M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Deprem Kıyameti

Deprem Kıyameti

Korkutucu, dehşet verici deprem haberleri... Kesin tarih, gün, saat vermiyorlar ama zamanı doldu, yaklaştı diyorlar. Bir uzman, Marmara’daki iki fay hattı birden kırılırsa Kıyamet kopar dedi. Halk hem birazcık tedirgin oluyor, hem de fazla umursamıyor. Deprem konusunda yapılacak en akıllıca şey, imkân varsa tası tarağı toplayıp İstanbul’u terk etmektir. Bunu halkın binde biri bile yapamaz. Sayın idarecilerimizin ne gibi hazırlıkları var, hangi tedbirlerdi aldılar? Deprem beraberinde on binlerce yangın getirecek. İstanbul’un altı doğalgaz volkanı gibi.

**

İstanbul’da on yaşında bir çocuk almış eline silahı dan dun sağa sola ateş etmiş. Mahalle ayağa kalkmış, polisler gelmiş... Öyle ya hürriyet var... 

**

Doğu Karadeniz’de imar affını fırsat bilenler dere yataklarına sekiz katlı binalar dikiyormuş. Gafletin ve hırsın böylesi bizde görülür.

**

Hiçbir şeye yanmam, o heriflerin beş yüz kelimelik sokak çarşı pazar iletişim Türkçesiyle felsefe yapmasına yanarım.

**

Bazı büyük gazeteler ve TV’ler bayağının bayağısı, aşağının aşağısı son derece seviyesiz yayınlar yapıyor.

**

Dini güncelleme eşittir dinde reform, dinin içini boşaltmak, Şeriatsız ve fıkıhsızlight ve ılımlı bir İslam türetmek.

**

Namaz kılanların sayısı yüzde ona düştü diye yazıp duruyorum. Belki de yüzde beşe düşmüştür.

**

Üç yüz kelimelik bir metni anlayacak aklı yok, kalkmış ahkâm kesiyor.

**

Futbol... Halk yığınlarının afyonu.

**

İstanbul’da meşhur bir dönerci... Kapısında uzun bir kuyruk. İnternetteki yorumları okudum. Yiyenlerin üçte ikisi beğenmiyordu. Yine de gidip kuyruk oluyorlar.

**

Naneli saray limonatası harika bir içecektir. Sindirimi kolaylaştırır, mideyi rahatlatır. Bilen, yapan, satılan yer, içen var mı?

**

Geliri, kazancı müsait değil ama ille de pahalı ve lüks yemekler yiyor. Bunun aklından zoru mu var?

**

İhtiyacın çok üzerinde mesken yapılmış, satılmıyormuş. Yapım halinde yeni binaların haddi hesabı yok. Meskene trilyonlarca dolar harcamış ve yatırmışız. Otomobile de o kadar. Aşırı tüketim, aşırı konfor, lüks hayat, bunlara da trilyonlar. Sermayesini sanayie ve ticarete değil de betonlaşmaya, statü binitlere, lüks ve israflı hayata gömen bir toplum.

**

Öğretmenlik eğitimi almış 400 bin kişi atanmak için bekliyormuş. Hep kelle sayısı hesapları yapıyoruz. Kaliteden bahs eden yok.

**

Özel bir lise açsam, devlet karma eğitim yapacaksın diye dayatsa ne yaparım? Liseyi kapatırım.

**

Sesi ne kadar güzel olursa olsun cahil, kaba, şifahî kültürlü bir bedevî güzel ezan okuyamaz.

**

Ezan her makamdan okunabilir ama nefretî makamından okunamaz.

**

İslam güzellik dinidir. Güzellik, sanat, estetik boyutuna sahip olmayanlar doğru dürüst hizmet edemez.

**

Merakı, dikkati, hafızası olmayan kimsenin kültürlü olması mümkün değildir.

**

Hiçbir meziyeti olmadığı halde kendini alabildiğine beğenen kimsenin ciğeri beş para etmez.

**

Kış gelince senin iyi olup olmadığın anlaşılacak. Pencere kenarına aç kuşlar için bir avuç bulgur koyacak mısın, koymayacak mısın?

