Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Yeni 10 Muharremlere doğru

Yeni 10 Muharremlere doğru

10 Muharrem dolayısıyla, Şii ve Alevî kardeşlerimizin ayinlerini, devlet televizyonumuzun naklen yayınlarında dikkatle seyrettim. Hem çok hüzünlendiğimi, hem de çok sevindiğimi söyleyebilirim.
Önce çok sevindim; çünkü gördüm ki, Şii kardeşlerimiz, çok doğru bir kararla, sırtlarını kalın zincirlerle döve döve kanatmaktan vazgeçmişler. Eski yıllarda, şahid olduğum 10 Muharrem ayinleri, doğrusu dehşet vericiydi. İslâm dini, mâtem tutmayı, ölülerimizin arkasından gözyaşı dökmeyi, siyahlara bürünmeyi menetmesine rağmen, Müslüman Şiiler, bu doğru esasa bir zamanlar katiyen uymuyorlar, kendilerini zincirlerle dövüyorlar, keskin kamalarla başlarını yarıyorlar, göğüslerini yumruklayıp kan akıtıyor, kan ağlıyorlardı. Bu âdet, milletimizin Müslüman olmadan önceki yaşayışından geliyordu. Soyumuz Müslümanlığa geçmeden önce, ölülerin arkasından YUĞ merasimleri yapıyor, dövüne dövüne ağlıyor, saçını-başını yoluyor, kanatıncaya kadar yüzünü göğsünü paralıyordu. Meselâ, çok yakın bir geçmişimizde, Kerkük Türkleri arasında, o YUĞ âdeti bütün iptidaîliğiyle devam ediyordu. Kerkük’te bu işi meslek edinen, hiç bilmedikleri, görmedikleri kimselerin ölüleri üzerine aldıkları paraya göre bağıra-çağıra ağlayan YUĞCULAR vardı.
Şii kardeşlerimiz, gerçi kendilerini zincirlemekten, kan akıtmaktan çok doğru bir kararla vazgeçtiler ama, kalabalıklara gözyaşı döktürme âdetleri devam ediyor. İnanıyorum ki yakın bir gelecekte Hz. Hüseyin Efendimizi 10 Muharremlerde, mersiyeler ve fatihalar okuyarak anacaklardır.
Beni çok sevindiren bir başka husus, cemevlerinden yapılan naklen yayınlarda, bir Alevî dedesinin ve Alevî kardeşlerimizin dosdoğru açıklamaları oldu. Dediler ki: “Alevîlik, İslâmın içinde, siyasî bir hareketten doğmuştur. Kitabımız Kur’an, Peygamberimiz Hz. Muhammed’dir. Ali’siz Alevîlik olmaz. Alevîliği İslâmiyetin dışında görenler yanlış yoldadırlar. Cemevleri câmilerimizin karşısında değildir. Biz câmiye de gideriz cemevlerine de!”
Bu beyanlar çok mu önemli diyeceksiniz. Hem de çok, pek çok önemli. Üzerimize çöken büyük cehaletten, taassuptan, din dışı geleneklerden yakamızı kurtarmadan bu topraklarda huzur içinde yaşayamayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi