Halil Mert

Halil Mert

ÜLKEMİN YİĞİT İNSANLARI…

ÜLKEMİN YİĞİT İNSANLARI…

Ücra köşelerinde doğmuşlar yurdumun, büyümüşler, kendi yokluklarına, garibanlıklarına bakmaksızın fedakârca, ümit ve imanla çalışmışlar. Elbette Vatan Sevgisi ile Aziz Milletimize sadakat ile Devletimize bağlılık ile..
Garibanlıklarına bakmadan arabalarına, evlerine, işyerlerine bayrak asmışlar.

Bir kısmı işçi olmuş.. Fedakarlıkla çalışmış, belki bir iki saat uyuyarak.. Tatil mi? Bilmemiş öyle şeyleri.. Bu insanların bir kısmı iş kurmuşlar. Fabrikalar yapmışlar, atölyeler açmışlar. Faiz almamışlar, faiz vermemişler ayrıca… Ürettiklerini ihraç edip, ülkemizin gelirlerini artırmaya çalışıyorlar… 

AR-GE yapıları oluşturmuş bir gurup akademisyen. Kendilerine kıskançlıkla husumet besleyen ne olduğu belirsiz üniversite yönetimlerine rağmen, sanayinin savunma başta olmak üzere tüm alanlarına destek veren Bilim İnsanları var.
Askerimize kartelleri yıkarak, menfaat dağlarını aşarak en uygun hedef tespit sistemlerini yapıp asgari fiyatı ile vermiş üreticilerimiz var.

Bir gurubu devlet memuru olmuş, asker, polis, doktor, öğretmen.. Yurdun en ücra köşesine gitmişler, azimle ve sevgiyle çalışmışlar. Mesleklerine bakmaksızın, Gazi olmuşlar, şehid olmuşlar…

İnsanları ötekileştirmemiş bu fedakâr insanlar, zulmetmemişler hâsılı… Tarafgir davranıp haksızca makamlar, paralar elde etme derdine düşmemişler. Kimsenin gözünü boyamamışlar.

Birde her türlü değeri istismar edenler var. Toplumun baş tacı ettiği her türlü değeri istismar etmek ne kelime, Din demeden, Devlet demeden, Millet, Bayrak, Ezan demeden kullanan, hatta bu iç içe toplum değerlerini birbiri ile dahi kavga ettirecek kadar fitne ve fesat sahibi birileri… Ne için peki? Şahsi menfaat elbette.. 

Bu fitne sahipleri sadece bir kesimde değil tabii. Diğer guruplarda da var. Hele de soldaki kast sistemi!.. Atatürkçü geçinenler, en Atatürkçüler, Ulusalcılar, Bölücülüğe yalakalık yapanlar…

Zannetmeyin ki, menfaat yapıları ve ihanet gurupları sadece cemaat, siyasi parti ve düşünce guruplarında gelişiyor. Bilin ki meslek guruplarının içinde de, hemşehri kümelenmelerinde dahi menfaat şebekeleri, mafyaları var. 

Düşünün, TSK’nde başörtüsü sorunu çözüldü değil mi? Biliyor musunuz mahalle baskısından dolayı eşi başörtülü olduğu için lojmanlarda oturmayan generalimiz dahi var. TSK’nde emeklilerin başını çektiği bir Orduevi Cemaati var. Ritüelleri, inanç sistemleri olan mesela içki içmenin ibadet ve çağdaş olmanın göstergesi olduğuna inanan  bir gurup.. Muvazzaflar üzerinde çok ciddi baskıları var. 

Esasında bireylerimizin üzerinde bu baskı gurupları hep vardı. Geçmişin FETÖ Yapısı da böyle değil miydi? Hala belli cemaat, tarikat, siyaset ve düşünce guruplarından gelen devlet ricalinin paralel yapılar oluşturmasından, en azından devletine, amirine değil de abisine, şeyhine, dedesine vs. bağlı ve ya bağımlı davranma olasılığını düşünsenize.. Geçmişte özellikle Adalet Bakanlığı’nda mezhepçi bir yapı kurulmamış mıydı? Tüm bunlar ihaneti şahsilikten genele taşıma riski taşımaktadır. Kimse kendisi ya da gurubu adına alınganlık göstermesin. 15 Temmuz ders olmadıysa son 60 yılda seçimlerde çekilen operasyonları hatırlatmakla yetineceğim.

