Ergenekon'a destek olmak ne anlama geliyor?
Baykal –Alarm veriyorum- deyince kim teyakkuza geçecek diye doğrusu merak ettim. Askeri bürokrasi ile Yargı bürokrasisi dışında kimse Baykal’ın konuşmasını ciddiye almadı.
Ama TSK bürokrasisi ile Yargı bürokrasisi hemen alarma geçti.
Genelkurmayda gece yarılarına kadar süren toplantılar yapıldı. Cumhurbaşkanı, Başbakan ziyaret edilerek –askerin rahatsızlığı-dile getirildi.
Yargıtay başkanlar kurulu acil koduyla toplanarak, mevcut durumu görüştü.
Böylece, iki kurum hal diliyle hem hükümete hem de soruşturmayı yürüten yargı mensuplarına aba altından sopa göstermiş oldular.
Moğoltay’ın 3 bin devrimciyi hâkim savcı yaptım, MHP’lileri, RP’lileri mi alacaktım itirafı akla gelince Yüksek yargıdan gelen tepkiler insanı şaşırtmıyor.
Solcu olsun çamurdan olsun zihniyeti hala bazı mahfillerde varlığını sürdürüyor.
Ama askerin tepkisi şaşırtıcı hatta hayal kırıcıydı.
Ortada birçok olayla irtibatı olduğu iddia edilen bir örgüt var. Yargılamalar esnasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler çok ciddi suçların varlığına işaret ediyor. Operasyon boyunca ele geçirilen silah ve mühimmat bile, her türlü tereddüdü izale edecek büyüklükte. Yüzlerce bombayı, on binlerce mermiyi, tüfeği, tabancayı, lav silahını, patlayıcıyı hiç kimse görmezden gelemez. Farz edelim ki bu kişiler hükümete muhalif oldukları için gözaltına alınıyorlar. Dünyanın neresinde böyle silahlı bir muhalefete göz yumulur? Vurarak, kırarak, öldürerek, PKK terör örgütü ile işbirliği yaparak muhalefet mi olur?
Ama daha önemlisi kimi gözaltında, kimi tutuklu olan bazı örgüt mensuplarının geçmişte izledikleri siyaset ve basına yansıyan faaliyetleridir.
Örgüt içinde Türk ordusuna bir zamanlar Kıbrıs’ta işgalci diyen Parti liderleri var. Gazetesinde, dergisinde Türk ordusu Fırat’ın öte yakasında boğulmuştur diye sevinç çığlıkları atarak, PKK’ya destek olanlar var. Bekaa’da Apo yoldaşı ziyaret edip taktik verenler, moral motivasyonu için çırpınan örgüt elemanları var. Son dalga’da gözaltına alınan Yalçın Küçük gibi –selam Kürdistan dağlarının yiğitlerine- diye bu ülkenin askerini, polisini katleden hainlere selam gönderenler var.
Şimdi soruyorum bu adamların neyine destek olunur?
E Generaller alınmış ta, emekli TSK mensuplarının alınış biçimi inciticiymiş de, filanmış da, falanmış da. Bunların hiç biri haklı mazeretler değil. Yalçın Küçük’le, TSK’ya işgalci diyenlerle aynı örgüt çatısı altında faaliyet gösteren General de olsa, Mareşal de olsa hiç kimse arkasında duramaz. Hele, hele TSK hiç duramaz. Onurlu bir Türk subayı PKK sempatizanları ile aynı çatı altında olmaz. Basiretli olur, yan yana geldiği adamların nerden gelip nereye gittiğine bakar. İktidar hırsı gözünü kör etmez.
Böyle bir örgüt ve böyle bir heyet karşısında TSK bürokrasisinden beklenen içlerinde emekli askerler var diye rahatsız olmak değil, bu zihniyetle beraber olanın TSK ile hiçbir bağı kalmamıştır diyerek sürece destek olmaktır. Bugün eğer PKK bitirilememiş, binlerce vatan çocuğunun hayatına mal olmuş ve hala akan kan durmamışsa, bunun bir sebebi de bu tür yapılanmalardır.
Onun için, herkes durduğu yeri iyi hesap etmelidir. Yargı ve TSK bürokrasisinin sessiz tepkisini doğru bulmadım..İçinde Kürdistan dağlarının asker-polis katillerine selam gönderenlerin olduğu, bir soruşturma sürecine bu ülkeyi seven herkesin köstek değil, destek olması gerekir.