Kürt-Türk kardeşliği denince bazılarının tüyleri diken, diken oluyor. Çok sert tepki gösteriyorlar. Bunu, bu tip kimi yazılarıma gelen tepki ve yorumlardan anlıyorum.
İnsanlar kardeşlikten niye rahatsız olur? Bu reaksiyonun arka planında ne var bunu iyi analiz etmek lazım.
Yıllardır Kürt sorunu diye bir problemle boğuşup duruyoruz.
Dönem, dönem insanlarımıza etnik kökenine bakılmaksızın büyük haksızlıklar yapılmıştır.
İnancından, düşüncesinden, giyim kuşamından dolayı gadre uğrayan hala bir sürü insanımız var.
Kimse her şeyin yolunda olduğunu iddia etmiyor, ama kimse de hiçbir şeyin değişmediğini söyleyemez. Bugün demokrasimiz düne göre daha iyi bir konumda, yarın da bugüne göre daha iyi bir konumda olacak. Dünya değişiyor, alışkanlıklar, saplantılar, ön yargılar bir, bir yıkılıyor. Türkiye’de dünyanın bir parçası. İstese de istemese de bu trende ayak uyduracak.
Önemli olan bu değişim sürecini kazasız, belasız atlatmak.
Her kültürün, her medeniyetin kendine göre savunma mekanizmaları, toplumsal olaylar karşısında emniyet sigortaları vardır.
Türk toplumu büyük ekseriyetle Müslüman.
Dolayısıyla her türlü toslamaya karşı –İslam’ın- değer yargılarına sarılıyor. Varlığına yönelmiş tehditleri İslam’dan çıkardığı tedbirlerle bertaraf etmeye çalışıyor.
Din insanları kardeş eder.
Kardeşlik sadece kâğıt üstünde kalan basit bir söylem veya slogan değil. İnsana yüklediği bir sürü sorumluluk, bir sürü mükellefiyet var. Kardeşlik demek muhatabınızı kendiniz gibi görmeniz, kendiniz gibi sevmeniz ve kendiniz hangi hakka sahipseniz onun da aynı hakka sahip olduğunu kabul etmenizdir. Ama kardeşlik, parçalanmayı, bölünmeyi, çatışmayı, kavgayı men eder. Sizi bütünleştirir, ayrılmanıza, kopmanıza cevaz vermez.
Onun için Kardeşlik teması bazılarını çıldırtıyor. Böyle bir anlayış biçiminin tüm planlarını bozacağını, hedeflerine ulaşmaya engel olacağını biliyorlar. Ayrılığın, bölünmenin önce ruhen bölünmekten geçtiğinin farkındalar. Onun için farklılıklar üzerinden bir kampanya yürütülüyor. Türk’le Kürt’ün hiçbir müşterekine tahammülleri yok. Yakınlık ifade eden beyanlardan dikkatle kaçınıyorlar. Bunu ihsas eden yazıları, mesajları gürültüye getirmek için her türlü yola başvuruyorlar.
Hem bizim ayrılık talebimiz yok diyip, hem de kardeşlik vurgusundan rahatsız olmak tam bir çelişkidir.
Bir arada yaşamaya kararlı olanlar, dostluktan, kardeşlikten rahatsız olmazlar. Aksine bu duyguları pekiştirmeye, kuvvetlendirmeye gayret ederler.
Birileri rahatsız olsa da Türk’le Kürt kardeştir ve birbirinden ayırmak mümkün değildir. Dini, tarihi, kültürü, ezanı, bayrağı bir olanları ayırmaya hiçbir örgütün gücü yetmez. İstesek de istemesek de kader bizi aynı İslam medeniyetinin çocukları yapmıştır. Bu toprakları birlikte yoğurduk, bundan sonra da birlikte olacağız.