TÜRKİYE Kupası’nı Akhisarspor kazandı. Tebrikler! Kulübün tarihindeki bu en büyük başarı, bu takımı önümüzdeki sezon UEFA Avrupa Ligi’ne götürecek. Orada ciddi bir başarı elde edemezlerse de canları sağ olsun diyeceğiz. Çünkü bu alandaki ilkler hep zorludur da ondan...

Maça geleceğim, az biraz sonra... Türkiye Kupası maçlarını ekrandan evlerimize getiren yayıncı kuruluş ve onun sponsoruna teşekkür borçluyuz. Tamam... Güzel! Ama bir canlı futbol yayını sırasında ekrana dizi reklâmı bindirmek olamaz. Olmamalıdır. Hele hele top oyunda iken... Buna federasyonun engel olması gerekirdi. Ama kılı kıpırdamıyor. Onlar sadece dünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmamış, görülmemiş kararlar vermede adeta çığır açıyorlar. Önümüzdeki sezon umarım, gerek yayıncı kuruluş, gerek sponsorlar, gerekse de federasyon oturup bu kepazeliğe bir son vermelidirler.

Maça geçelim mi? Okan Buruk, Seleznov’un olmayışı sebebiyle bir başka türlü oyun planlamış. Topluca kendi yarı alanına geçecek, orada kademelerle rakibe pas yaptırmayıp, genelde yüksek topa mecbur kılacak, kazanılan toplarla da başta Muğdat olmak üzere hızlı biçimde boşalmış, genişlemiş alanlara kontralar düzenlenecek. Aykut Kocaman ise klasik... Takım da, aynı oyun planı da öyle... Hele hele rakip yarı alanında kalabalık da varsa, al sana ver bana, bu arada biri şut atıp gol yaparsa, ya da bir ortadan bir şeyler patlarsa öne geçer işi götürürüz mantığı… Hoş bu al sana, ver bana planı sahalarda boş da kalsa yine sahnede ya, neyse... 

Akhisar’ın attığı gollerin hepsi futbol sanatında yer alır. Fenerbahçe’de ise Fernandao’yu harcayan kafa ödülünü aldı (!) ve de Sousa içeriye dalınca golü attı. Yahu şaşalım mı, yoksa normal mi karşılayalım, Okan hocanın oyun kurgusu maçtan önce bile belli iken, Fernandao nasıl oynamaz ki? Değil mi, büyük futbol bilgesi Yaşar Usta?

Futbol bu işte... Akhisarspor’un en kötü oyuncusu, ama kimilerine göre sahanın kralı, Lopez harika bir gol attı ama yazar, çizer kısım Fenerbahçe’nin hangi kanattan daha etkili olduğunu bir görebilse idi... Dahası da, bu Lopez’in kaç tane gollük pozisyon oluşabilecek kontralarda top kaptırdığı, dolayısıyla kendi kalesine tehlike taşınmasına sebep olduğunu acaba görebildi mi?

Neyse devam edelim... Fenerbahçe iki santrfora dönünce Okan hoca Dany’ıyi oyuna alıp bence yanlış yaptı. Orta alan boşalmıştı böylece... Ve de Muğdat’a ayrıca bir görev daha düşmüştü ki, bu genç en sonunda yere yığılıp kaldı. Devamla, Aykut hoca 66. dakikada Soldado’yu oyundan aldığında bana söyler misiniz, Dany’nin ne işi kaldı?

Ve evet, her şeye rağmen Okan Buruk iyi planladığı oyunu kupayla süsledi. Ezberci Aykut hoca ise bizim ünlü spor basınına göre rekor kıracakken, yaya kaldı.