ABD başkanlık seçimlerini Barack Obama kazandı. 290’nın üzerinde seçici üye kazanan Obama’nın başkanlığına artık kesin gözüyle bakılıyor.

Şimdi dünyanın merak ettiği soru, Obama’nın nasıl bir başkan olacağı?

Cumhuriyetçilerin kaybetmesi bazı çevrelerde Bush politikalarının sonu olarak değerlendiriliyor. Bence bu çok iyi niyetli hatta absürt bir yaklaşım. Bir defa, her devletin gelenekleri, değişmeyen temel politikaları vardır. Başkanların, hükümetlerin, kadroların değişmesi bu gerçeği değiştirmez. ABD gibi elli yılın, yüz yılın planlamalarını yapan bir ülke için bu daha belirgindir. Gelenler, gidenler olabilir ama ABD’nin menfaatleri her zaman birinci sırada gelir.

Bush döneminde Amerika büyük itibar kaybına uğradı. Dünyanın her yerinde ABD düşmanlığı tavan yaptı. Bir zamanlar demokrasi ve özgürlüklerin beşiği olarak görülen ABD imajı, yerini, saldırgan, sömürgeci ABD imajına bıraktı. Bush hemen, hemen gittiği her yerde protesto edildi.

ABD’nin, aslında Omaba gibi bir propaganda aracına ihtiyacı vardı. Amerika rüyasının devamı, eşitlik, özgürlük ve demokrasi söylemlerinin inandırıcılığı için ABD halkının Obama’yı seçmekten başka çaresi de yoktu. Nitekim daha aday olduğu günden itibaren, Obama ismi ABD seçimlerinin çekim merkezi oldu. Amerika imajı onun üzerinden konuşuldu, değişim ve yenilik mesajları onun üzerinden verildi. O artık, Müslümanların Hüseyn’i, zencilerin Luther’i, alt gelir guruplarının mitos’uydu. Ama en önemlisi boğazına kadar günaha batmış, derin Amerika’nın bir arınma ve temizlenme vasıtası olmasıydı.

Obama hangi politik beklentilere cevap verir bunu zaman gösterecek. Ama onun döneminin ABD için bir tamir ve tadilat dönemi olacağını söyleyebiliriz. Bush döneminin yıkıcı, kırıcı, tahrip edici politikalarının yerine, daha hesabi, daha üslup endişesi taşıyan, ABD’nin gücünü abartmayan daha dengeli politikalar bekleyebiliriz.

Ama ABD’nin emperyal bir güç olarak varlığını –dünyanın merkezi-olarak gören politikaları hiç değişmeyecektir..Belki biraz esnek görünecek ama asla esnek olmayacaktır, belki biraz daha eşitlikçi, barışçı gözükecek, ama kendi menfaatleri söz konusu olduğunda asla eşit ve mülayim olmayacaktır.Yani Obama ile görüntüsünü değiştirecek ama temel çizgisini koruyacaktır.

ABD, Obama’yı seçerek stratejik bir tercih yapmıştır.Hem, tırmanan ABD düşmanlığını tersine çevirmiş, hem , iç politikada yükselen tansiyonu düşürmüş, şişenlerin havasını almış, hem de,imajını parlatmıştır..Onun için Obama kazandı diye sevinç çığlıkları atmanın alemi yok,bu seçimle dünya değil,ABD kazanmıştır.