BEŞİKTAŞ, bu sezon bizim ligde kaderini tayin edecek maçta Fenerbahçe’yi 3-1 mağlup ederek hem yaya kalmadı, hem re rakibi karşısında ikili averajı da cebe indirdi.

Bu herkesin malumu... Ancak ne var ki, bu maçta en azından benim pek rastlamadığım bir teknik olgu vardı. Ne mi idi? Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in bu maça beş ayrı takımla ve dolayısıyla da beş ayrı taktikle oynamasıydı. Dünkü yazımda bu konuyu kısaca yazdım ama baktım hem gazetedeki yazımdan sonra, hem de ekrandan yaptığım yorum sonrasında biraz daha açmam istendi.

Şimdi açalım o zaman... Beşiktaş sahaya şöyle çıkmıştı: Fabri- Gökhan, Vida, Tosiç, Adriano- Medel, Atiba, Tolgay- Quaresma, Love, Babel... Maçın 20. dakikasından sonra, ise şöyle idi diziliş: Fabri- Gökhan, Vida, Medel, Tosiç- Atiba, Tolgay- Quaresma, Love, Babel, Ardriano... 63. dakikadan sonra mı? İşte şöyle: Fabri- Gökhan, Medel, Tosiç, Adriano- Tolgay, Atiba- Quaresma, Negredo, Love, Babel... Bitti mi? Hayır! 75. dakika itibariyle de şöyle oldu diziliş: Fabri- Gökhan, Medel, Tosiç, Caner- Atiba, Tolgay- Quaresma, Negredo, Babel, Adriano... Biter mi? Bitmez! Son kurgu: Fabri- Gökhan, Medel, Tosiç, Caner- Tolgay, Atiba, Necip- Quaresma, Negredo, Adriano... Yani yerinden oynamayan kaleci Fabri’yi saymazsak, dört oyuncu vardı sadece. Kimler mi? Gökhan, Atiba, Tolgay ve Quaresma...

Düne kadar zaman zaman eleştirdiğim Şenol Güneş bence bu maçın bir numaralı adamıdır. Karşısı mı? Uyuyan güzel! Guiliano ve Dirar uyurken, en iyi adam Aatıf çıkarıldı. Ve de bitmiş Alper girdi.

Fazla uzatmayalım. İşte maçı okumak buna denir. Yani kenarda şov yapmakla bu işler yürümüyor... Darısı başka hocalarımın başına...