Terör mücadelesi ve milleti borçlu çıkartmak
ETÖ operasyonunun şümulü büyüdükçe, bazı çevrelerin telaş ve tepkisi de artıyor.
Art arda TV programlarına emekli askerler çıkarılarak, askerin itibarını koruma adı altında operasyonları bulunduğu noktada durdurma hamleleri yapılıyor.
Tabi, her zaman olduğu gibi başrolde yine Aydın Doğan medyası var. 28 Şubat’ta darbecilerin tetikçiliğini yapan anchorman’lar, şimdi ETÖ’nün avukatlığını yapıyorlar.
Bu kutsal ittifak elbette sebepsiz değil.
Bir yerlerden –kanun dışı-işlere bulaşanlar, askerin arkasına saklanarak vaziyeti kurtarmaya çalışıyorlar.
Her kurum itibarını yasalara saygıdan alır.
Suçun şahsiliği evrensel bir hukuk kuralıdır.Dolayısıyla, hiç kimsenin suçu, hiç kimseye teşmil edilemez.Bir kaç askerin, birkaç polisin yasadışı işlere karışması mensubu oldukları kurumları ilzam etmez.Zaten kimse de böyle bir iddia da bulunmuyor..Kurumsal sorumluluk ancak suçlunun arkasına bir kurumu koymakla olur.Tepkiler kurumsal olmadığı müddetçe,kurumsal kimlikler zarar görmez.
ETÖ’ye bulaşan veya ondan medet umanlar, süreci başka türlü durduramayacaklarını bildikleri için askeri siper yapıp arkasına saklanıyorlar. Yani, askerin kurumsal kimliği ile aslında ETÖ’cüler kumar oynuyor. Asker rahatsız olacaksa ETÖ’yü kurtarma uğruna askeri paravan olarak kullananlardan rahatsız olmalıdır.
Daha önce de bazı askerler kanun dışı işlerden yargılanıp ceza aldı. Bunun son örneği eski Deniz Kuvvetleri komutanı İlhami Erdil’in yargılanıp hüküm giymesiydi. Erdil suçlu bulundu diye kimse askerlik kurumuna şüpheyle bakmadı, Erdil’in üzerinden kimse askere ateş etmedi. Bilakis, bu yargılama askere olan güveni, hukuk devletine olan inancı artırdı.
Bu bakımdan, TV ekranlarında –ağlamaklı- tavırlarla PKK ile mücadele edenler tasfiye ediliyor, askerin altı oyuluyor lakırdılarının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
PKK ile mücadele etti diye kimsenin suç işleme özgürlüğü olamaz.
PKK ile mücadele etti diye kimse bu milletten alacaklı olduğunu iddia edemez.
PKK ile mücadele ilgili kurum ve kişilerin görevidir. Herkes görevinin karşılığını da bir şekilde alıyor. Doymak bilmez bir iştahla kimse yapmakla mükellef olduğu işini yaptı diye millete ek faturalar çıkaramaz.
Türk milleti onlarca yıldır borç ödüyor.
İstiklal savaşından dolayı borçluyuz.
Kıbrıs’tan dolayı borçluyuz.
PKK’dan dolayı borçluyuz.
Bizi adam eden ilke ve inkılâplardan dolayı borçluyuz. Sanki bu savaşları, bu mücadeleyi bizim adımıza ithal edilmiş bir millet verdi. Sanki bu milletin çocukları şehit olmadı, sanki kimse savaşa gitmedi. Birileri bizim yerimize savaştı, öldü, şimdi de karşılığını istiyor.
TV ekranlarında duygu sömürüsü yaparak bedel isteyenler bilmelidirler ki, İstiklal savaşını da, terör mücadelesini de bu millet vermiştir. Kimse işini yaptı diye bu milleti borçlandıramaz. Türk milleti her zaman, onurunu, şerefini, namusunu, vatanını, bayrağını koruyacak güç ve iradeye sahiptir.
Kimseye de borcu yoktur!