“12 Mayıs’ta Ayasofya’dayız”
Toplantıda konuşan AGD Genel Başkanı Salih Turhan, 12 Mayıs tarihinde Ayasofya’da sabah namazı kılacaklarını ve aynı tarihte Gebze’de İstanbul’un fethini kutlayacaklarını söyledi.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Mayıs ayı Genişletilmiş Bölge ve Şube Başkanları Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. AGD Genel Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda konuşan AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, gündeme ve gençlere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Turhan, tüm İslam coğrafyasında iki akımın baş gösterdiğinin altını çizerek, “Birincisi Batıcılık, ikincisi ırkçılıktır. Batı’dan eğitim alıp bu coğrafyaya dönen aydınlarımız İslam’dan uzaklaştı. Onların etkisiyle yetişen gençlerimiz İslam’dan uzaklaştı. İslam’dan uzaklaşan bu coğrafya Birinci ve İkinci Dünya savaşlarının akabinde paramparça oldu. Sınırlarımızı emperyalist güçler çizdi, İngiltere, Fransa çizdi. Topraklarımızın her bir köşesine ABD, İngiltere ya da Fransa askeri üs kurdu. Okul müfredatlarımıza varıncaya kadar müdahale ettiler. Bütün bu parçalanmışlık ve bölünmüşlük yetmezmiş gibi yeni yeni ayrılık tohumları ektiler, etik ve mezhepsel düşmanlıklar ektiler. Şimdi biz ne yapıyoruz? Genç nesillere İslam’ı, yani iyiyi, güzeli, doğruyu, faydalıyı ve adaleti anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.
ULAŞMADIĞIMIZ KİMSE KALMAYACAK
“12 Mayıs’ta Ayasofya’da sabah namazı kılacağız” diyen Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yine 12 Mayıs’ta Gebze’de İstanbul’un fethini kutlayacağız. 18 Haziran-18 Ağustos tarihleri arasında yaz etkinliklerimiz olacak. İlk ve ortaöğretimde neredeyse dönemin son ayına giriyoruz. Hiç dokunmadığımız, hiç gitmediğimiz, hiç selamlaşmadığımız, hiç ulaşamadığımız birileri varsa onlara ulaşmak için daha çok gayret sarf edeceğimiz son zamanlar. Tüm öğrencileri yaz etkinliklerimiz için davet edeceğimiz zamanlar. Ailelerle görüşmeler yapacağımız zamanlar.”
MESELELERİN ÜSTESİNDEN GELİRİZ
Turhan, Milli Görüş hareketinin önemine vurgu yaparak şunları kaydetti: “Milli Görüş fikriyatı ise Müslümanların zihni parçalanmışlık problemini ortadan kaldırma projesidir. Zihni parçalanmışlık olduğu müddetçe hem vahyi anlamak hem yaşadığımız dünyayı tanımak hem de içinde bulunduğumuz meselelerin üstesinden gelmek mümkün olmayacaktır. Irkçı yaklaşımlar, bölgeci yaklaşımlar, mezhepçi yaklaşımlar, tekfirci yaklaşımlar, zihni parçalanmışlığın sonucudur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.