Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Saldırganlığın yakıştığı parti: CHP

Saldırganlığın yakıştığı parti: CHP

Biliyorsunuz CHP’ye mensup bazı ihtiyar kadınlar, yapacak bir iş bulamadıkları için Çarşamba günü bizim gazetenin önüne gelerek ağza alınmayacak küfür ve darp eylemi gerçekleştirdiler.
Böyle bir teröre prim veren Bakırköy, Avcılar, Beşiktaş gibi CHP’li belediyeler de araç ve gereçleriyle ihtiyar hanımların yanında yer almışlar. Yazarımız Ali İhsan Karahasanoğlu, saldırgan ihtiyarların elinden kendisini zor kurtarmış.
İhtiyar kadınların bir kısmı ise, sabah saatleri olmasına rağmen içkili imişler. Etraftan olayı seyreden ve teskin etmeye çalışan esnaftan öyle söylediler. “Kadınların bazıları sarhoştu ve yanlarına varamadık” diyorlardı. Zaten sarhoş olunmadan karakucak saldırı yapıp, küfür edilmez.
Gazetemiz çalışanlarına ve Ali İhsan Bey’e geçmiş olsun dileklerimi ileterek, tarihe not düşülen birtakım CHP klasiklerinden söz etmek istiyorum. Kimliklerini ve kişiliklerini tanıma bakımından önemli notlardır bunlar.
Yeni Aktüel dergisinin Temmuz 2008 sayısının son haftasındaki nüshasında iki ayrı röportaj var. Bunlardan biri Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’la yapılmış bir konuşma.
Ufak Uras, bir soruya verdiği cevapta; CHP zihniyetini şöyle tarif ediyor: “CHP dersen zaten Ergenekon ve 12 Eylül avukatlığına soyunmuş durumda. Darbe suçunu, çete suçunu Atatürk’le bağdaştırmaya çalışıyorlar. Mustafa Kemal’i askeri darbelerin şemsiyesi haline getirmek anlaşılır gibi değil. Ayrıca TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu eski Başkanı Mehmet Elkatmış ile görüştüm. 2007 yılında araştırılması için bu öneri tekrar getirildiğinde, o zaman da CHP’li milletvekillerinin engellemesi yüzünden gerçekleşmemiş.”
Şimdi aynı dergide bir başka röportaja geçelim. 1987 – 2002 yılları arasında SHP ve DYP’den dört defa Diyarbakır Milletvekili seçilen ve bir dönem de devlet bakanlığı yapan Salih Sümer ile yapılan bir röportajda, Salih Sümer CHP zihniyeti ile ilgili şunları anlatıyor:
“Kürt konferansına gitmekle suçlanıyordum. Erdal İnönü çağırdı ve ‘Sizi ihraç edeceğiz’ dedi. Dönemin genel sekreteri Baykal, İnönü’ye; ‘Ben hepsine gitmeyin dedim ama dinlemediler’ demiş. Ben öyle olmadığını anlatınca, İnönü haksızlığa uğradığımı anladı ve ‘Üzülme seni tekrar alacağım’ dedi.”
Salih Sümer, Halkın Demokrasi Partisinin kuruluşuyla ilgili de şunları anlatıyor: “HEP’in kuruluşunda; Kemal Anadol, Cüneyt Canver, Fikri Sağlar gibi SHP’nin en hızlı solcuları bizimle birlikte hareket ediyordu. Bir defasında; ‘Biz bir Kürt partisi kuracağız ama hepiniz Türksünüz’ dedim, gülüştük.
Kemal Anadol, kurulacak partinin ‘Marksist’ bir parti olması konusunda ısrarlıydı. Sonradan o hızlı solcular SHP’de kaldı, biz HEP’i kurduk. Fehmi Işıklar genel başkan, ben genel sayman oldum. O gün bizi daha solda değiliz diye beğenmeyen Deniz Baykal’a karşı muhalefet eden Kemal Anadol’u, bugün CHP Grup Başkanvekili olarak Baykal’ın en yakın çalışma arkadaşları arasında gördükçe şaşırmaktan kendimi alamıyorum.”
Evet, malum zihniyeti tanıyanlar böyle söylüyor ve haksız da değiller. Adamların ekmekleri aşları kavgaya endeksli. Kargaşasız bir günleri geçmiyor. Sükûnet içerisinde geçen bir tek kongreleri veya toplantıları olduğunu bilen ve gören var mı? Toplumla kavga etmeyi bir kenara bırakın, kendi içlerinde de sürekli kavga ve kargaşa çıkarmaktalar. Birbirlerini yedikleri yetmiyormuş gibi bir de topluma karşı kin ve öfkelerini kusmaktan geri kalmıyorlar.
Sadece kendilerine zarar verseler iyi, “Yandıkları yerde sönsünler” deyip geçeceğiz ama bir türlü bastıramadıkları ve hâkim olamadıkları kin ve öfkelerini, her fırsatta kusmak adına gözlerini budaktan esirgemiyor ve onlarca kadın, karakucak bir kişiye saldırabiliyor.
CHP’li ihtiyar saldırganlardan en çok korkan ve ürken, haliyle çevredeki bazı esnaflar olmuş. “Donduk kaldık” diyorlardı. “Ne yapacağımızı şaşırdık, en ufak bir şey söylesek, bize de saldırıp, ortalığı yakıp yıkabilirlerdi. Polislere de hakaret ettiler. Şunu biliyoruz ki, CHP ile kaosu aynı kefeye koymak gerekiyor. Bu kadar tehlikeli olduklarını şimdiye kadar hiç düşünmemiştik.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi