Resmen ilan edilen etnik temizlik
İsrail 20.770 km. kare yüzölçümü olan 1948 yılında kurulmuş 7 milyon nüfuslu cirmi küçük bir ülke. Bu nüfusun % 23.6'sı Araplardan oluşuyor. 1948 yılında İsrail devleti ilan edildiğinde sınırlar içinde kalan Araplara, İsrail Arapları deniliyor. Bunlar Batı Yakası ve Gazze'deki Araplar değil.
Bu İsrail Arapları, İsrail vatandaşı oldukları için bugün itibariyle maddi sıkıntıları olmayan hayat şartları oldukça iyi düzeyde vatandaşlar ve yapılan istatistiklere göre büyük çoğunluğu da Filistinli kardeşlerinin kuracağı Filistin devletine gitmek istemeyen Araplar.
İsrail devleti kurulduğunda sayıları 160 bin olan ve ezici çoğunluğu Müslüman olan bu İsrail Araplarının bugün sayıları bir milyon 400 bine dayanmış.
'İsrail'in önümüzdeki yıllardaki en büyük korkularından birini, Yahudilerin nüfus çoğunluğunu Araplar lehine kaybetmeleri oluşturuyor. Bazı bölgelerde Yahudilerin çoğunluğu kaybettiği bile söyleniyor.'
Bu yüzden de İsrail Arapları her ne kadar Gazze ve Batı Şeria'daki soydaşlarından daha iyi imkanlara sahip olsalar da İsrail'de ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmekten kurtulamıyorlar.
İsrail yönetimi İsrail Araplarını göçe zorlayacak politikalar takip etmekten de çekinmiyor.
Yakın zamanda vuku bulan Akka olaylarının arkasında da bu politikaları bulmak mümkün.
İşin asıl düşündürücü yanı ise Kadima Partisi'nin yeni lideri Tzipi Livni'nin bir seçim propagandası olarak seslendirdiği tehcir söyleminin çağdaş dünyadan gereken tepkiyi görmemesidir.
Ahlaki bir sorun sebebiyle genel başkanlıktan ve başbakanlıktan ayrılmaya karar veren Ehud Olmert'in yerine genel başkan seçilen ve yeni hükümeti kuramayan Tzipi Livni erken seçim karar aldı ve tabii 10 Şubat 2009'da 120 üyeli İsrail Parlamentosu Kneset için seçim yapılacağından oy devşirmeye yönelik propaganda başladı.
Geleceğin başbakanı olarak değerlendirilen Tzipi Livni'nin, 2007 Kasım ayında yapılan Annapolis toplantısından önce meslektaşı Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile yaptığı basın toplantısında sarf ettiği “Müstakbel Filistin devleti, İsrail'deki Araplar dahil, her nerede olurlarsa olsunlar tüm Filistinliler için bir çözüm olacak... Herkes iyice anlamalı ki, İsrail devleti Yahudi halkının ulusal anayurdudur” sözlerine başta koalisyonun ilk Arap Müslüman üyesi, Bilim, Kültür ve Spor Bakanı Galib Macadele olmak üzere Hadaş Partisi lideri Muhammed Barake ve Ra'am Ta'al Partisi'nden Ahmed Tibi ile birlikte bazı Yahudi siyasetçiler de tepki göstermişti.
Aradan bir yıl geçti. Bu kez Livni başbakan adayı olarak ne demek istediğini daha açık bir şekilde ifade etti.
Bu hafta bir öğrenci topluluğuna konuşurken Arap-İsrail sorununun çözümüne yönelik sarf ettiği sözlerle etnik temizlikçilikten yana olduğu bombasını patlattı.
Dedi ki, “İsrail Araplarının da Filistin devletinde yaşamaları gerekir. İsrail'in Yahudi ve demokratik özelliğinin korunması için seslendirdiğim çözüm, iki ayrı vatanın inşa edilmesidir. Filistin Devleti kurulduktan sonra İsrail'deki İsrail Arabı dediğimiz Filistinli vatandaşlara, milli beklentileriniz için çözüm başka bir yerdedir diyebiliriz.”
Bunun anlamı tehcir yani zorunlu göç bir başka ifadeyle etnik temizliktir.
Dikkat ediyorum mübadele tartışmalarında ve Ermeni tehcirinde insan haklarını özgürlükleri ve demokrasiyi dilden düşürmeyenler göz göre göre geliyorum diyen etnik temizliğe karşı neden duyarsızlar acaba?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.