Sözüm Herkese Huzuru Bozmayın
Son yazımızda “Millî ve mânevî değerlerimizin ayakta tuttuğu kaleleri yıkmak isteyen gizli-açık düşmanlarımıza fırsat vermeyelim.” Demiştik.
Coğrafya, tarih, insan ve medeniyet açısından çok kıymetli bir vatanımız var, ama maalesef düşmanı çok. Bu yüzden çok uyanık olmalıyız. Birlik, beraberlik, kardeşlik ve huzurumuzu bozmak isteyen düşmanlarımıza karşı kendimizi iyi hazırlamalı ve gelecek nesillerimizi iyi yetiştirmeliyiz. Bu vatanın kıymetini iyi bilip korumalı, mamue ve bayındır kılmak için çok çalışıp çabalamalıyız.
Bu bir iman borcumuzdur. Çünkü Rasûlullah (sav) Efendimiz buyurdular:
“Vatan sevgisi imandandır.” (Acluni, Keşfu’l-Hafa, no: 1102)
Rabbimiz, bizleri ve gelecek nesillerimizi şehîd ve gâzi ecdâdımıza lâyık hür nesiller eylesin. Kalbimize cihat aşkını ve şehadet şevkini muhkem yerleştirsin.
* * *
Ak Parti iktidarı sadece Türkiye için değil, bütün ümmet coğrafyasında, mazlum milletler yanında bir değer ifade ediyor. O yüzden düşmanları çok ve güçlü. Onu yıkmaya çalışanların başarısı bizim aleyhimize olacaktır. O zaman sadece bu hükümet değil, korkarız ki vatan ve milletimiz de tehlikeye maruz kalacaktır.
Buna izin vermemeliyiz.
Ak Parti yıkılacaksa, yasal demokratik yollarla yıkılmalıdır. O da ancak kendi hataları yüzünden, milletçe cezalandırılarak iktidardan edilmekle olur.
Yasal olmayan her müdahale memleketin huzurunu bozar, kaosa sebep olur. Hile, entrika, dış müdahalele vs. hep yasal olmayan yollar sayılır.
İktidar olmak isteyen her partiye imkanlar açıktır. Buyursun, Ak Parti’den daha fazla çalışsın, sevilsin, güven versin, oy alıp iktidar olsun. Kim ne diyebilir?
* * *
Sözün özü şudur: Şu anda, mevcut huzuru, kalkınmayı, güçlenmeyi, gelecek için umut olmayı istemek, Ak Parti iktidarından geçiyorsa, fert ve toplum olarak onu desteklemek, basit bir “particilik” olarak değerlendirilemez.
Biz, en azından kendimiz için böyle bir basitliğe razı olamayız.
Önemli olan maddî manevî değerlerimizdir. Hodri meydan! Kim daha fazla bu değerlerimiz için bizi ikna ederse, neden onu desteklemeyelim?
* * *
Bu konuda son sözümüz şudur: Millî ve mânevî değerlerimizin ayakta tuttuğu kaleleri yıkmak isteyen gizli-açık düşmanlarımıza fırsat vermeyelim.
Bizi yıllardır nasıl ezdiklerini yaşayarak biliyorsunuz. Etrafımızdaki Müslümanların memleketlerini nasıl bir ateşin yaktığını ibretle görüyoruz. Şimdi de İran’ı karıştırmak istiyorlar. Hala ders ve ibret almayacak mıyız?
* * *
Evet, sözüm herkese: Ey derdi İslam olanlar! Birbirimizle kavga etmeyelim. Gücümüzü birbirimizi düşerek harcamayalım. Açık, dürüst, ilkeli olalım. Akıllı olalım.
Olacak iş var, olmayacak iş var. Suyu yokuşa sürmenin anlamı yok. Milleti germenin, huzuru bozmanın, birliği bölmenin, gücü dağıtmanın gereği yoktur. Düşmanın ekmeğine yağ sürmek koca koca adamlara yakışır mı?
Taş, yerinde ağırdır. Atalar ne güzel söylemiş: “Yuvarlanan taş yosun tutmaz”. Herkes yerini bilsin, haddini bilsin, olmayacak işlerle kendini de milletini de boşuna yormasın.
* * *
Son bir sözüm daha var: İslam için çalışan bazı kardeşlerimiz, demokratik seçim sistemine ve kimilerinin laikliği onun için “olmazsa olmaz” saymalarına bakarak, bütün partilere ve seçimlerde oy kullanmaya karşıdırlar.
İlke olarak bunu anlarız. Kabul etmesek ve yanlış bulsak da, ülkeyi ve çağı iyi tanıyıp değerlendirememe olarak görsek de buna karşı çıkmayız. Yani bunun için ilmi olarak tartışsak da asla kavgaya girmeyiz. Önemli olan amaçtır, araç değil der, müsamaha gösteririz.
Fakat onlardan bir ricamız var: “İyi niyetli de olsa, maksadı İslam da olsa, memleketin menfaatlerini düşünerek de olsa, bir siyasi partiye oy vermek şirktir. İnsanı dinden çıkarır, mürted eder, nikahını düşürür” gibi genel bir fetva vermekten kaçınsınlar.
Bugün vatana ve ümmete fayda veren siyasete ve siyasetçilere doğrudan sataşmak ve insanları onlara düşman olmaya çağırmayı doğru bulmuyor ve kabullenmiyoruz.
Ümmetin birliği adına söylüyorum; lütfen bu yanlışı yapmayalım. Bu davamıza fayda vermez, zarar verir. Araçları amaç sanma ve metodu asıl yerine koyma yanlışından kurtulalım. Bu ve benzeri usul ve yöntem kavgalarından uzak duralım.