**

O muhterem eli öpülesi aile pikniğe gittiklerinde, akşam dönerken, yemek yiyip eğlendikleri yeri tertemiz bırakıyormuş. Bütün çöpleri, kâğıtları, şişeleri, poşetleri en yakındaki çöp konteynerine atıyorlarmış. Otomobillerinin bagajında bu iş için bir süpürge, bir faraş, plastik çöp torbaları varmış. Bu aileyi tebrik ediyorum. Allah işlerini rast getirsin.

**

Kostümü şık, pahalı, lüks... Kafası ve gönlü bomboş...

**

Hiçbir şeyde birinci olmak istemem, böyle bir hırsım yoktur. Tek istisna: Dinime bağlılıkta, ülkemi halkımı sevmekte, devletime sadık olmakta birinci olmak isterim. Devlet derken sistemi ve düzeni kasd etmiyorum. Devlet ayrı, düzen ayrıdır. Düzeni hiç beğenmiyorum, sevmiyorum.

**

Kimse mensubu olduğu kesimi tenkit etmiyor, özeleştiri yapmıyor. Bendeniz, bir Müslüman olarak islamî kesimi yıkıcı olmamak şartıyla ağır şekilde tenkit ediyorum.

**

İş biraz tavsasın, göreceksiniz, kapalı kapılar ardında cüzdanî müzakereler yapılacak ve birileri serbest kalacaktır.

**

Kaliteli turist ile kalitesiz döküntü turist bir değildir. Türkiye’ye dünyanın en kaliteli turistlerini çekmeliyiz.

**

Turizmde sadece kelle sayısını önemsemek çok yanlıştır. Hamsi büyüklüğünde turist var, ton balığı büyüklüğünde olanı var. Bir milyon ton balığı turist, yirmi beş milyon hamsi turistten yeğdir.

**

Uluslararası şeffaflık ve temizlik anketinde ülkemizin notu 100 üzerinden 41’dir. Bu not en az yüzde yetmişe yükselmezse düzelemeyiz.

**

O herif veya karı çok akıllıymış. Sadece akıl yetmez, aklın selim olması gerekir. Akl-ı selim sahibi değillerse nafiledir. Şeytan da çok akıllı ama...

**

Lisede okuyacak ehliyeti, liyakati kapasitesi olmayan çocuklarını ite kaka zorla okutup üniversiteye gönderen bir toplum kesinlikle kalkınamaz.

**

İnsanlarımızın bir kısmı (Yüzde kaçı?) çok anormal şeyleri normal görüyor. Alıştıkları için mi?.. Anormal şeylerin normal görüldüğü bir toplum yıkılmaya mahkumdur.

**

Okul ne demektir?.. Bilgisiz ve kültürsüz giren çocuklar bilgili ve kültürlü olur... Bilgi ve kültürün yanında ahlak ve karakter konusunda da yükselir... Üçüncü olarak güzellik estetik sanat boyutuna sahip olur. Bunlar olmuyorsa, ben o okulları, o eğitimi ne yapayım. Başınıza çalın.

**

TEMEL KURAL: İman İslam Kur’an Sünnet Şeriat Ümmet hizmetleri ücretsiz yapılır. Bu hizmetleri yapan kimselere, geçimleri için maaş bağlanması ve ücret verilmesi konusunda fetva ve ruhsat vardır ama bu hizmetlerle zengin olmaya ne fetva vardır, ne ruhsat.

**

Din hizmetleriyle şarlatanlık, soytarılık, mukaddesat sömürüsü, soygunculuk, bağlıları tokatlamak, holiganlık birlikte olmaz.

**

Müslüman gençliğe Şeyh/İmam Şamil hazretlerini örnek olarak göstermek gerekir. Onun üç boyutu vardı: Şeriat âlimiydi, tarikat şeyhi idi, Emîrü’l-mü’minîn idi.

**

Meksika’nın yeni devlet başkanı herkesin yolculuk yaptığı bir uçağa binebilmek için üç saat beklemiş. Devlet başkanına mahsus özel uçağı satacakmış.

**

Gurur ve kibirli kişinin içinde, her an patlayabilecek nükleer bir bomba vardır.

**

Beyler, hanımlar... Bir yol ayrımındasınız. Yolun biri Mevla’ya, diğeri belaya götürür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi