Emin Pazarcı

Emin Pazarcı

İkinci Bahçeli bombası

İkinci Bahçeli bombası

Tarih tekerrür etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,16 yıl önce olduğu gibi yine “erken seçim bombasını”patlattı.

Üstelik gerekçeler de aynı:

Devlet Bey, aynı çağrıyı 7 Temmuz 2002’de Bursa’da katıldığı Türkmen Kurultayı’nda da yapmıştı. Dış mihrakların Türkiye üzerinde oynadığı oyunlardan bahsetmişti. Bu oyunların sandıkta bozulması gerektiğinin altını çizmişti. 3 Kasım 2002 tarihini verip, Türkiye’yi erken seçime götürmüştü.

Bahçeli’nin o günkü çıkışı, herkes açısından büyük sürpriz olmuştu. MHP’nin koalisyon ortakları DSP ve ANAP üzerinde şok etkisi yapmıştı. Çünkü Devlet Bey o günkü açıklamayı yapmadan önce görüşlerini ne Bülent Ecevit, ne de Mesut Yılmaz’la paylaşmıştı. Sonuçta Bahçeli’nin dediği oldu ve 3 Kasım 2002’de Türkiye erken seçime gitti.

Biliyorsunuz, o seçim MHP’yi barajın altına itti. AK Parti’ye de uzun yıllar sürecek bir iktidar sürecinin önünü açtı.

Bugüne gelirsek…

Bahçeli, yine Türkiye’ye yönelik bazı tehditlere dikkati çekti. Türk ve Türkiye düşmanlarının oyunlarından bahsederek, bir defa daha seçim istedi. Erkene alınarak 26 Ağustos 2018’de birlikte yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri ile milletin onlara hak ettikleri dersi vereceğini söyledi.

İlk anda bu açıklama için “danışıklı çıkış” değerlendirmelerinde bulunanlar oldu. Ancak, MHP Genel Başkanı’nın geçmişteki tarz ve tavrına bakarsak, muhtemelen bu çıkışı da AK Parti ile herhangi bir temas gerçekleştirmeden yaptı. Zaten MHP kurmaylarından bu yönde net açıklamalar geldi.

Dün bir Bahçeli Klasiği yaşandı!

Biz, daha önce de seyretmiştik bu filmi!

***

Peki, şimdi ne olacak?

Öncelikle, Bahçeli’nin yaptığı bu çıkışın bütün hesapları alt-üst ettiğini söylemek mümkün. Çünkü, seçimlere yönelik olarak oluşturulan bir “Cumhur İttifakı” söz konusuydu. İttifakın büyük ortağı AK Parti, sürekli olarak seçimlerin zamanında yapılacağını söylüyordu. Bahçeli bombası tam böyle bir noktada geldi. AK Parti de “Hayır öyle olmaz, seçimler zamanında yapılacak” diye kesip atmadı. Erdoğan, net kararını ortaya koymadan önce MHP Genel Başkanı’nı dinlemeyi tercih etti.

Taraflar bugün 13:30’da görüşecekler.

Bahçeli, gerekçelerini tek tek anlatacak. MHP’nin tereddütlerini, kuşkularını ve tehdit algılarını ortaya koyacak. Böyle bir karara nasıl vardığının alt yapısını ittifak ortağıyla paylaşacak.

MHP’nin tehdit algıları acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti kanadında ne kadar kabul görecek? Tarafların birleşecekleri müşterekler ne olacak? Ortaya çıkacak sonuçta, elbette Bahçeli’nin masaya koyacağı gerekçeler etkili olacak.

***

Dün, gün boyu ben de “Neler olacak?” sorusunun peşinden koştum. Tecrübeli siyasetçilerle konuştum…

Hepsinin birleştiği ortak nokta şu:

“Seçim kelimesi şişedeki cine benzer. Bir kere adından bahsedilip dillendirilirse, o cin şişeden çıkar ve eski yerine konulması zorlaşır.”

Tabii ki bu ifadeler net olarak “seçim geliyor” diye yorumlanamaz. Ancak, Bahçeli’nin açıklamasının ardından “erken seçim güçlü bir ihtimal haline geldi” değerlendirmesini yapmak da yanlış olmaz.

Nitekim, CHP mesele henüz çok tazeyken üzerine atladı. Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarından Bülent Tezcan, hemen “hodri meydan” dedi.

Siyaset budur işte!..

Seçimin dillendirildiği bir yerde “hayır” cevabını vermek zordur. Hiçbir siyasetçi, seçimden kaçıyor görüntüsü sergilemek istemez. Nitekim bu gerçek en çarpıcı bir şekilde dün görüldü. Devlet Bahçeli’nin, erken seçim tarihini vermesini gruptaki MHP milletvekillerinin tamamı ayağa kalkarak alkışladı. Oysa, o vekiller arasında bir daha listeye girme şansı olmayanlar da vardı.

Buna rağmen, hiçbiri “Nereden çıktı şimdi bu seçim işi” diyemedi. Denilmez ve diyemezlerdi, çünkü hepsi siyaset yapıyor! Aynı durum bütün siyasi partilerin yöneticileri ve kadroları için geçerli!

***

MHP, Parlamento’da 36 sandalyeye sahip. Sayı olarak bakıldığında HDP’nin bile gerisinde. Ama Devlet Bahçeli öyle bir taleple ortaya çıktı ki, Türkiye’nin gündemi bir anda değişti. 131sandalyeli CHP anında “Biz varız, hodri meydan” dedi. 316 sandalyeye sahip AK Parti de bir karara varmadan önce kendisini dinlemek zorunda kaldı. İşte siyaset böyle bir şey! Hiç beklenmedik anda “bomba” olarak değerlendirilebilecek gelişmeler yaşanabiliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Emin Pazarcı Arşivi