Kemal Tahir ve Arif Nihat Asya
Bu iki isim pek bir arada zikredilmez, âdeta ayrı dünyaların insanları gibi görülür. Hatta zıt kutuplarda oldukları bile söylenebilir. Hem biri romancı, diğeri şairdir.
Kemal Tahir sempozyumundaki konuşmasında Ezel Erverdi, ünlü romancımızla görüşmelerinde Arif Nihat Asya’nın bahsinin geçtiğini söyledi. Farklı uçlarda görünen iki ismin birbirlerinden olumlu bahsetmesi pek sözkonusu olmaz. Kemal Tahir’in Malatya cezavinde bulunduğu sırada Arif Nihat Asya’nın da Malatya Lisesi müdürü ve öğretmeni olduğu hatırlanırsa bir karşılaşma sözkonusu olabilir. Yine de “antikomünist” Arif Nihat’ın tek parti devrinde komünizmden ceza yemiş Kemal Tahir’i hapishanede ziyareti pek akıldan geçmez. Hele de Kemal Tahir’in 1940’larda meşhur bir yazar olmadığı bilinirse...
Ârif Nihat Asya, Kemal Tahir Malatya mahpushanesinde iken onu ziyaret eder, her defasında kitap getirirmiş. Bir taraftan cezaevi şartları, diğer taraftan kitap okuma meraklısı Kemal Tahir, bu ziyaretin değerini ortaya koyar herhalde. Ârif Nihat, hatta bir seferinde bir Kur’an-ı Kerim de getirmiş hediye olarak. Kemal Tahir, “beni hidayete erdirmek istiyordu her halde” demiş!
Kemal Tahir’in 1970’lerde Ezel Erverdi’ye yönelttiği Arif Nihat sorusu, onun o zamana kadar bir vakitler kendisine kitap getiren ünlü şairle mahpushane sonrası hiçbir şekilde görüşmediği ve karşılaşmadığı anlamına geliyor. Anlaşılan, Ezel Bey Ârif Nihat’la tanışsa, daha doğrusu aynı çevrede bulunsalar, yıllar sonra bir karşılaşma sağlanabilir. Ârif Nihat Ankara’da mukim olmasa, yine bir şekilde bir irtibat kurulabilirdi. Bunun mümkün olmadığı anlaşılıyor.
Ârif Nihat Asya, 1940’lara gelindiğinde üç kitap yayınlamış, iyi kötü tanınan bir şairdir. Hele Malatya Lisesi müdürü iken devrin Maarif Vekili Hasan Âli Yücel’le kılık kıyafet üzerinden tartışmaları Malatya’da onu tanınan bir şahsiyet olarak öne çıkarmış olmalıdır. Kemal Tahir ise, en erken 10 sene sonra yazacağı romanların tasavvuru ile meşguldür.
Başta iki kutuptan, ayrı dünyalardan bahsettik. Fakat bu iki şahsiyetin aynı ülkenin insanı olduğunu, kültürel zeminlerinin müşterekliğini dikkatten uzak tuttuk. Kemal Tahir’in başlangıçta fikrî münaferet yüzünden Ârif Nihat’ı önemsemediği düşünülebilir. Zaman geçtikçe yaşadığı fikrî dönüşüm bu tavrını etkilemiş olmalıdır. Kemal Tahir’in Ezel Bey’e konuyu açması böyle bir dönemde gerçekleşmiştir. Ne yazık ki, edebiyat dünyasının iki önemli şahsiyetinin yıllar sonra bir araya gelmeleri mümkün olmamıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.