Orhun kitabelerine karşı olan Milletvekili kim?
Orhun Anıtları Türk ve Dünya tarihinin önemli kitabe ve anıtlarındandır.
Orhun Nehri kenarında bulunduğu için Orhun, Göktürk Devletine ait oldukları içinde Göktürk Kitabeleri denilmiştir. Bugün ki Moğolistan Devleti sınırları içerisindedir.
Orhun Anıtları niçin önemlidir?
Göktürk Hakanı Bilge Kağan’ın oğlu tarafından yaklaşık 1400 yıl önce diktirilen, bu anıtlar 1893 yılında Danimarkalı bilgin Vilhelm Thomsen tarafında ilk defa okunmuş ve Türk ve Türkçe ile ve Türklerin bilinen ilk alfabesi olarak tarihe geçmiştir. Bu buluş Türkler için elbette ki çok önemliydi.
Kültigin Yazıtının Doğu, Kuzey ve Güney yüzlerinin yazıcısı Bilge Kağan’ın yeğeni Yolluğ Tigin, Batı yüzünün yazıcısı ise Çinli Çang Sengün ‘dür. Bilge Kağan Anıtında da hem Çince, hem de Göktürk harfleriyle yazılmış metinler vardır.
Bu kitabeler, Türk Dünyası için çok önemlidir.”Türk Oğuz beyleri kavmi, işitin; yukarı da gök basmasa, aşağıda yer delinmese, Türk Milleti ülkeni ve töreni kim bozar?”Cümlesi dikkate değerdir.
Tarih sahnesine çıkartılarak, insanlığın istifadesine sunulan bu anıtlar ve etrafında ki tarihi eserler “Dünya Mirasları” listesinde önemli bir yer almaktadır.
Kazılar sonunda ortaya çıkan eserlerin ışığında varılan sonuç, Hun, Türk ve Moğol Hükümdarlarının aynı kökten geldikleri ve Kürtlerin de Turani ırktan olup, Türklerle akraba olduğuna işaret etmesidir. Bu kazı çalışmaları Türk ve Moğol Hükümetleri tarafından devam ettirilmeli, mevcut eserlerde itina ile korunarak gelecek nesillere ulaştırılmalıdır. Bu konuda gösterilecek hassasiyet mazimize saygı ve geleceğe ışık tutacak bir borcun ifasıdır.
Kitabelerde ki ana tema ise Türk Milletinin birlik ve beraberlik içerisinde olmasını öğütlemesidir.
Şimdi, gelelim sadede…
Malum olduğu üzere 1990’ların başında insanlığın en kanlı ideolojilerinden Komünizmin yıkılması ile esaret altındaki Türk toplulukları bağımsızlıklarına kavuşmuştur. Bundan çok değil, 10 yıl önce Orhun Kitabelerinin, Türk Dünyasın da ki Devletlerin her birinde birer örneklerinin yapılarak sergilenmesi, Türklerin Atalarının bu önemli eserlerinden görsel olarak haberdar edilmesi, Türk Dünyasının yetkililerince teklif edilmiştir.
TBMM Başkanlık Divanı da bu teklifi dikkate alarak, Orhun Kitabelerinin bir örneğinin TBMM bahçesine yapılması ve sergilenmesini tartışmaya açar. Bu konuda meclise bir önerge verilmesi hususunda mutabık kalınır. Ancak bu esnada Başkanlık Divanı Üyelerinden bir milletvekili-O kişi kendisini açıklamadığı takdirde bir başka yazıda ismini kamuoyuna açıklayacağım-buna karşı çıkar ve Şayet, Siz Orhun Kitabelerinin TBMM’nin bahçesine dikilmesini teklif ederseniz, Ben de Lenin heykelinin dikilmesini öneririm demiş, netice olarak bu hayırlı teşebbüs akamete uğramıştır.
Evet, aziz okuyucu ve aziz Türk Milleti, bir milletin aydınları ve idarecileri milletinin değerlerine yabancılaşır, bozulursa millet fertleri de ifsada uğrar. Maalesef aydınlarımızın çoğu milletine yabancılaşmış, idarecilerimizin çoğu da gaflet, dalalet ve cehalet içindedir.
Okuyucularım çoğunlukla bu deli saçması teklifte bulunan zat-ı muhteremin! DTP milletvekili olabileceğini düşüneceklerdir. Oysa katiyetle ifade ederim ki yanılıyorlar. Bu haddini bilmez, tarihine yabancı, milletinin değerlerine uzak milletvekili DTP ve onun çizgisinin geçmişte ki uzantısı partilerle alakası yoktur.
Söz konusu Milletvekili, bu gün kardeşliğimize katkıda bulunacak, Orhun Kitabesinden, Türk ve Türkçe kelimelerinden, Göktürk devletinin hatırlatılmasından acaba niçin rahatsız olmuştur?
Hangi gerekçeyle Orhun Kitabelerine karşı Lenin Heykelini eşdeğer tutarak dikilmesi teklifinde bulunacağını söylemiştir.
Tarih ve Millet düşmanlığının zirvesi diyebileceğimiz bu kişi nasıl olur da TBMM çatısı altında bulunabilir?
Tarihinizden, Atalarınızdan, değerlerinizden ve hakikatten rahatsız olursanız bu millete fiziki mesafeniz ne kadar yakın olursa olsun sosyal mesafeniz o kadar uzak olur. Topluluklar sosyal mesafelerin yakınlığı oranında milletleşirler.
TBMM’nin Sayın Başkanı Köksal Toptan beyden istirhamımız Orhun Kitabelerinin bir benzerini hiç vakit geçirmeden TBMM’nin bahçesine diktirmesi ve istisnasız tüm Milletvekillerince de açılışını yapmasıdır.
Orhun Kitabelerinin bir örneğinin TBMM’nin bahçesine dikilmesine karşı olan milletvekili kendisini deşifre eder mi? Ne dersiniz.