Madem mesele önceki yazımızda beyan ettiğimiz gibidir, biz de merhamet ederek insanları uyarıyoruz:

Kim zina suç değil, ayıp değil, kötü değil diyorsa, o kâfirdir. Eğer Müslüman ise, bunu dediği anda veya demese bile buna kalpten inandığı anda kâfir olmuştur. Mü’min veya kafir olmaya elbette kişinin kendisi karar verecektir. Kâfir olmayı seçene bizim sadece acımamız ve hidayet dilememiz olur. Başka bir alakamız kalmaz.

Aklı başında bir insan ve medeniyet, zinanın suç ve ayıp ve zararlı olduğunu söyleyemez. O yüzden Batı medeniyetinde akıl olmadığı gibi, onu taklit edenlerde de akıl olduğu söylenemez.

*  *  *

Zinanın suç ve cezayı gerektirmesi için, bir erkeğin kendisine helal olmayan ve helal olma şüphesi de bulunmayan canlı bir kadınla, önden cinsel ilişkide bulunması gerekir. Cezanın kadına uygulanması için de kadının, yukarıda tavsif edilen fiile rızası ile imkân vermesi, bunu rızası ile yaptırması gerekir. Şâfiî ve Hanbelîler, münasebetin önden olmasını şart koşmamışlardır. 

Zina suçunun had olarak cezası, bu suçu işleyenlerin “muhsan” olup olmamalarına göre değişmektedir. Ebu Hanife’ye göre “aklı başında, hür, müslüman ve sahih evlilik içinde cinsî temas yapmış” kimseler muhsandır. Bu vasıflardan biri veya bir kaçı eksik olan kimseler ise muhsan değildir. 

Muhsan olup, zina suçu işleyenlerin cezası recm, yani suçluyu taşa tutarak öldürmektir. Bu cezanın kaynağı hadislerdir. Peygamber Efendimiz Maiz’ı kendi itirafı ile recmetmiştir. Son zamanlarda bazı âlimler, muhsan olanın da cezası yüz sopadır demişlerdir. Bu cezaları ancak İslam devleti verebilir. Biz bu tartışmalara girmiyoruz. Çünkü bir İslam devleti kurulduğu zaman yasamadan hangisi geçerse o uygulanır. Bu o zamanın konusudur. 

Muhsan olmayıp zina suçu işleyenlerin cezası, yüz sopadır (Nur: 2). Sopa deynek veya kamçıdır. Bu ceza verilirken, yüz, tenasül uzvu vb.  nazik yerlere vurulmaz. Hava durumu ve hastanın sağlık durumu göz önüne alınır. Sopanın da düzgün ve demirsiz olması gerekir. bu cezalar ancak bir İslam devletinde uygulanabilir. Yoksa kimsenin kendi kendine böyle had cezalarını uygulama yetkisi yoktur. Çünkü bu kargaşaya ve fitneye sebep olur. 

*  *  *

Şimdi başta söylediğimizi inanç ve ısrarla tekrar etme zamanı gelmiştir:

Demokrasi halkın iradesi ise, halk da Müslümansa, onun vekilleri derhal yasamadan zinanın suç, ayıp, çirkin olduğuna dair bir kanunu geçirmeleri gerekir.

Yapmıyorlarsa sorarız, nereye gitti halkın iradesi ve siz kimin vekillerisiniz?