Galatasaray’la Osmanlıspor, şu anda tam rakamıyla aklımda değil ama galiba bir Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçı idi, bir lig maçında karşılıklı da olsa bir gol rekorunu kaçırdılar... Tam anlamıyla yolgeçen hanı idi takımların orta alanları... Dolayısıyla da savunmalar genelde de kanatlarda zayıflık gösterdiler ve önüne gelen kale ağzına top yuvarlayarak pozisyon sundu. Ama sonuç sadece ev sahibi lehine 2-0 olabildi.

Şimdi açalım... Terim hoca NDaye’nin, gitmekle kalmak arasındaki krizini dikkate alarak orta alanını Tolga, Selçuk ve Feghouli’den kurmuştu. Ön taraf ise geçen haftanın kopyası olurken, savunma da eldeki malzemenin en iyisi gibi duruyordu. Osmanlıspor ise hiç de öyle beklendiği gibi savunmasına saklanmıyor tam tersine özellikle de Serdar ve Musa ile tehdit eder görünümde oynuyordu.

Ve de 37.dakikada çok organize hazırlanmış bir Galatasaray golü gördük. Burada Eren’in kafayla kaleye de gönderebileceği topu Feghouli’ye kesmesi alkışlanacak bir son adam marifeti idi. Birinci devre karşılıklı toplam dört veya beş pozisyonla ve tek golle bitti.

Şimdi buradan sonrasını dikkatle okuyunuz. Terim hoca gibi deneyimli bir teknik adam Selçuk’u oyundan alıp Belhanda’yı sahaya sürmez mi? Bu resmen ve alenen intihar anlamı taşıyordu. Artık rakibi karşılamada Tolga tek başına kalmıştı. Ve karşıda da öyle bir hoca vardı ki, sanki Terim’in bu yanlışını cezalandırmak ayıp anlamında davranan... Hem Mehmet Güven, hem de Musa oyundan çıkar mı be hocam? Bu, Galatasaray’ın orta zafiyetini kurtarmak gibi bir eylem oldu. Girenlerden biri forvetChikalisi idi, sanki çok forvetle çok gol atılırmış gibi, ki, bu büyük bir yanılgıdır. Ve yetmezmiş gibi savunması zayıf olan Özer... Bütün bu yanlışlar olurken karşı tarafta, Terim hoca da Donk’u oyuna almada ancak 90. dakikada akıl ediyordu. Gomis mi? Girdi bir tane kaçırdı, bir tane dışarı attı ve ikinci golle sonlandırdı 10 dakikalık oyununu...

Hemen şimdiden yazayım... Şayet Terim hoca orta alanda hem Feghouli, hem de Belhanda’yı görevlendirirse çok maçta başı derde girer... NDaye gittiyse tek ideal Selçuk-Tolga veya ikisinden birisi ile Donk ikilileridir. Osmanlıspor da, şayet sakatlıkları veya cezalı durumları yoksa, Mehmet Güven ile Musa’dan vazgeçmemelidir...