Hata bulmak kolay.

Eksik bulmak kolay..

Malkolm X diyor ki; “Müslümanlara göre; fazla dünyeviyim; diğerlerine göre; fazla dindarım... Militanlara göre, fazla ılımlıyım; ılımlılara göre, fazla militanım.”

Demek ki, haksızca eleştireceksek, muhatabımıza karşı süizan etmek yeterli.

Peki, doğrusu gıybet etmek, iftira etmek ve bunları büyütmek mi?

Bir seçime giriyoruz. Cumhurbaşkanımız ana gündeme BEKA kaygısını koydu.

Neden BEKA?

Taaaa Y. Zelanda’da, dünyanın öbür ucunda bir terörist intikam ve cinayet silahına Türk Tarihi’ne düşmanlığı, Türk Milletine Düşmanlığı yazıyor. Düşünün.. (Bu arada bu cinayetin, Türkiye’deki seçimleri etkilemek için işlendiğini söyleyecek kadar, gaflet, dalalet hatta ihanet içine düşmüş birileri var. Düşünebiliyor musunuz?)

Çevreniz kuşatılmış, 1. Dünya Savaşı devam ediyor. Savaşın hedefindeki HASTA ADAM ölmemiş, Osmanlı’dan sonra Türkiye Cumhuriyeti ile küllerinden yeniden dirilmeye çalışıyor. Düşmanları dirilişe engel olmak için içeride işbirlikçi ihaneti büyütmüş önce.. NATO ile Batı Taklitçiliği emperyalist iç operasyonlara dönüşmüş ve askeri darbelerle toplum terbiye edilmiş. Özellikle 1980 Darbesi’nden sonra yeniden toparlanmaya çalışan Aziz Milletimiz Bölücü ihanetle karşı karşıya kalmış öyle ki Bölücü örgüt PKK düşmanlarımızın vekâlet savaşlarının kuklası olmuştur. Maalesef Bölücü ihanet içimizde maya tutmuştur.

Bölücülük sadece Unsuriyetçilik ve Mikromilliyetçi hastalıklarla yapılmamıştır. Maalesef Cemaat/Tarikat/Mezhep yapılanmaları, Selefi akımlar, terör örgütleri ile Güzel Dinimize fitne ve ihtilaf sokarak sadece Milletimizi değil, topyekûn Ümmet-i Muhammed’i de bölmeye çalışmışlardır. DEAŞ, El-Kaide gibi örgütler Ümmet-i Muhammed’i kemirirken, FETÖ yapılanması da maalesef Milletimizin en az 30 yıllık enerji ve gayretlerini ahlaksızca akamete uğratmış, 17-25 Aralık Sürecinde Devletimiz uluslararası zeminde terör devleti olarak sunulmaya çalışılmış, Gezi Eylemleri, Bayrak Mitingleri ile sıkıştırılmaya çalışılan Milli İrade’yi 15 Temmuz İhaneti ile yıkmaya, ülkemizin fiilen işgalinin önü açılmaya çalışılmıştır.

Aziz Milletimiz, şu ana kadar 15 Temmuz İhaneti başta olmak üzere, geçmiş seçimler öncesinde de oynanan oyunları görmüş, izzet ve feraseti ile Devlet ve Milletin Bekası yönünde oyunu kullanmıştır.

Ferasetli Halkım…

Cumhurbaşkanımızı en güzel anlatacak cümleyi vaktiyle Malkolm X söylemiş. “Tüm uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.!” diye. R. Tayyip ERDOĞAN uyandırmakla kalmadı, statüko, dış güçler ve satılmış güç odaklarına karşı durulabileceğini başta Aziz Milletimiz olmak üzere tüm İslam Alemi’ne ve Mazlum İnsanlığa öğretmedi mi? Bu 300 yıllık yenilmişliğe karşı dik durmayı öğreten adamın duruşu sizce de tarihi bir dönüm noktası değil mi? Peki bu lider yalnız bırakılır mı?  

Aziz Milletim…

AKPARTİ ve MHP Sayın Cumhurbaşkanımız R. Tayyip ERDOĞAN ve Sayın Devlet BAHÇELİ’nin şahsında Milletimizin Diriliş, Ümmet ve Medeniyetimize Öncülük, Tarihi Sürecin yüklediği mesuliyet, Coğrafyamızın dayattığı gerçekler, Müslüman olmanın getirdiği sorumlulukları dikkate alarak bir araya gelmişlerdir. İçinde bulunduğumuz ahval ve şerait, bize keyfiyetten uzak zaruretler içinde davranmayı emretmektedir.

Büyük ve Kutlu Medeniyetimizin Asil Mirasçıları…

Müslüman Milletimizin, Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, Caferi, Şii, Arnavut, Boşnak, Çerkez, Gürcü, Abaza, Egeli, Doğulu, Karadenizli, Akdenizli, Trakyalı vd. balaları, evladları… Kutlu Mazinin yiğit mirasçıları… İşte bir Seçim İmtihanının daha önündeyiz. Yöneticilerimizin elbette hataları vardır. Kabul!.. Bilin ki hata ihanet değildir. Daha da önemlisi, eleştirilen konular basit konulardır. Büyük değildir. Şimdi, tekrar dosta, düşmana birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu gösterme zamanıdır.

Aziz Milletim..

Cumhur İttifakının karşısındaki Zillet (Millet) ittifakına bakınız..

HDP bir yana, PKK dahi bu ittifakı aleni olarak destekliyor.

FETÖ hainleri destekliyor, daha da kötüsü, İYİ Parti, FETÖ’nün cezaevindeki hainlerine gönderme yapan seçim videoları dahi hazırlattı.

Batı’lı düşmanlarımız ve Siyonizm muhalif ittifakı (Zillet) destekliyor. Her şey aşikar iken, SP ve diğer muhaliflere soruyorum.. “Neyi anlayamadınız, göremediniz? Yoksa sizin de diğerleri gibi saklı gizli başka maksatlarınız mı var?”

Aziz Milletim…

Dağlarımızı, sınırlarımızı, sınırlarımızdan çok uzakta ülkemizin menfaatlerini bekleyen yiğit asker evladlarına, kahraman polislerine oy ver.

Ezelden gelip, ebede kadar sana düşmanlığa azmetmiş düşmanların ile aynı cephede duran ihanete karşı Milletim, Vatanım, Dinim, Devletim diyerek mücadele eden siyasi kadrolara oy ver.

Milletimizin varlık mücadelesine inanıp, güçlendiren, Büyük Türk Milleti’nin birlik ve beraberliği için mücadele eden, Ümmet-i Muhammed’in selameti için dimdik duranlara oy ver.

Korkudan sinmiş insanımızı uyandırıp, 15 Temmuz’da tanklara karşı yürüyecek iradenin oluşmasında en büyük vesilelerden biri olan Cumhurbaşkanımız R. Tayyip ERDOĞAN’a ve birlikte hareket eden MHP’ne oy ver.

Dava, Mücadele, Medeniyet ve İman Cephesi oluşmuş. Bu cephenin yiğit adamlarına oy ver. İçinde çürük yumurtalar, menfaat gurupları vd. olabilir. Buyurun seçimlerden sonra teşkilatlara el atalım. Daha nitelikli teşkilatlar ve kadrolar oluşturulmasına yardımcı olalım. Biz de sorumluluklar alalım.

Çanakkale’nin Şehidlerine, Fethin Askerlerine, 28 Şubat’ta mağdur edilen insanımıza, insanımızın başörtüsü mücadelesi diye özetlenen özgürlük mücadelesine omuz verip, ülkenin önünü açanlara oy ver.

Oy veren herkese, yine Malkolm X’in bir cümlesini hatırlatmak istiyorum. “İster kurşun atın, ister oy… Hedefinizi iyi seçmelisiniz; kuklayı vurmamalısınız, kuklacıyı vurmalısınız.” Peki nasıl? % 51 oy verirseniz kuklayı vurursunuz. Anlamlı mı? Hayır! Ama en az %60 oy alırsa Milletimin Milli ve Yerli Evladları yani Cumhur İttifakı, işte o zaman Kuklacıyı vurmuş olur muyuz? Elbette…

Şair;

“Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes!

Ey kahbe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!..” demiş, taaa 1947 yılında Vatan Şairi N. Fazıl.. Bu gediği büyütmek, Milletimizin istikbaline engel olacak kaleleri yıkmak boynumuza ilahi bir borçtur.

Seçim Sonuçları, Milletimize, Ümmet-i Muhammed’e, tüm mazlum insanlığa hayırlı olur İnşaAllah.