'Fazla ileri giden' şu dört ismi tanıyalım!
Şimdi size iki cümle aktaracağım; bunlardan biri şu: "Ak Parti sağlıkta, , eğitimde, ulaşımda muazzam çalışmalar yaptı.."
İkinci cümle ise şu: "Kabe Arabın olsun, çankaya bize yeter.."
Bu iki cümleden birincisinin müellifi benim, ikincisinin müellifi ise Tek Parti döneminin Kemalist şairi Kemalettin Kamu..
Evet ben anılan cümleyi kurunca "Ak Parti yalakası" oluyorum; ama ikinci cümleyi kuran kişi "çağdaş Türk Şiiri'nin usta ismi.." oluyor!
Bu niye böyle oluyor? çünkü kafasının çok temiz olduğunu düşünen ama aslında kafasını pek kullanmadığından kafası temiz kalan insanlar böyle diyor.. (Bilirsiniz; klavyedeki 'j' tuşu da diğerlerine nazaran daha temizdir; çünkü çok az kullanılır!)
Peki ben bu girişi niye yaptım; ben bu girişi şu "gelişmelere" zemin olsun diye yaptım..
Şimdi "gelişmelerle karşınızdayız":
Son günlerde, nutuk çekenleri dinlemekten ziyade Nutuk'u tekrar okumaya koyuldum.
Şu kanaate vardım ki, "Nâtık" yani Mustafa Kemal Paşa bu "Nutuk"u okumakla hiç de iyi etmemiştir..
(Sakın bana "yobaz" demeyin; aynı kanaate Falih Rıfkı Atay da sahip.. Atay 22. 06.1951 tarihli Dünya gazetesindeki köşesinde "Atatürk keşke Nutuk'u okumasaydı.." demiş biridir.. "çankaya" isimli kitabı yazan Atay herhalde Ak Partili değildi; üstelik o yazıyı yazdığında Abdullah Gül daha bir yaşındaydı!)
İşte bu kitapta örneğin Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ileri gelenlerinin (Atatürk'ün imasıyla 'ileri gidenlerin') Mustafa Kemal Paşa tarafından nasıl adlandırıldığını tüm detaylarıyla görebiliyorsunuz..
TCF'nin kurucularının Kurtuluş Savaşı'nın ilk beş komutanından dördü tarafından (Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy) kurulduğunu bugün kaç kişi biliyor, merak ediyorum..
Bakınız TCF niçin kapatılmıştır ve bu partinin kurucuları Atatürk tarafından niçin "vatan haini ve yobaz" olarak adlandırılmıştır; Nutuk'tan okuyalım:
"TCF, 'efkar (düşünceler) ve itikadatı diniyyeye (dini inançlar) hürmetkar' umdesini bayrak olarak eline alan şahıslardan müteşekkildir.."
Yani TCF, tüzüğünün 6. maddesinde "Bu parti dini inanç ve düşüncelere saygılıdır.:" cümlesi de yer aldığı için kapatılabilmiştir.
Elbette Atatürk gibi Cumhuriyet'in kurucusu olan ve kendisine çok şey borçlu olduğumuz bir insana bazı hatalı davranışlarından dolayı kalkıp kendisini tahkir ve tezyif edici yayınlar yapılması da büyük bir nankörlük ve terbiyesizliktir.
Tabii işin bir boyutu daha vardır o da şudur: Nutuk'un orijinali, Türk Dil Kurumu tarafından öylesine acayip bir şekilde "çevrilmiştir" ki ortada çeviri mi var yoksa birileri bir şeyler mi "çeviriyor" anlamakta zorluk çektim..
örneğin; "müessirsiniz" (etkilisiniz) sözcüğü "müteessirsiniz" (üzgünsünüz) şekline çevrilmiş pardon evrilmiştir.
Yine "menviyet" (amaçlar) sözcüğü "maneviyat" olarak; "dünan (alçaklar) kelimesi "dendan" (dişler) olarak; "o cahiller" nitelemesi "mücahitler" olarak çevrilmiştir.
Gerçi geçenlerde Kartal Sulh Hukuk Hakimi de "kelle" sözcüğünü "şehit" olarak çevirmiş ve Başbakan Erdoğan'ı üç kuruşluk manevi tazminata pardon "tinsel ödence"ye mahkum etmişti.. çok şükür ki Başbakan kelle ile birlikte "paça" da demedi; aksi halde hakim bu "paça"yı da "gazi" olarak çevirirdi!