Kur’an Nasıl Bir Kitap?-I
Kur’an, Peygamber gönderen, uyandıran, dirilten, Bâis olan Yüce Allah’ın, insanlığı “karanlıklardan nura çıkarması için indirdiği”, “apaçık ayetler” içeren, Katından sunduğu benzersiz kelâmıdır. Her yaş ve kültürden her insanın anlayabileceği apaçık öğüttür. Kendisinde asla kuşkuya yer olmayan dosdoğru kitaptır.
Allah Kur’an’dan bizi muhatap alır, ruhlarımızı terbiye eder. Samimiyetinden, anlatımındaki güzellikten Kur’an’ın hak kitap olduğu apaçıktır. Kur’an’ın özelliklerini yine Kur’an bize tarif eder. Nasıl bir kitaptır Kur’an?
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
Yol gösterici olan;
Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır. (Bakara Suresi, 2)
Neye inanılacağı konusunda kuşku olmayan, Hak’tan gelen, gerçek olan;
Gerçek (hak) Rabbinden (gelen)dir. Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma. (Bakara Suresi, 147)
Üzerinde derin derin düşünülen;
Öyle olmasa, Kur'an'ı iyiden iyiye düşünmezler miydi? Yoksa birtakım kalpler üzerinde kilitler mi vurulmuş? (Muhammed Suresi, 24)
Mesajları üzerinde düşünülüp, öğüt alınan;
(Bu Kur'an,) Ayetlerini, iyiden iyiye düşünsünler ve temiz akıl sahipleri öğüt alsınlar diye sana indirdiğimiz mübarek bir Kitap'tır. (Sad Suresi, 29)
Andolsun, Biz öğüt alıp-düşünsünler diye, sözü birbiri ardınca dizip-indirdik. (Kasas Suresi, 51)
Öğüt alınsın diye kolaylaştırılmış;
Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 17-22-32-40)
Anlayasınız diye dilinizde;
Gerçekten Biz onu, belki aklınızı kullanırsınız diye Arapça bir Kur'an kıldık. (Zuhruf Suresi, 2-3)
Öğüt ve hatırlatma dolu;
Siz ölçüyü taşıran bir kavimsiniz diye, şimdi o zikri (öğüt ve hatırlatma dolu Kur'an'ı) sizden (uzaklaştırıp) bir yana mı bırakalım? (Zuhruf Suresi, 5)
Allah’ın yol göstermesi, hidayet vesilesi;
Allah, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir Kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek-korkanların O'ndan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine (karşı) yumuşar-yatışır. İşte bu, Allah'ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösterici yoktur. (Zümer Suresi, 23)
Örneklendirilmiş;
Andolsun, Biz bu Kur'an'da, belki öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik. (Zümer Suresi, 27)
Çarpıklığı olmayan;
Çarpıklığı olmayan Arapça bir Kur'an'dır (bu). Umulur ki sakınırlar. (Zümer Suresi, 28)
Kendi dilinde kolaylaştırılmış;
Belki onlar öğüt alıp-düşünürler diye, Biz onu (Kur'an'ı), senin dilinle kolaylaştırdık. (Duhan Suresi, 58)
Akıl erdirilsin diye kendi dilinde;
Gerçekten Biz, akıl erdirirsiniz diye, onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik. (Yusuf Suresi, 2)
İbret alınacak kıssalar içeren;
Biz bu Kur'an'ı sana vahyetmemizle, en güzel kıssaları gerçek bir haber (kıssa) olarak sana aktarıyoruz, oysa sen, daha önce, bundan haberi olmayanlardandın. (Yusuf Suresi, 3)
Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kur'an) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin 'çeşitli biçimlerde açıklaması' ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir. (Yusuf Suresi, 111)
Çarpıklığı olmayan, dosdoğru, korkutucu ve müjde verici;
Hamd, Kitab'ı kulu üzerine indiren ve onda hiçbir çarpıklık kılmayan Allah'a aittir. Dosdoğru (bir Kitap'tır) ki, Kendi Katından şiddetli bir azapla uyarıp-korkutmak ve salih amellerde bulunan mü'minlere müjde vermek için (onu indirdi); şüphesiz onlara güzel bir ecir vardır. (Kehf Suresi, 1-2)
Akıl kullanılsın diye açıklanmış;
Bilin ki gerçekten Allah, ölümünden sonra yeryüzüne hayat verir. Şüphesiz Biz, umulur ki aklınızı kullanırsınız diye size ayetleri açıkladık. (Hadid Suresi, 17)
Sakınılsın diye her türlü örneği içeren;
Andolsun, Biz bu Kur'an'da, belki öğüt alıp-düşünürler diye, insanlar için her bir örnekten verdik. Çarpıklığı olmayan Arapça bir Kur'an'dır (bu). Umulur ki sakınırlar. (Zümer Suresi, 27-28)
Andolsun, Biz bu Kur'an'da insanlar için her örneği gösterdik. Şüphesiz, sen onlara bir ayetle geldiğin zaman, o inkâr edenler, mutlaka: "Siz ancak muptil olanlardan başkası değilsiniz" derler. (Rum Suresi, 58)
Düşünülüp, saygı duyulan;
Şayet Biz bu Kur'an'ı bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, andolsun onu Allah korkusundan saygı ile baş eğmiş, parça parça olmuş görürdün. İşte Biz, belki düşünürler diye, insanlara böyle örnekler veririz. (Haşr Suresi, 21)
Apaçık, kesin bilgi içeren;
Gerçekten, apaçık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar için kitapta açıkladığımız hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de (bütün) lanet ediciler. (Bakara Suresi, 159)
Hidayet ve müjde veren;
Mü'minler için bir hidayet ve bir müjdedir. (Neml Suresi, 2)
Yeterli olan;
Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır. (Ankebut Suresi, 51)
Haftaya devam edeceğim inşaAllah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.