Başbakan Ergenekon’dan rahatsız mı?

Başbakan Ergenekon’dan rahatsız mı?

Neresinden bakarsanız bakın sadece son yılların değil, yakın tarihin en büyük davalarından birisi oldu Ergenekon.

Geleneksel olarak her tartışmada yaşadığımız kamplaşmaya burada da tanık oluyoruz. Onları tarife gerek yok. Bir o taraf var, bir de bu taraf.

Fakat Ergenekon operasyonunun ilk günlerinden itibaren başlayan ve daha çok derin sularda yüzdürülen bir tartışma var ki, işte onun üzerinde durmak gerekiyor.

Kısık sesle dillendirilen tez şu:

Ergenekon operasyonu, Başbakan Erdoğan’ın bilgisi ve iradesi dışında gerçekleşiyor.

Türkiye’deki güçler savaşında kendisini giderek öne çıkaran bir yapı, grup ya da cemaat bu işi planlıyor, organize ediyor ve sürdürüyor.

Başbakan olup bitenden rahatsız.

* * *

Bu tartışmanın daha farklı tonlarda Şemdinli olayından sonra ortaya çıktığını hatırlatmakta yarar var. O zaman Başbakan Erdoğan, ‘Şemdinli’nin üzerine yeterince gitmemek’, hatta bunu ‘bazı güç odaklarıyla pazarlık konusu yapmakla’ suçlanmıştı.

Benzer suçlamalar, AK Parti’ye yönelik kapatma davası sürecinde de dile getirildi. Hatta Erdoğan’ın ‘kapatmama’ karşılığında ‘Ergenekon davasını rafa kaldırma’ sözü verdiğini söyleyenler bile oldu.

Davanın farklı boyutları, gözaltına alma yöntemleri, iddianamenin ortaya çıkış sürecinde yaşanan gecikme ya da aksamalar çok konuşuldu. Kendi bulunduğu cephede, bunun bir güç savaşı olduğunu söyleme cesareti olmayanlar, özellikle de sahip olduğu gücü kaybedenler, bunları konuşmaya devam edebilir.

Ancak Ergenekon davasıyla başlayan süreç, Türkiye’yi dönüştürmeye çoktan başladı.

Bundan sonra Türkiye’nin ne siyasi, ne sosyal, ne ekonomik, ne de kültürel hayatında hiçbirşeyin eskisi gibi olması düşünülemez.

En başta da ‘devlet’ algısının önemli bir değişime uğrayacağını unutmamak gerekiyor.

* * *

Peki Başbakan Erdoğan gerçekten olup bitenin dışında mı?

Bu sorunun ‘yargı süreci’ni yönlendirmekle ilgisi olmadığını meraklılarına hatırlatarak devam edelim.

Erdoğan, bu büyük ‘temizlik’ operasyonundan rahatsız ve kaygılı mı?

Güvenlik güçleri ve yargının, kamuoyunun önemli bir kesiminden destek bulduğu bu operasyon ve dava süreci, Erdoğan’ın aleyhine mi gelişiyor?

* * *

Aslında Başbakan bunların cevabını dün Ankara’da belediye başkan adaylarını açıklarken verdi.

‘Çetelere mafyaya hukuk dışı örgütlenmelere asla taviz vermedik asla göz yummadık. Siyasetini o eski dönemin parametresi üzerine kuranlar büyük telaş içindeler. Düzenleri bozulanlar rahatsız. Hukuk işledikçe, hakimler ve savcılar yasaları uygulayınca bazıları rahatsız oluyorlar. Türkiye değişiyor. Türkiye ayaklarına vurulmuş prangalarından kurtuluyor. Birileri de çıkıyor korku imparatorluğundan bahsediyor. Topraktan neler çıkıyor. kinlerin korku imparatorluğu planları yaptığı ortada. Bunların avukatlığını yapanlar da tutup barışı konuşacaklar.’

Bu sözlerin mesajı çok net. Ancak hazır bu konuya girmişken şunu da eklemek gerekiyor.

Ergenekon davasında başlayan sürece herkesin verdiği destek ya da tepkinin kendi açısından farklı gerekçeleri olabilir. Ancak ülkeyi yöneten Başbakan’dan daha ‘popülist’ ve tribünlere oynayan tavırlar beklemek, medyada konuyu değerlendirirken hızını almayan kimi aydınlarımızın ‘önünde yürümesi’ni istemek, tutarlı bir yaklaşım olmasa gerek.

Başbakan hukuk dışı yapılanmalara karşı tavrını ve duruşunu net biçimde ortaya koymuştur. Bu konudaki üslubunun başkalarıyla aynı olması gerekmiyor.

Onu sürecin dışında ya da karşısında göstermek, kuşkusuz farklı bir siyasi hesabın parçası.

Fırsat olursa o hesabı da konuşuruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi