Erdoğan ve bundan sonrası
Bundan sonrası
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyetinin çok yüksek oyla seçim kazanarak iktidara gelmiş bir Başbakanıdır. Davos’ta bir hadise yaşanmış, Başbakanımız da maruz kaldığı haksızlığa karşı hak ettiği tavrı koymuştur.
Bir kere de biz tekrarlayalım.
BM Genel Sekreteri Banki Moon 8 dakika, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa 12 dakika, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan 12 dakika konuşmuşken İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ilk konuşmacıdan 3 diğer iki konuşmacıdansa 2 kat kadar fazla konuşmuştur.
Şimon Peres, sadece süre tecavüzü yapmamış böylesi bir nezih toplantıda sayın Erdoğan’a karşı bağırarak konuşma nezaketsizliğinde de bulunmuştur. Bunun üzerine pek tabii olarak Başbakanımız söz hakkı istemiş, fakat çok vahimdir ki objektif olarak oturumu yönetmekle yükümlü moderatör söz hakkı doğmuş olan tarafa karşı taraf olarak bu hakkı vermeyip toplantıyı bitirmek gibi ağır bir kusur işlemiştir.
Sayın Erdoğan’ın tepkisi bundandır.
Basın toplantısında tavrının oturum yöneticisine olduğunu net şekilde açıkladı. Şayet Başbakana konuşma fırsatı verilseydi o tepki de öfke de doğmazdı. Nitekim Erdoğan, Peres’e karşı yaşından dolayı sesini yükseltmediğini dile getirmektedir. Ama Erdoğan, Şimon Peres’in doğru konuşmadığını bilhassa vurgulamıştır.
Başbakan basın toplantısında hedefinin Peres olmadığını, Musevi Cemaati, İsrail halkı hiç olmadığını, üstelik anti semitizmi suç sayan bir lider olduğunu söylemesinden hemen sonra bu defa sayın Peres, Erdoğan’ı arayarak özür mahiyetinde gönül alıcı şeyler söyledi.
Birtakım politikacılarla yorumcular lütfen aynaya baksınlar. Onlar, bu topraklara ne kadar uzaklar. Haşin yorumlarıyla Türkiye Başbakanının değil, İsrail Cumhurbaşkanının yanında yer aldılar. Daha hadise tam anlaşılmadan ülkelerinin Başbakanına söylemedikleri kalmadı. İsrail’de bile böylesi yorumların olacağına şüpheyle bakarız.
Bir tek şey kaldı.
Sen Hamaslısın demediler. Peki aksi yaşansaydı, Erdoğan sessizce oturup dinleseydi, o zaman da ağır eleştiriler olacak mıydı? Asla.
29 Ocak ‘09 Davos tarih olmuştur. Bugün mimlendi. Fırçalar, kırmızı boyalar çıktı. Bu unutulmasın, tedbirde kusur olmasın.
Tashihlere rağmen Tayyip Erdoğan, affedilmeyecektir. Bundan böyle uluslararası sermaye, çevreler, mahfiller, kuvvetler üstümüze gelecekler. İslam dünyası Sultan Abdülhamid’den bu yana hiçbir İslam liderine gösteremediği kadar büyük sevgiyi şimdi Tayyip Erdoğan’a göstermektedir. Erdoğan, Obama’ya tavsiye ettiğini, yeri gelince kendisi de yapmıştır.
Kimsesizlerin kimsesi, sessiz yığınların sesi oldu..
Bundan böyle Ermeni tasarısıyla bize çok yıpratıcı baskılar yapabilirler.
Mahalli seçimleri kana bulayabilirler.
Erdoğan’a kötülük düşünebilirler.
AK Parti’yi parçalama planını devreye sokabilirler.
Bu sebeple herkesin Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında olması şarttır. Bu bir parti davası değil. Tek yürek tek bilek olma günündeyiz.
Tezgâhlar bundan böyle çok çoraplar örecek.
Fakat şimdi Türk milletinin başı daha dik.
İslam âlemi sahipsiz olmadığını hissediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.