Toplumu dinliyoruz. Tepe bürokraside birçok insanın tasvip etmediği ama hala ve ısrarla o görevlerde tutulan insanlar. Ülkeye sıcak para girişine karşı olan kamu bankası genel müdürü olur mu Allah Aşkına! Yerli Savunmanın gelişimine engel olmaya çalışan teknik personel ve ya komuta kadrolarında birileri olur mu? Peki, bizzat Cumhurbaşkanımıza rağmen FETÖ’cüleri himaye eden siyasi birileri olur mu devlet kadrolarında?...

Aziz Milletim… 

İhanet, merhametsiz, hissiz, bencil, organize ve alçaktır. İhanet ahlaksız, ölçüsüz ve fütursuzdur. Şahsiyeti yoktur ihanetin. En önemlisi de rengi yoktur. Sizden gibi görünebilir, karşıdan görünebilir. Ama ihanet, tabiatı gereği husumetin yanında sinsice yerini alır. İhanet, görüldüğü yerde büyük küçük demeden deşifre edilerek ortaya çıkartılarak önü kesilebilir. Eğer büyürse bilin ki en namuslu ve çalışkan insanları bile harcayacaktır. Tarihimiz örnekleri ile doludur. Peygamber ve Sahabe kıssaları dahi bu manada bizlere ciddi dersler bırakmışlardır.

Dışarıdan kuşatılan ülke biziz. Cumhurbaşkanımızın ifadesi ile Birinci Dünya Savaşı devam ediyor. Şimdi, tüm Türk Dünyası’nı, İslam Âlemi’ni ve mazlum insanlığı uyandırmaya çalışan bu konuda da başarılı olmuş bir Cumhurbaşkanımız var. Malkolm X’in dediği gibi “Şuurlu bir uyanık, tüm insanlığı uyandırabilir.” Cumhurbaşkanımızın yanında olmalıyız. Geçmişte yanında görünüp, altını oyanları gördük. Bunların bir kısmı hala yüzsüzce iyi insanların sırtına binerek 15 Temmuz’dan sonra da menfaatlenecekleri yerlerde konumlandılar. Burada onları bilerek ya da bilmeyerek sırtına bindiren, referans olan iyi insanları ayıpladığımı ifade etmek istiyorum. 

Hata, yanlış, suç, ihanet, haram, hırsızlık, yalan ve günah gibi eylemlerin ilki zordur. Sonrakiler yapan için çok daha kolaydır. Kötülere kendi adınıza şans verebilirsiniz. Ama Milletimiz, Ümmet ve devlet adına ihanete belki düzelir deyip bir daha asla imkân veremezsiniz.

Aziz Milletim..

Kahramanlarınız her yerde fedakârlıkla çalışıyorlar. Ülkemizin dağlarını, sınırlarını bekliyor Asker Evladların.. Şehirlerini kolluyor, polis ve jandarman.. Tornacılıkla başlamış, tekstil işçiliği ile başlamış, çıraklıkla başlamış ama şimdi ihracat yapıyor sanayici, üreticilerin çoğu.. İman, gayret, samimiyet ve fedakârlıkla yılmadan bürokrasideki bazılarının engellerine rağmen üretip ihraç etmeye devam ediyorlar. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile üretimin önü açılmalıdır. Bunun için oluşturulacak STK’nın teklifleri çok önemlidir.

ASSAM, Adaleti Savunanlar Stratik Araştırmalar Merkezi yöneticilere katkı sağlamak, İttihad-ı İslam emrini mefkûre olarak canlı tutmak gayreti ile kurulmuştur. 

ASRİAD, Asrın İşadamları Derneği ise “Önce Nitelik” sloganı ile Milli ve Yerli değerleri önceleyerek, AR-GE ve üretimi ülke sathına yaymak maksadı ile tüm illerimizden oluşturulan Kurucular Kurulu ile kurulmuştur. 
Maruf Vakfı, Müslümanların bilgi olarak en zayıf olduğu alanlardan birini “İslam’da Ekonomik Sistem”i öğrenme, araştırma ve öğretme amacı ile faaliyet ve emek vermektedir.

 İkbal beklentisi olmadan emek veren, omuz omuza taassupsuz ve samimi olarak duran insanlara ne mutlu. 
Ülke ve Devletimiz emperyalizmin tüm taarruzlarını püskürtmeyi bilmiştir. En büyük güç ise Aziz Milletim senin kenetlenmiş, birlik ve beraberlik azmin, gayretin ve ferasetindir.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi