DÜNYA Kupası Fransa’nın zaferi ile bitti. Özellikle Paris’teki kutlamalarda olaylar çıktı ve iki kişi hayatını kaybetti. Fransa dediğimiz yer neredeyse 70 milletten insanın yaşadığı bir yerdir. Öyle veya böyle de, Fransa’nın futboldaki kitabını iyi çalışırsak biz de yarınlarda böyle zaferler yaşayabiliriz. Bendeniz 1970’li yılların sonunda o günlerin dev gazetesi Tercüman’da bir araştırma dizisi yazmıştım. Orada Fransa da yer almıştı. Bulup okuyabilseniz, bugünkü ve 1998’deki zaferin nasıl geldiğini, ya da geleceğini hemen bilirdiniz. Tabii ki 1984’deki Avrupa Şampiyonluğu’nu da unutmayalım...

Neyse, gelelim bize... Dünya Kupası sırasında transfer çok sönük geçti diyordu eş-dost... Aslında bu renksizliğin, bu sessizliğin asıl nedeni parasızlıktan başkaca bir şey değildi. Hele hele Üç Büyükler değimiz kulüplerin ensesindeki UEFA sıkıştırması bu durgunlukta başrolü oynadı.

Açalım biraz... Galatasaray, Donk ve Nagatomo ile sözleşme yaptı. Bu iki oyuncuyu temelli olarak kadrosunda tuttu. Muğdat da vardı alınanlar arasında... Bir de genç bir yabancı kanat oyuncusu kiralandı. Galatasaray, UEFA ile yaptığı son iki toplantı sonucu kolları sıvamış oldu. Tahminim o ki, Rodrigues pek yakında bu alınanların parasını karşılayacaktır. Terim hoca kampta yeni yabancı ile Muğdat’ı iyiden iyiye değerlendirmeye başlamıştır bile... NDaye işi ben bu satırları yazana kadar henüz kapanmış değildi.

Beşiktaş ise ithalat yerine yine çok yüklü paralara ihracat planını devreye soktu. Tosiç çoktan gitti. Derken Mitroviç... İki oyuncudan  toplam 9 milyon avroya yakın para girdi kasaya... Hele hele Vida da söylenen, yazılan paralara giderse bir 30 milyondan fazla avro daha kasaya girmiş olur... Geri kalanlar ne mi yapar? Stoper kalmadı diyen olabilir. O kolay! Gidersin İskandinav ülkelerine üç kuruşa tonla stoper bulursun... Fenerbahçe Hogh’ü getirdiğinde herkes yandık derken bendeniz bravo Selim Soydan demiştim. Şampiyonluklar yaşattı ve sonrasında da Manchester United’e gitti.

Fenerbahçe mi? Ali Koç başkan önümüzdeki salı basın toplantısını düzenleyecekmiş. Acaba ne diyecek diye herkes merak içinde... İster misiniz yeni yönetimin karşılaştığı müthiş borçtan söz etsin... Zaten bu toplantı, dikkat ederseniz Yüksek Divan Kurulu toplantısından dört gün önce oluyor. Kim bilir belki de bu toplantı yapılmayabilir. Maksat kargaşa oluşmasını önlemek, sessiz ve derinden giderek zorluklar içinden çıkmaktır sanırım. Herkes soruyor; neden flaş transfer yok diye... Oysa Fenerbahçe’de daha oynamayan o kadar çok pahalıya alınmış oyuncu var ki... Neyse bekleyelim görelim...

Trabzonspor eldeki mal fazlasından kurtulmak için çaba harcıyor. Alttan çıkarmaya çalışıyor. Başakşehirspor yine bilinmeyen transferler yaptı. Arda transferi hariç, Avcı ve ekibi bu işi iyi yürütüyor. Diğerleri mi? Sessiz sedasız devam... Bir bakarsınız karşımıza bir takımdan müthiş oyuncular çıkıverir...

Neyse dış kupa bitti, şimdi iç kupa başlayacak...