Kudüs konusunda gerçek düşman kim?
ABD’nin saldırgan başkanı İsrail’i memnun edecek bir hamle yaparak koltuğunu sağlamlaştırmak istedi. Ve bunu müslümanlara ramazan armağanı olarak yaptı. ABD böylece müslümanların ramazanını en yüksek seviyede kutluyor!
Şimdi Filistin’de ölümcül protestolar yükseliyor. Silahsız protestolar gerçek mermilerle dağıtılıyor; şehidler yüze yaklaşmış, gaziler bilmem kaç bin...Bütün Filistin halkı katledilse ne yazar?
Aklımızı başımıza alıp düşünelim: Bu protestolardan bir şey çıkar mı?
Mesela protestolar sonucu Amerika kararından döner mi?
Büyük silah gücüne sahip İsrail protestolarımızdan yılar mı?
Bugün İslâm dünyası Kudüs konusunda sonuç almak istiyorsa, gerçek düşmanı açığa çıkarmalı ve onun üzerine gitmelidir.
Bana göre ne İsrail, ne de Amerika bu raddede gerçek düşman değil. Onları düşman seviyesinde tutan, yüreklendiren bir “devlet” var. Eğer o “devlet” ABD’nin yanında olmasa ve İsrail yardakçılığına soyunmasa asla bunlar olmazdı. Ne Amerika Kudüs’ün başkentliğini tanırdı, ne de İsrail bu kadar saldırgan ve kıyıcı olabilirdi.
Merak edilmeyecek kadar açık konuşuyorum: Bu “devlet”in hangi devlet olduğunu Mısır’daki sağır sultan bile çok iyi biliyor.
Elbette “Suudi Amerika”dan bahsediyorum!
“Suudi Amerika” tabirini boşuna kullanmıyorum. Müslümanlar! Allah için doğru söyleyin: Kudüs saldırı altında da Mekke ve Medine özgür mü?
Müslüman önce kendini kandırmamalı: İslâmın kutsal toprakları Amerikan işgali altındadır. Görünürde Suud kralları, prensleri vs. var. Fakat asıl hakimiyet Amerika’nın elindedir.
“Bu doğru değil” diyen beri gelsin!
Bugüne kadar ABD ne dedi de Suudlar yapmadı?
İki asırdır İslâmın ana topraklarında oynanan oyunun kuklası olan Suudlar Osmanlıya karşı sürdürdükleri hasmane tavrı devam ettiriyorlar. Bunların İslâm diye bir davası yok. Bunlar için “sahibinin sesi” diyebiliriz! ABD’nin emriyle dünyanın dört bir tarafında paralar saçarak kendi batıl dinlerini yaymaya çalışıyorlar. Daha birkaç gün önce gördük: Balkanlarda islâmın izini silmek için paralı adamlarını koşturan onlar.
Can yakıcı soru şu: Kudüs nasıl kurtarılabilir?
Bunun tek cevabı var: Protestolar Suudlara yöneltilerek!
Dünyanın her yerinde müslümanlar İsrail elçiliklerine, ABD sefaretlerine değil, Suud temsilciliklerine doğru yürümelidir.
“Karolsun İsrail’in yardakçısı, ABD uşağı Suudlar” sloganı bütün dünyada yankılanmadılır.
Suudiler dize getirildiği an, İslâm dünyasının ihanetle varlığını sürdüren bütün rejimleri yıkılacaktır.
Hainler geleceklerinden asla emin olmamalı. Taptıkları Amerika’nın kendilerini kurtaramayacağını bilmeliler.
Suud rejimi yıkılmadan İslam dünyasına kurtuluş umudu yoktur.
Bugün Suudları hedef almayan hiç bir hareket sonuca ulaşamaz.
Bugün umreye gitmek, Suud destekçiliğinden başka bir şey değildir. Umreciler! Siz güya sevap kazanıyorsunuz, Filistinliler katlediliyor! Ta bir yıl önce yazdık: “Umre gezilerinizi iptal edin!” Müslümanların zelil olmasına çanak tutan zalimlere karşı tavrınızı gösterin. Zelil müslüman bu halinde hacca gitsen ne yazar? İzzetini ayaklar altına alarak asla Allah’a yakın olamazsın.
İşgal altındaki Mekke ve Medine’de hangi ibadet sahih olabilir?
Kahrolsun Amerikan uşakları, kahrolsun İsrail yardakçıları!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.