Müslümanların hakimiyetinde kalmıştır.
Osmanlı devleti Kudüsü 1516’ta feth etmiştir.
1917’ye kadar 401 yıl Kudüs Osmanlı devletinin bir parçası olmuştur.
Siyonist İsrail devleti de, birinci Haçlı seferinden sonra kurulan Kudüs Frank devleti gibi yıkılmaya mahkumdur.
İsrail tarihî bir ârıza ve kazadır. Ârızalar ebediyen, ilânihaye devam etmez.
Kudüs’ün, tek taraflı olarak İsrail’in ebedî başkenti olarak ilan edilmesi, adalete insafa uluslararası hukuka aykırıdır.
Filistin, İsrail, Kudüs yüzünden üçüncü dünya savaşı çıkabilir.
Bu savaşta nükleer, biyolojik, kimyasal silahlar kullanılacak ve korkunç yıkımlar ve kıyımlar olacaktır.
Birinci dünya savaşında Siyonistler Yahudi lejyonu kurarak Filistinde, düşman İngilizler safında Osmanlı devletine karşı savaşmışlardır.
Siyonist Yahudiler, 1492’den sonra kendilerine kucak açan, yurt ve vatan sağlayan Osmanlı devletine hıyanet etmişler, en sonunda yıkılmasına sebep olmuşlardır.
Siyonist Yahudiler, Çanakkale cephesinde de, Siyon Katır birliğiyle Osmanlıya karşı savaşmışlardır.
Musevîlikte cumartesi ayinlerinde, Yahudilerin bulundukları ülkenin devletine dua etmeleri geleneği vardır.
Bu geleneği sahte Mesih Sabetay Sevi kaldırmıştır.
Siyonizm ırkçı bir ideolojidir.
Yahudiler en büyük zararı Siyonizmden görecektir.
Bağımsız Kürdistan, bir Siyonist projesi olup, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’den alınacak topraklarda ikinci bir İsrail kurulacaktır.
İnternette /antizionist Jews/Neturei Karta/ Jews against Zionizm…/Yechouroun/ kelimeleriyle ararsanız Tevrat Yahudilerinin niçin Siyonizme ve İsrail’e karşı oluşlarının gerekçelerini öğrenebilirsiniz.
Antisemitizm ile antisiyonizm bir değildir.
Siyonizme karşı olmak antisemitizm yapmak manasına gelmez.
Nazizm’e karşı olmanın, Alman düşmanlığı manasına gelmediği gibi.
ABD, İsrail konusundaki tutumu yüzünden Ortadoğu’da âdil ve kalıcı bir barışı engellemektedir.
ABD bu yanlış siyaseti ile bütün insanlığı ve kendi varlığını ve birliğini de tehlikeye atmaktadır.
Kudüs’te Hıristiyanların ve Musevîlerin de hakları vardır ama Kudüs siyaseten tarihen Müslümanların mülküdür.
İslam birliği kurulunca Kudüs, Hıristiyanların ve Musevilerin dinî hakları tanınmak şartıyla tekrar Müslümanların hakimiyeti altına girecektir. Müslüman Kudüs’te, Osmanlı devleti zamanında olduğu gibi Hıristiyanların ve Musevîlerin bütün dinî hakları ve hürriyetleri korunacaktır.
Yakın tarihte Hitlerin Nazizm çılgınlıkları çok sayıda Almanın helakine sebep olduğu gibi, Siyonizm ideolojisi de çok sayıda Yahudiye büyük zararlar verecektir. Bütün barışsever insanların, Yahudileri felaketten kurtarmak için harekete geçmesi gerekmektedir.