Diyarbakır’ı da, Batman’ı da AK Parti kazanır
Eğer Ankara ve İstanbul’u saymazsak, kuşkusuz seçim sürecinde en çok merak edilen, AK Parti’nin Diyarbakır’da kimi aday göstereceği idi.
Son aylarda parti genel merkezini seçim süreci nedeniyle hayli yakından izliyoruz. Bu arada hem Diyarbakır’a, hem de Batman’a yolumuz düştü. Yani hem bölgenin, hem de genel merkezin nabzını tutma imkanımız oldu.
* * *
Diyarbakır’dan başlayalım.
Doğrusunu söylemek gerekirse başından itibaren pekçok isim üzerinde duruldu. Fakat yarışın sonlarına doğru dikkatler iki aday üzerinde yoğunlaştı. AK Parti’nin genç Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ve Diyarbakır’ın tanınmış isimlerinden avukat Ömer Serdar Kaplan.
Son iki haftaya kadar tahminler bu iki isimden birisinin aday gösterileceği yönündeydi.
Ancak geçtiğimiz hafta itibarıyla bir başka Diyarbakır Milletvekili Kutbettin Arzu’nun ismi daha çok gündeme gelmeye başladı. Nitekim sonuçta onun üzerinde karar kılındı.
Kutbettin Arzu, deyim yerindeyse Ankara’ya geldiği günden bu yana çok fazla öne çıkan, konuşulan bir isim olmadı. Belki de en fazla bu nedenle onun adaylığı sürpriz olarak karşılandı.
* * *
Olup biteni yakından izlememe rağmen Arzu’nun aday olarak açıklanmasının ilk başta beni de şaşırttığını söyleyebilirim. Diyarbakır’da hayli genç kuşak bir seçmen tarafından istenen Abdurrahman Kurt’un ya da bölgede hemen herkesin yakından tanıdığı Ömer Serdar Kaplan’ın yanında Kutbettin Arzu’ya pek şans veren olmamıştı.
Oysa biraz dikkatle bakıldığında Kutbettin Arzu’nun portresi, tam da bu seçimi kazanmaya yönelik bir hamleye denk düşüyor.
AK Parti, Kürt sorunu etrafındaki tartışmalara, özellikle de PKK-DTP hattının kendisini çekmek istediği zeminde karşılık verebilir miydi? Aynı tartışmayı TRT’nin Kürtçe yayınlarında da -her ne kadar kamuoyu yakından takip etmese de- yaşadık Sonuçta TRT-6, olabildiğince ideolojik tartışmalardan uzak, kültürel hayatı merkeze alan bir yayın politikası izliyor. Kişisel görüşüm en doğrusunu yapıyor.
Kutbettin Arzu, dikkatleri farklı bir yere çekmenin ifadesi aslında. Birincisi, sakin ve tartışmacı bir üsluptan uzak kalan bir aday. İkincisi sahip olduğu kişisel özelliklerle ekonomik hayata ve hizmete yoğunlaşma mesajı veriyor. Hepsinden önemlisi Türkiye’nin son yıllarda dikkatli şekillendirdiği Kuzey Irak politikasına uygun bir duruşa sahip.
Kutbettin Arzu’nun neden aday olduğu, bu şekilde tanımlanabilir. Bir başka ifadeyle iktidar partisinin bölgede tansiyonu yüksek bir seçimi değil, ‘hizmet’ vurgusunu öne çıkaran bir tarzı seçtiği de söylenebilir.
* * *
AK Parti’nin bu seçimde en şanslı olduğu merkezlerden birisi de Batman. Ne kadar planlandığını bilmiyorum. Fakat AK Parti, yukarıda Kutbettin Arzu hakkında söylediklerimizi üzerinde toplayan bir aday gösterdi Batman’da.
Üstelik Diyarbakır’ın aksine Ziver Özdemir ismi üzerinde daha en başından itibaren bir ittifak vardı. Sonuçta resmen ady oldu.
Ziver Özdemir, daha genç bir isim. Batman’da pekçok yatırım payan ve sevilen bir işadamı. Uzun zamandır Kuzey Irak’ta da iş yapıyor. Yani bir ayağı Erbil’de demek yerinde olur. HADEP’in çok güçlü olduğu 1999 seçimlerinde beklenmedik oranda oy alarak bir çıkış yapmıştı. Bugünün şartlarında şansı çok daha yüksek görünüyor.
* * *
Daha seçime iki aydan biraz fazla zaman var. Ancak mevcut tabloda, pekçoklarının aksine gerek Diyarbakır’da, gerekse de Batman’da iktidar partisinin seçimi kazanacağını düşünüyorum.
Diyarbakır ve Batman adayları üzerinden söyleyeceklerimiz şimdilik bu kadar.