Halil Mert

Halil Mert

G-20, Sarı Yelekliler, Seyredilen Çin Zulmü

G-20, Sarı Yelekliler, Seyredilen Çin Zulmü

Uzun lafa gerek yok.
 
G-20 tıpkı BM gibi, emperyalist ülkelerin kendi menfaatleri ve hesapları için faaliyet gösterdikleri bir yapıdır. Öyle ise neden oradayız? Şerrinden emin olmak için.
Dünya zor günler geçiriyor.
Afrika kanıyor. Aç, perişan…
 
Asya’da katliamlar gözyaşları devam ediyor. En başında da Uygur Bölgesi. Yani D. Türkistan… 
 
G-20’de yine mazlumları ve adaletsizlikleri sadece biz andık. Gazeteci Kaşıkçı’yı merhametsiz ve zalimce katledenlere emir veren zihniyet, Suudi Prens G-20’deydi. Tepki mi? ne olabilir ki? Parayı veren düdüğü çalıyor. 
Yeni Dünya’da yeni düşman komünizm yerine İslam’dır. Şeriatla yönetildiği iddiasındaki Suudi Prens, gazeteci Kaşıkçı için “İslamcı” dedi. Düşünebiliyor musunuz? Bu adamlar bir yandan da Selefi yapılanmayı kontrol ve yönlendiriyorlar. İçlerinden El-Kaide, Boko Haram, IŞİD gibi terörize olmuş sözde Müslüman Terör Unsurlarının kuruluşunu koordine edip, finansman sağlıyorlar.
 
ABD.. İngiltere’nin 200 yıldır yaptığı sinsi düşmanlıkları aleni yapıyor. Suudi’ler başta olmak üzere Arapları baskı altında tutarken, Ortadoğu’ya fiili olarak da yerleşme derdinde. Irak İşgali bunun sonucu. Suriye aynı şekilde. Hasılı bölgemizdeki her kaos, Haçlı’nın yeni işgal ve hayat alanına dönüşüyor. 
 
Şimdi de ABD, Suudiler, BAE ve Mısır’ı İsrail’in emir komutasına bırakıyor. Sözde İran’a karşı Arap NATO’su. Dikkat edin İran’ı gerek Şii Ortadoğu, gerek Suriye, özelde de Irak’ta kim bu kadar etkinleştirdi? ABD… 
ABD, güney sınırımıza da asker yerleştiriyor. Yeni komşumuz ABD hayırlı olsun. 
 
ABD Kaşıkçı Cinayeti ile Suudileri bir kez daha soydu ve kendisine bağımlı hale getirdi. Türkiye yanlısı Arap Medya Mensuplarına ve diğer Türkiye taraftarlarına mesaj verdi. “Türkiye’yi sevenleri Türkiye’de öldürürüm.” Biliniz. 
 
Fransa’da ne oluyor?
 
Fransa, birleşik Avrupa’nın kendi ordusunu kurmasını savunuyordu. Hatırlayın ABD Başkanı Almanya’nın Paris’i işgalini kastederek: “Biz gelip kurtarmasak, Almanca öğrenmeye başlamıştınız.” dedi Fransızlara.. PKK, isyancı Sarı yeleklilerle sokakta. Türkiye’de ne yaptıysa Gezi Olayları’nda, Paris’te de aynısını yapıyor. 
 
Ne anlamalıyız? 
 
Birileri Fransa’ya ayar veriyor. Benzer tehdit Almanya ve bağlısı Belçika’da da yoklama çekiyor. Biz uyanık olalım. Birileri Gezi’yi konuşmaya başladı. Yerel Seçimler öncesi, ekonomik sorunları atamamışken Allah işbirlikçi ihanete fırsat vermesin. Şu anda FETÖ PKK ile kol kola. CHP, İyi Parti ile seçim ittifakı konuştuğu dönemde dahi Almanya’da PKK sözcüsü ve aktivistleri ile görüşüyor. Aman dikkat. Emniyet ve İstihbarat birimlerimiz takipçi olmalı.
 
G-20’de D. Türkistan’da Çin Devleti’nin yaptıkları ve zulümler konuşulmadı. ABD, ülkeden kaçan Uygur’ları himaye ediyor. Ellerinde ABD, İngiliz Bayrakları ile Çin’i protesto ediyorlar. Ama oyun öyle alçakça ki Çin, ABD’nin kurdurduğu DEAŞ içindeki Uygur kökenli teröristleri bahane ediyor. Tezgâh ve oyun ne güzel işliyor değil mi? 
 
Bu arada Türkiye’nin “DEAŞ, Hava Taarruzları ile bitmez. El-Bab Harekâtı gibi, kararlı temizlik operasyonları ile biter.” Önerisine olumlu cevap vermeyen ABD ve Batı, kaosu sürdürerek, dünyanın her yerinde Müslümanların eziyet ve zulüm görmesine çanak tutuyor. Düşünün, Rusya’nın kuzeyinde Şaman Türk Topluluklarına Çin Budizm ihraç ederken, buralardaki insanlara Arakan’daki Budist katliamı dahi haklı göstermek için, Müslümanların terörist olduğu yalanını yayıyor.
 
Düşünün, İslam Dünyası’ndaki satılmış yöneticiler dahi cinayetlerine gerekçe artık “İslamcı” iftirası atarlarsa, Uygur’da yaşanan adeta Küresel zulmün bir parçası haline gelmiş Müslüman kıyımı biter mi?
 
Peki, Türkiye neden sus pus?
 
Devleti anladık, gerginlik istemiyor. Çin’in ekonomik olarak tavır alması korkutuyor belki. Peki, ya sivil toplum? Acaba MHP destekli AKPARTİ Hükümetleri ülkeyi yönetmiyor olsaydı, ülkedeki yerli zemin ve STK böyle süklüm püklüm oturur muydu? Sivil Toplumun bu lakayt halini ayıplıyorum. Ne Müslüman’ca ne de insanca! Hükümetin gerekli hassasiyeti gösteremiyor olması bizim için mazeret olamaz. Türkiye’de başlatılacak bir tepki, İslam Dünyası’nda sivil toplumda karşılık bulur. 
 
“ÖZ YURDUM (D. Türkistan’a)
 
Heeeey!.. Benim öz yurdum.. 
Türkistan'ım….
 
Men Uygur'um..
Men Kazak'ım.. 
Men Tatar'ım...
Men Tuva, Yakut, Altay’ım..
Ben Türk oğlu Türküm..
 
Ben diriliş muştusu,
Ben ümmetin kurtarıcısı,
Mazlumlara adalet, 
Zalime tokatım...
 
Ben Oğuz'um, Alpaslan’ım..
Ben Ömer’im, Ali’yim
Cengiz'im, Fatih’im...
Ben MEHMEDCİĞİM..
 
Anla ey düşman..
Ben kıyamete kadar başına belayım..
Gör ey dost..
Ben senin için vefayım..
Halil MERT, 24.11.2018”
 
Ey Büyük Milletim. Oyunları gösteren bir Cumhurbaşkanımız var. Oyunları bozma iradeni koru. Devlet ve Milletinin, Vatan ve Dininin yanında ol. Bu değerlerini pazarlayanlara, bozanlara, istismar edenlere karşı dikkatli ol. Sen öncüsün. Sen hilafet makamında, tevhid bayrağını tutan mücahit, sen dualarla desteklenen, dünyanın mazlum coğrafyalarında beklenen Mehmetçiksin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi