BİR MÜCAHİDE KADIN: EMİNE ŞENLİKOĞLU

BİR MÜCAHİDE KADIN: EMİNE ŞENLİKOĞLU

Birkaç gün önce Kadir Çelik’in sunduğu Objektif programını izliyordum…
Programın konusu bildiğimiz bir konuydu; Hüseyin Üzmez!
Bu konunun daha çok önümüze geleceği belli…
Yeni bir malzeme bulana kadar!
Konuklar sürpriz isimler değildi!
Prof.Dr. Arif Verimli…
Prof.Dr. Yaşar Nuri Öztürk…
Gözlerimiz İsmail Nacar ile Zekeriya Beyaz’ı çok aradı ama yoktular…
Herhalde çok önemli işleri vardı!
Neyse ki rahatsız olduğu ve televizyonlara çıkmadığı halde Mücahide ablamız Emine Şenlikoğlu vardı…
Adeta tehlikeyi sezmişti de katılmayı kabul etmişti…
Her zaman ki ihlâsı ve dik duruşuyla Müslümanlara atılacak çamurun atılmaması için can siperane mücadele ediyordu…
Erkekliğimden utandım!
Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle dışarıdaki düşmanlara karşı tedbir almak ve bu tehlikeyi def etmek çok kolaydır ama içimizdeki düşmanlara karşı tedbir almak ve tehlikeyi bertaraf etmek çok zordur…
Emine Abla da buna işaret ediyordu Yaşar Nuri’ye cevap verirken…
Dindarları sürekli yerden vururken dinsizlerle ilgili neden tek kelime konuşmadığının ve neden tek kelime yazmadığının hesabını soruyordu kendisinden…
Yaşar Nuri de her zaman ki kıvraklığıyla kıvırmasını çok iyi biliyordu…
Sanki düne kadar sekreteriyle yaşandığı iddia edilen haberlerin kendisiyle ilgisi yokmuş gibi pişkin pişkin cevaplar veriyordu…
Dinime dahleden bari müselman olsa!
Arif Verimli’ye gelince Türkiye’de ondan başka psikiyatrist yokmuş gibi bütün kanallarda o!
Emekli hocanın özel bir üniversitede öğretim üyeliği gibi bir görevi var ama bu görevi ne zaman yapıyor hayret ediyorum…
Zira bütün sabah programlarına katılıyor…
Geceleri ise atladığı kanal yok!
Bu da bir hizmet ama önüne gelen herkesi hasta ilan etmesi insanı hasta ediyor…
Hele suçlanan birinin kimliğinde dindarlık varsa teşhis cepte hazır!
Sağ olsun Emine Abla ona da gereken cevabı verdi de saldırısı yarım kaldı…
Kadir Çelik’e bir şey demeye gerek yok…
O zaten horoz dövüşü yaptırarak görevini yapıyor, alacağı reytingi düşünüyor…
O da gereken cevabı aldı…
Kısacası üç adama karşı tek başına islamın onur, izzet ve şeref bayrağına zerre kadar leke getirmemek için bütün varlığını ortaya koydu Emine Abla…
Leke getirmek isteyenlere aman vermedi!
Sonuç olarak diyorum ki her gün bir değil binlerce münafığın saldırısına uğrayan dine, diyanete ve dindarlara yapılan bu zulüm için herkes aynı hassasiyeti, feraseti ve tepkiyi ortaya koysa gizli din düşmanları bu kadar rahat cirit atamazlar…
Atsalar da bu kadar rahat olmazlar…
İyi ki varsın Mücahide ablam iyi ki varsın…
Allah sayınızı binlerce arttırsın…
Arttırsın ki varlığınız münafıkların yüreğine korku salan bir atom bombasına dönüşsün…
Bizlere de sizler gibi olmayı nasip etsin…
GÜNÜN SÖZÜ
“Nefsini suçlayan kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, bağışlanma diler. Bağışlanma dileyen Allah’a sığınır. Allah’a sığınan şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse affa müstehak olur.”
BEDİÜZZAMAN SAİD-İ NURSİ

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi